Tek başıma hafif yağan yağmurun altında kulaklıklarım takılı boş sokakta öylece yürüyordum. Nereye gidiyordum hiç bir fikrim yoktu. Sadece yürüyordum.
Bir süre sonra toprağın altında yatan senin mezarının önüne gelmiştim. Hafif yağan yağmur iyice hızlanmıştı.
Mezarının önüne oturup kafamı üstünde adın, doğum ve ölüm yılının yazılı olduğu taşa yasladım.
Yağmurun yağması hiç önemli değildi, sen gittikten sonra. Aslında artık hiçbir şeyin önemi yoktu.
"Merhaba yuuji. Nasılsın? Uzun zaman oldu sanki. Özür dilerim. Sen gittiğinden beri az kişi olduğumuz için herkese daha çok görev veriyorlar.
Sen bizi bırakıp gittikten sonra kimse aynı değil. Bütün liseyi gülümsemesiyle aydınlatan sen olduğun için böyle olması gayet normal gibi geliyor.
Nobara eskisi gibi neşeli değil. Artık daha agresif, kimseyle doğru düzgün konuşmuyor. Her gece Nobara'nın odasında ağlayışını duyuyorum.
Ama elimden hiçbir şey gelmiyor. Ben senin gidişine halâ alışamadım. Gojo sensei de öyle. Belli etmemeye çalışıyor ama o kadar belli ki.
Gojo Sensei de artık hiç kimseyi takmıyor, sadece verilen görevleri yapıyordu. Tamamen robota dönüştü.
Sana sürekli kızan Nanami-san bile artık kimseye kızmıyor. Belki suçluluk duyuyordur. Sence?
Şu an yanımda olsan kesin yumruğu geçirirdin. 'Megumi! Ben sana ben gittikten sonra ağlamayacaksın demedim mi? Hemen kendine çeki düzen ver.' gibi şeyler zırvalardın.
Olmuyor Yuuji. Dayanamıyorum. Çok yoruldum. Hiçbir şey yolunda gitmiyor. Kendimi çok yalnız hissediyorum.
Bu şehir artık beni boğuyor. Nereye gitsem beraber geçirdiğimiz vakitler, eğlendiğimiz anlar, hatıralar aklıma geliyor. Her yerde senin o sıcacık gülümsemeyle 'Megumi' demeni hatırlıyorum.
Buradan ayrılmaya karar verdim. Bu şehir bana sadece acı getiriyor.
Seni arkadaş olarak gördüğümü sanıyordum ama sen beni bırakıp gittiğinden beri içimde bir boşluk var.
Benden bir parça kopmuş gibiyim. Bir insan arkadaşına bu kadar bağlanabilir mi? Özellikle benim gibi soğuk kalpli, duygusuz bir insan.
Bu hayattan hiçbir şey istemedim. Sadece boş bir şekilde yaşayıp, görevlerimi yerine getirerek devam ediyordum. Sonra sen geldin.
O sıcak gülümsemen, neşe dolu kişiliğin, gülünce parlayan gözlerin, sıradışı ama bana hoş gözüken pembe saçların.
Yalan yok Yuuji. En başta o kadar pervasızca davranışların, her şeye pozitif bakman falan hiç hoşuma gitmemişti. Hatta 'ne kadar aptal birisi' diye düsünmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You Back -Itafushi-
FanfictionItadori'nin ölümünden etkilenen Megumi hislerinin farkına varır. One shot Angst