Üniversiteye geç kalmadan varabilmiştim. Tabii bunun için bir saat önceden hazırlanmış ve evden ayrılmıştım, ikinci kata çıkar çıkmaz beni merdiven korkuluklarının önünde bekleyen Mitsuya ile karşılaştım.
M- Günaydın prenses.
Çantamı sol koluma asarken gecikmeden cevap verdim. " sana da günaydın" dolabıma yönelirken peşimden gelen Mitsuya'ya baktım ve dudak kenarımla gülümsedim. O çeteyi bıraktıktan sonra okula devam etmiş ve kardeşlerine bakabilmek için yarı zamanlı bir işe girmişti.
A- Luna ve Mana nasıl?
Ona yönelttiğim soru ile ensesini ovaladı ve konuştu.
M- Mana...o hastalandı. İşe gitmeyeceğim hakkında ona söz vermemi istedi ama yapamadım Ake.
Dolabımın kilidini açtım ve çantamı askılıya bıraktım.
A- o zaman sen işten gelene kadar onlara ben ve Baji bakarız?
(Gözlerini büyüterek)
M- Baji ve çocuk bakmak?
A- belki de ben üçüne bakarım...
Tatlı bir şekilde gülerken bana baktı. " haklısın, o da çocuk gibi..." düşünceler içine dalarken gülümsemesi soldu ve dolabımdaki kitaplara baktı.
M- herneyse, biyoloji kitabını yanına almayı unutma!
Zilin çalması ile kol saatine baktı ve el sakladıktan sonra sınıfına döndü. Koridordaki pencerelerden birine yaklaştım ve okulun bahçesine göz attım.
A- daha bir saat var...
...
Zaman hızla geçmişti ama Kazu bir türlü söylediğim yere gelmemişti... sonunda dersler bitmişti, telefonuma tekrar göz attıktan sonra Mitsuya'ya döndüm. Eli cebinde bana bakarken gülümsedi.
A- beni kızlara bırakabilirsin, Baji'ye orada haber vericem.
Başı ile onayladı. Cebinden anahtarı çıkarttı ve okulun otoparkına ilerlerken tekrar bir konu açtı. " Baji seni okuldan almayacak mı?" Sorduğu soru ile yüzümü astım, o bana hiç bir şey söylememişti bu yüzden onu beklemenin saçma olduğunu düşündüm.
A- sanırım bu gün için hayır.
Yedek kaskı bana uzatırken konuştu.
M- peki~
Saçımı topladıktan sonra kaskı taktım ve arkasına oturdum. Sanırım Toman'da sürüşünü en çok sevdiğim kişi Mitsuya'ydı. Ne çok yavaş ne çok hızlı. Sonunda eve varmıştık, kapıyı anahtarını kullanarak açtı ve içeri girdi. Luna büyümüştü ve kardeşine biraz da olsa sahip çıkabiliyordu.
M- Kızlar bu gün Akemi ablanızla vakit geçirmeye ne dersiniz?
Ellerimi dizime koyarak eğildim. Onlara karşı gülümserken yanıma doğru koştular.
Luna&Mana- Ake onee-san!
İkisinde kucağıma alırken oturdum ve bana sarılmalarına izin verdim. Kızların kahkahası arasında Mitsuya'ya döndüm ve göz kırptıktan sonra konuştum.
A- gördün mü? Onlar ablalarını seviyorlar.
Mana- (hapşırır)
Yüzüme gelen tükürük ile gözlerimi sıkıca kapattım ve şaşkınca dona kaldım.
A- çok yaşa Mana...
(Mitsuya fazla gülmekten dolayı geçici çene ağrısı yaşar)
...
A- endişelenmene gerek yok Baji, Luna ve Mana ile birlikteyim.
Telefondan tedirgin gelen sesi derin bir nefesten sonra rahatlamış gibiydi. Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra konuştu Baji.
B- peki, birazdan orada olacağım kızların yaramazlık yapmasına izin verme.
A- buna söz veremem...ama tamam! Görüşürüz.
Telefonu kapatmadan bir kaç gürültü duydum ve sonra hattın kesilmesi ile telefonu kulağımdan çektim ve ekrana baktım.
A- şebekede bir sorun mu var?
Çok düşünmeden telefonu cebime koydum ve peçete ile burnunu silmeye çalışan Mana'ya baktım. Küçük bir tebessümden sonra yanına ilerledim ve burnunu temizlemesine yardımcı oldum. Teşekkür edip kucağıma oturduğunda, abisinin ona ördüğü oyuncak bebekle oynayan Luna'ya göz attım.
A- Baji'yi özlediniz mi kızlar?
Kucağımdaki ve hemen yanımdaki iki kız bana merakla baktı. Birbirlerine kaş göz yaptıktan sonra başları ile reddettiler. Şaşkınca onlara bakarken buruk bir gülümseme ile konuştum.
A- cidden mi? Ama o sizi çok özledi...
Mana burnunu çekerken bana sarıldı.
M- hayır o kötü bir abi! Abim de öyle düşünüyor
A-...
Bebekleriyle oynamaya ara veren Luna bize omuz üstünden baktı ve konuştu. Onun konuşması kardeşine göre daha anlaşılırdı.
L- evet Ake onee-san! Abim haklı o serseri ile çıkma.
Gözlerimi büyütürken Luna'ya baktım ve cevap verdim.
A- lütfen öyle deme Luna, Baji iyi biri...yani öyle olmaya çalışıyor. Ama bana karşı kibar VE lütfen o gelince ona böyle davranmayın lütfeeen.
İki kız şaşkınca bana baktılar " o buraya mı geliyor?"
A- sürpriz?
...
Baji'nin gelmesini beklerken kızlara doraemon açmış ve onlarla izlemeye karar vermiştim. Mana'ya şurubunu verirken bana sızlanarak bir şeyler söylemeye başladı.
Mana- Akemi onee-san abim ile çıkar mısın?
A-?!
Luna- evet! O çok tatlı biri ve senden hoşlanıyor!
Elimdeki şurup ve kaşıkla onlara şaşkınca bakarken ağzım açık kalmıştı. Başımı hafifçe sarstım ve kendime gelmeye çalışırken ilacın kapağını açtım ve Mana'ya verdim.
A- Kızlar çok tatlısınız ama büyüklerin işine kar-
Luna&Mana- Onee-san!!
Ağlamaklı ve yorgun bir suratla onlara bakarken yorgunluğu ayak parmaklarıma kadar hissetmiştim. İlacı mutfağa kaldırdım ve salona geri döndüm.
"Neden olmasın" demeyi bir an düşündüm ama Baji'yi bırakmazdım! İkisi ile çıkmak gibi bir şansım var mı?
A NE DÜŞÜNÜYORUM AĞAĞAĞ
(Zil sesi)
Saçlarımı tutarken gelen sese döndüm ve kızlara bakarak işaret parmağımı dudağıma koydum ve sessiz olamalarını istedim ardından kapıya yöneldim.
A- hoş geldin Ba-?! Chifuyu?
