Louis ve Niall vardıklarında parti çoktan son hızına ulaşmıştı. Saat daha ondu, ama Niall'ların evinde akşam yemeği yemişlerdi. Normalde Yılbaşı Arifesi'nde Louis'nin ailesi Niall'lara giderdi, ama masa bu sene korkunç derecede boş hissettirmişti ve Louis buna anca bir yere kadar dayanabilirdi.
Oldukları parti sadece birkaç bina ötedeydi, ve oraya yürümüşlerdi, sarhoş tayfaya katılmak için cep şişesinden cin yudumluyorlardı. Yaşları tutmadığından ailelerinin yanında içmek istememişlerdi, ama içeri girer girmez dağıtmaya hazırlardı.
Partinin sahibi şu Kelly denen kızdı. Amigo takımındaydı ve Louis onu yeterince tanıyordu. Evi devasaydı, ki muhtemelen bu iyi bir şeydi, çünkü Facebook'taki sonuca göre neredeyse tüm son sınıf öğrencileri bu gece burada olacaktı. Louis kafasının gerilerinde bir şekilde muhtemelen Harry'nin de geleceğini biliyordu, ama bunun hakkında düşünmek istemiyordu. Tüm tatil boyunca onu düşünmemede oldukça iyi bir sonuç çıkarmıştı. Aşağı yukarı.
Louis ve Harry neredeyse hiç aynı partilere katılmazlardı, çünkü hiç aynı çevrede takılmaya meyilli olmamışlardı. Eğer futbol takımının toplandığı olursa, herkes kendi işine odaklanmaya başlamadan bir saat önce birkaç bira içmek için olurdu. Takımın sıkı fıkı olmaması muhtemelen Harry ve Louis'nin suçuydu. Louis son zamanlarda pek partileyecek gibi de hissetmiyordu zaten, önceki dönem birkaçına gitmişti sadece, ve Harry'nin normalde kendi takıldığı insanlarla yakın olup olmadığını bile bilmiyordu. Gerçi bu gece, tamamen sarhoş olup hiçbir şey düşünmemeye hazırdı.
O ve Niall neredeyse dolmuş olan eve girerken arkadaşlarını selamladılar. Mutfak tıkış tıkıştı, ve insanların içeceklerini bırakmaya cüret ettikleri mutfak masasına dayanarak ilerliyorlardı. Niall bir şişe votka kaptı ve bir yerde plastik shot* bardakları bulup ikisine de döktü.
*Yüksek alkollü sek bir içkinin bir kerede içilmek üzere hazırlanmış hali.
''Mutlu Yıllar, Lou,'' diye gülümsedi, bardağını kaldırdı. Louis sırıttı, içkiyi devirdi. Bu Rus boku bir şeydi ve yakıyordu, ikisi de birbirine yüzünü ekşitti.
''Bir tane daha?''
''Bir tane daha,'' diye onayladı Louis.
İki tane daha shot'tan sonra oturma odasına geçtiler, ve Louis koltukta oturan Stan ve Oli'yi fark etti. Sigara içiyorlardı ve Louis ikisinin arasında kendine yer açtı, sesli sohbetlerine katıldı. Müzik sesli şekilde odada yankılanıyordu, mobilyalar dans pistine yer açılması için acımasızca duvara itilmişti, ve Louis birkaç çiftin hafiften çirkinleşmeye başladığını fark etmişti. Niall'ın da onlardan biri olduğundan oldukça emindi. Çoktan birilerine yanaşmaya başlamıştı, ve Louis'nin en yakın arkadaşının pek şansı olmadığını inkar etmesi çok zordu.
''Liam!'' diye bağırdı Louis genç çocuğun içeri girdiğini görünce. Geniş omuzlarını ve göğsünü saran beyaz tişörtün içinde iyi gözüküyordu, ve açık renk kot pantolonu belini inanılmaz gösteriyordu. Bu garipti, çünkü onu daha önce hiç çekici bulmamıştı. Gerçi, biraz sarhoş olabilirdi.
Liam ona doğru geldi, Louis'ye sarılmadan önce uzattığı yumruğuna vurdu. Louis onunla bir shot yapana kadar sızlandı, ve bu bir şekilde onun kucağına oturmasıyla sonuçlandı. Arkadaşça bir şeyden başka bir şey değildi, yine de hoştu. Louis sevgi göstermeyi severdi, özellikle sarhoş olduğunda. Bu kadar sarhoş olmayalı çok uzun zaman olmuştu, ve hissi sert ve hoştu. Güzel bir sarhoşluğun ne kadar iyi olduğunu neredeyse unutmuştu. Biraz gevşemek için fazlasıyla futbolla meşguldü, ve Liam'a da bunları anlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNBELIEVERS -Türkçe çeviri-
FanfictionBirebir çeviri değildir. Türkçe'ye uyarlanarak çevrildi. Elimden geldiği kadar:)