mon petit prince

5.

"abo asireti"

namu
NERDESİN

hobis
kafeye yuruyerek gidiyorum demisti hep kyong teyzenin marketinin onunden gecen yolu kullanir

jinjin
hoseok namjoon cikin kutuphaneden onundeyim ben de cabuk olun GİDİYROUZ

hobis
CİKTİM BEN GELİN
namu ve jinjin gördü

-

(yazarın ağzından)

gruba kafede olacağıyla ilgili birkaç mesaj atıktan sonra yürüdüğü yola dikkat ederek gelen cevapları yanıtlıyordu sarı saçlı çocuk. arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra telefonu kapatıp, üzerine bol olan pantolonunun cebine sıkıştırdı.

yürürken bir yandan da bugün neler yapacağını düşünüyordu. akşam saatlerine kadar kafede olacağı için günün büyük kısmı geçmiş olacaktı. muhtemelen işten çıktıktan sonra hoseok hyungu ile kaldığı evlerine girdiği gibi kendini banyoya atar, duş alıp rahatladıktan sonra dersleriyle ilgilenirdi.

taehyung hoseok ile ayni evde kalıyor namjoon ve seokjin ikilisini de neredeyse her gün görüyordu fakat bu günlerde oldukça yorgundu bu sebepten onlara zaman ayıramadığını düşünüyordu. eve gittiğinde hyunglarına en yakın zamanda film gecesi yapmayı teklif edecekti.

uzun zamandır piyano çalmak, resim çizmek, kitap okumak gibi aktivitelerle de ilgilenmemişti. hatta çocuklukluğundan beri ona arkadaşlık yapan, üstünde hyunglarının eseri olan birkaç karakalem çizimden ve yapıştırılmış tatlı çıkartmalardan ibaret gitarına dahi dokunmamışt

daldığı düşüncelerinden oldukça tanıdık ve de yüksek sesli bir kahkaha duymasıyla transtan uyanır gibi çıkmıştı. kafasını kaldırıp birkaç metre ötede duran kırmızı saçlı çocuğa ve arkadaşlarına baktı. bir bu eksikti diye geçirdi içinden. yanlarından sakince geçip gitmeyi planlıyordu omega. yine de bunun olmayacağına, sorun çıkaracaklarına emindi. her ihtimale karşın telefonunu çıkarıp arkadaşlarına haber etti ve adımlamaya başladı.

"Oooo bizim ucube de buradaymış!"

bingo! tam de beklediği gibi. jungwoon kendine oyun arıyordu. söylediğine gülen arkadaşlarından da anlaşıldığı üzere bu konuda tek değildi.

taehyung kafeye gecikmemek için duymamış gibi yapmaya karar vermişti, ama niki'nin konuşmasıyla adım atmayı bırakmıştı.

"gururlu gururlu gezdiğine bakmayın. Bir ucube olmayıp kızgınlığa girseydi şimdi altımıza yatmak için yalvarıyordu."

ve gülüşmeler.. nikinin kurduğu cümlenin üzerine jake gülerek devam etti.

"zayıf yaratıklar iş-"

taehyung saniyeler içinde yapacağı her şeyi unutmuş geriye dönerek griye benzer saç rengine sahip çocuğun yüzüne yumruğu geçirip sendelemesine sebep olmuştu. ittirip üzerine çıktıktan sonra yüzünü yumruklamaya devam ederken bir yandan bağırıyordu.

"ZAYIF YARATIK ÖYLE Mİ?!"

"zayıf bir omegadan dayak yemek nasıl hissettiriyor??"