2.BÖLÜM

17 3 3
                                    

Sabaha kadar nasıl uyuduğumu bende bilmiyorum. Açelya'nın sesi ile uyanmıştım beni kaldırmaya çalışıyormuş;

"Erva,Erva!! Kalk geç kalıyoruz"

"Ne?" diye kalkınca farkettim ben dünkü kıyafetleriyle uyumuşum? Benim sonum
böyle ne olacaktı  derken kapıda beni bekleyen Açleyayı gördüm

"Eee günaydın Açelyacım hayırlı sabahlarınız olsun"

"Olacak olacak sen kalkınca daha iyi olacak!"
Dedikten sonra hemen hazırlanıp yanına gittiğimde tam karşımda duran dünkü çocuğu gördüm Yiğit tam karşımdaki odada mıydı ben mi yanlış görüyordum.

Bunları düşünürken Açelya beni çekiştirerek götürüyordu. Bi yandan da söyleniyordu okula varınca düşünceleri kafamdan atıp sadece okulu düşünmeye başlamıştım.
......

Yiğit'ten

Hadi diye bağırıyordum.Umut'a tam dışarı çıktığımda karşımda dünkü kız duruyordu. Bana bakan yeşil gözleri çok güzeldi o sırada arkadan bağıran Umut'a baktım;
"Yiğit benim çantamı gördün mü?"
Arkama bakıp cevap verdikten sonra tekrar döndüğümde gitmişti. Tam o sırada Umut geldi ve okula doğru yola çıkmıştık. Yolda Umut söylenirken ben hala o yeşil gözleri
düşünüyordum.

"Oğlum ne düşünüyon lan yoksaa!?"
"Sus lan onu düşünmüyorum.!"
"Bende sandım ki gelini düşünüyosun!" dedikten sonra bi kaçışı var arabadan daha hızlı mübarek.....
....

Erva'dan

Yorucu derslerden sonra çok şükür yemekhaneye gelebilmiştik. Yemeklerinizi aldıktan sonra oturmak için yer bakarken bana bakan o çocuğu görmüştüm bu bartu'ydu-bizim sınıftan arkadaş- bize sesleniyordu hemen yanına gitmiştik.

"Hoşgeldin Açelya, hoşgeldin Erva"

Dedikten sonra Açelya konuştu;

"Hoşbulduk batu seni buralarda görürmüydük"

"Yani bende burda olmak istemezdim ama lanet olsun ilaçlar"

Dediğine çok şaşırmıştık bunu bilmiyorduk çünkü batu genelde öğle yemekleri yemeyen birisiydi bunun üstüne ben sordum;

"İlaçlar?"

"Öyle işte bir takım ilaçlar kullanmam gerekiyormuş ama önemli bişi değilmiş"

"Ay içim rahatladı bari" dedik Açelya ile ikimiz. Tam yemeğimizi bittiğinde yanımda çok tanıdık bir ses belirdi;

"Vah vah Umut biz bu dersleri nasıl geçiçez"

Kafamı çevirdiğimde yine aynı yüz hemen önüme dönmüştüm olabilirdi sonuçta yurtta kalıyordu ama onu bizim sınıfta görmemiştim demekki farklı sınıftayız. Bu benim için bir avantaj olabilirdi sonuçta rezil olmuştum çocuğa. Neyse derken Bartu bana seslenmişti;

"Ee senin nasıl gidiyor prenses"

"Alışmaya çalışıyorum işte seninkilerde durum nasıl"

"Nolsun bende öğle yemeğine alışmaya çalışıyorum işte derslerden artık anam ağladı ağlayacak"

"Bu konuda sana katılıyorum Batu"
Demişti Açelya sohbetimiz bittiğinde çoktan öğle arasında bitmişti. Bir Yorucu daha okul gününden sonra çıkışa doğru gittiğimizde gözlerim Yiğit'i aramıştı ama yoktu yurdun kapına girerken de görmemiştim neredeydi? Sonra odanın kapısının aralıklı olduğunu gördüm hemen içeri girdiğimde ensemde bi acı ile düştüğümü hatırlıyordum. Gözlerimi araladığım da ellerimi hareket ettiremediğimi ve bağlı olduğumu gördüm bir dakika kaçırıldım mı??

               Bölüm sonu:)

Ayy çok heyecanlıyım. Umarım beğenirsinizzz😊💗 

İyiii okumalarr💞 


YANLIŞ ODA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin