"İstediğimiz şey basit." Dedi beyaz önlüklü beden. Karşısındaki öfkeli gözlere bakmamaya çalışıyordu. "Bu dünyada üstün insanlar var." İşaret ve baş parmağı bileştirerek birbirine sürttü. "Maddiyat olarak." Diye tamamladı cümlesini. "Bu insanlar güç ister, diğerlerinden farklı olmak ister. Senden isteğimiz onları farklılaştırman." Jungkook sırıttı.
"Bunların sizin yaptığınız saçma sapan deneylerle insanlara geçeceğini falan mı düşünüyorsunuz? Sizin iyileştirdiğiniz virüs gibi hm? Salakça." Yüzünü buruşturdu. Doktor omuz silkti. "Yine de denemekten zarar gelmez öyle değil mi?" Yüzünde her zamanki sinir bozucu ifade vardı. "Ben şansımı sonuna kadar deneyeceğim." Jungkook omuz silkti. "Bu bana acı vermekten daha fazlası değil. Güçlerim oyuncak değil, insanları mutlu etmek için elden ele dolaşacak bir oyuncak." Doktor arkasını dönüp tüpleri hazırlarken "Bunu bende biliyorum. Ben onları sadece saygın kişilere vereceğim. Neden bana yardımcı olmuyorsun? Bana kolay yolu göster. Eminim bir şeyler biliyorsun."
Jungkook başını olumsuz anlamda salladı. "Bunlar bana doğduğumdan beri verilmiş şeyler. Sonradan kazanmadım." Doktor başını olumlu anlamda salladı. "Sence dünyada başka böyle birileri var mı? Senin gibiler." Jungkook omzunu kaldırıp indirdi. "Bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz."
Kolunun iki tarafından tutan beden Jungkook'u odasına bıraktı ve bir ihtiyacı olup olmadığını sordu. Burada ona dikkat etmek zorundalardı. Çünkü tek şansları oydu. "Hiçbir şey istemiyorum." Gri giyinmiş bedenler odadan çıkarken kapıyı kitlemeyi unutmadılar. "Orospu çocukları." Jungkook aylardır buradan çıkmanın yolunu arıyordu. Kaçmayı denememişti çünkü kaçarken yakalanırsa önlemler artardı. Bu yüzden çıktığı her an etrafı izledi ve kafasına notlar aldı. Buradan çıkmak için tek şansı vardı.
Saat tam on iki olduğunda derin bir nefes aldı. Kapının kilidi fısıldadığı büyülerle kolayca açtı. Burada büyü yapması sınırlandırılıyordu. Her gün belli aralıklarla yapılan iğneler yüzünden küçük şeyler dışında artık gücünün etkisini hissetmiyordu. Bir kapı kilidinin onu durduracağını düşünmeleri ise çok salakçaydı. "Aptallar." Dışarıya baktı. Nöbet değişim saatiydi. Yarım saatlik boşlukta burada kimse bulunmazdı.
Kaçmak için mükemmel bir zamanlama.
Odadan çıkar çıkmaz sağa döndü. Burada bayan Kim'in odası vardı. Çıkışa direkt kapısı olan bir oda. Sağa döndüğünde gelen ayak sesleriyle nefesini tuttu. Çok geçmeden ayak sesleri kesilmişti. Sakin adımlarla ilerledi. Ses çıkarmamaya özen gösteriyordu. Gördüğü kapıyla gülümsedi.
Güvenlik şifresi.
Aşması gereken tek engel tam karşısındaydı. Parmaklarını kullanmadan şifreyi girdi.
13101995
Kapının açıldığına dair ses geldiğinde mutluydu. Bu şifre onun buradan kurtuluşuydu. Kapı otomatik olarak açıldığında sessizce içeri girdi. Tam da tahmin ettiği gibi kimse yoktu. Çıkış kapısı ise tam karşısındaydı.
Özgürlük.
Hmmmm kaçışşşş en sevdiğimmm 😋😋
Şifredeki ayrıntıyı fark ettiniz mi bakim??? İyisiniz iyiiiiiiii
Hadi bakim asıl şey bundan sonra
Öptüm sizi
Sevdim sizi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Die for you
FanfictionJungkook sıradan bir insan değildi. Özel güçleri yüzünden gizli bir laboratuvara kapatılmıştı. Jimin ise sıradan bir üniversite öğrencisiydi. Bir gün Jungkook kaçmaya başarıp Jimin'in evine saklandığında hayatı sıradan olmaktan çıkacaktı.