Affet Beni Sevgilim

36 4 4
                                    

"Evet, bugün 18'ime giriyorum, yalnız ve tamamen yalnız." Diye mırıldandım. Ailem ve diğer kişilerle uzun bir süredir görüşmüyordum ve Amerika'da yapayalnız, kimsesi olmayan bir kızdım. İngiliz olduğum için Amerikanlar, benle iletişim kurmakta bir hayli zorlanıyorlar. Ama takmıyorum, yalnız olmayı artık seviyorum gibi.

Elimdeki küçük browniye son kez bakıp üstündeki mumu üfledim ve ayağa kalkarak, ışığı açtım. Kendimi yatağa atıp bir an önce uyumak istiyordum. Bu eylemi  neredeyse yavaş çekimde gerçekleştirirken kapı çaldı ve "Belki bir tanıdık gelmiştir." diye düşünerek kapıya koştum. Kötü haber; kimse yoktu.

Oflayarak kapıyı kapatacakken yerde duran minik paketi fark ettim. Etrafa bakınıp kimsenin olmadığını anlayınca paketi alıp kapıyı hızla kapattım. Büyük bir heyecanla paketi açtım ve içindeki minik atlıkarıncayı incelemeye başladım. Gayet güzeldi ama bunu bana kim göndermişti?


*2 Yıl Sonra* (20 Yaşında)


Yine ve yine, yapayalnız geçirdiğim bir doğum günü daha. Bravo bana! Bu kadar yalnız olmayı nasıl başarıyorum acaba? Aslında şu son 2 senede Harry ile görüşmeye başladım. Ama o bugün doğum günüm olduğunu bildiği ve Washington'da yaşadığı halde gelip beni görme zahmetine bile katlanamıyor! İnsan en yakın arkadaşını şu günde yalnız bırakır mı?

Kapının çalmasıyla ayaklandım ve 2 sene öncekine göre çok yavaş bir şekilde kapıyı açtım. Yine kimse yoktu ama ben umudumu kaybetmeyip yere baktım. 2 sene önce gelen paketten daha küçük şeyi alıp yatak odama doğru gittim. Paketi  açtığımda, içindeki olağanüstü güzellikteki yüzükle karşı karşıyaydım. Kapı yine çaldı ve bu sefer koşarak gidip açtım. Rengarenk balonların arkasında saklanan yüzü görünce kendi çapımda bir çığlık attım.

"Harry!"

Ona sımsıkı sarıldım ve o buna şaşırmışa benziyordu.

"Bak Lucy, bunları sana biri göndermemi istedi."

Yüzümdeki gülümseme anında kayboldu.

"T-teşekkürler." dedim elindeki balonları alarak.

Odama koşup kendimi yatağa attım ve ağlamaya başladım. Harry'i seviyordum ama o bundan habersizdi.

Omzuma dokunan bir elle irkildim.

 "Kapı açıktı." dedi gülümsemeye başlayarak. "Bak Lucy, yalan söylemekten nefret ederim, o balonları, minik atlıkarıncayı ve yüzüğü sana ben göndermiştim."

Masadan almış olduğu yüzüğü cebinden çıkartarak gülümsedi.

"Benimle evlenip, sonsuza dek kadınım olur musun?" 


*Düğün Günü*


Babamın koluna sıkıca sarılmış, Harry'i baştan aşağı süzüyordum. Damatlık ona çok yakışmıştı...

Babama son kez bakıp Harry'in karşısına geçtim. Peder birkaç şey söyledikten sonra 'evet' demeye hazırlanan ben, Harry'in cümlesiyle karşı karşıyaydım.

"Ü-üzgünüm ama ben bunu yapamayacağım." diyerek koşmaya başladı ve arka kapıdan çıktı.

Bense sulu gözlerle çıktığı kapının yavaşça sallanışını seyrediyordum.

Konukların hala içerde olduğunu fark edince, onlara ölümcül bir bakış attım. Hepsi giderken köşede duran Jaden'i gördüm. Yanıma yaklaştı. "Kötü bir gün senin için değil mi?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Forgive Me DarlingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin