1.BÖLÜM

14 1 0
                                    

O andan sadece küçük bir kare...

Ambulanstaydım. Hemşire sürekli onları kontrol ediyordu. Bir yandan ambulans sesi bir yandan dıt dıt dıt diye öten kalp atış sesi vardı.

Şu an neden ambulansta olduğumu bilmiyordum ama tek bir şey hatırlıyordum. Kan vardı, sadece kan. Başım çok acıyordu. Sonra da kendimi ambulansta bulmuştum.

Hemşire birden şoföre "Bitkisel hayata girmek üzere lütfen daha hızlı!"diye bağardı. Bitkisel hayat mı? Bana ne olmuştu? Şu an ambulansta olmamın bir nedeni vardı ama o kadar kötü müydü? Komaya girecek kadar. Bu konu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Ambulansta hemşire,şoför ve benden başka bir adam bir de kadın vardı. Yüzleri çok tanıdık geliyordu. Sesleri çok tanıdık geliyordu.

Kadın olan ağlıyordu. Yüzünü ellerinin arasına almış ağlıyordu. Hıçkıra hıçkıra. Gençti,benim yaşlarımdaydı. Gözleri ağlamaktan şişmişti. Güzel yüzü vardı ama hali çok perişandı.

Adam ise yakışıklı bir delikanlıydı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ağlamıyordu ama şoka girmiş bir hali vardı. Gözünü kırpmadan bana bakıyordu. Düşünceliydi. Bana gözünü kırpmadan odaklanmıştı ama aklında başka şeyler vardı. Beynine acıyla kazınmış şeyler.

Hemşire bitkisel hayata girmek üzere olduğumu söyleyince ikiside telaşlandı ama adam olan gözlerini benden ayırmamıştı fakat nefes alışverişleri hızlanmıştı. Kadın olan ona "Senin yüzünden. Ona inansaydın bunların hiçbiri olmayacaktı. Hiçbiri olmayacaktı! Belki şimdi o senin yüzünden..." derken adam olan sözünü kesti "Kapa o çeneni!". Sesi harikaydı. Onun sesini duyduğumda içim cız etti. Kalp ritmim hızlanmaya başladı. Bunu makinanın sesinden anlayabiliyordum.

Hemşire endişelenmeye başlamıştı. O sırada ambulans durdu ve öteki hemşirelerin yardımıyla beni ambulanstan indirdiler. Arkamdan adamla kadında indi. Hastaneden koşarak doktorlar çıktı. Bunların hepsi benim için miydi?

Hastaneye sokar sokmaz beni AMELİYATHANE yazan yerin önünde durdurdular. Doktorun biri kilitteki şifreyi yazdı ve beni içeri aldılar.

Ne hissediyordum?Hiçbir şey.

Duygularım ortadan kalkmıştı. Birazdan beni ameliyat edeceklerdi ama korkmuyordum. Neden korkmadığımı bilmiyordum fakat ben iğne vurunurken bile çok korkan bir kızdım. Ambulanstan beri sadece o adam sesini çıkarınca içim cız etmişti. Neden bilmiyordum ama öyledi. O kız ağlarken bile ona acımadım. Halbuki benim için ağlıyordu. Ben o durumda olduğum için.

Küçükken ameliyat olacaktım. Çok korkuyordum, ameliyat olmak istemiyordum. Çok ağlamıştım. Annem bana "Korkma kızım, korkma hiçbir zaman korkma! Ağlama, sen güçlü bir kızsın. Her şeyi başarabilirsin, her şeyin üstesinden gelebilirsin! Yeter ki sen dayan!"demişti. O anda bana öyle cesaret gelmişti ki bir daha ağlamamıştım. Ama şu am öyle bir şeye gerek duymuyordum çünkü içimde ne korku ne de rahatlık vardı.

Doktorun biri dışarı çıkarak aceleyle "Hastanın en yakını kim?"dediğinde adam olan ayağa kalktı ve "Benim."dedi. Benim en yakınım mıydı? Benim için ağlayan arkadaşımdan da mı yakındı? Kimdi bu adam?

Doktor da ona "Hasta beyin kanaması geçiriyor ameliyat izni veriyor musunuz?"dedi. Adam doktora hüzünlü hüzünlü baktı. Sonra yanındaki kıza baktı. Kız ona sinirli sinirli bakıyordu. Adam sonra doktora sessizce "Evet."dedi. Sesinde korku vardı.
Doktor ameliyathaneye tekrar girer girmez ameliyata başladılar.
Çok telaşlılardı.

Bir an önce her şeyi hatırlamak istiyordum.

Doktorlar hala ameliyata devam ediyorlardı. Ameliyathanenin duvarındaki saate baktım. On beş dakika daha geçmişti. Hiçbir şey hissetmediğim halde canım sıkılmıştı. Hastanenin koridorlarında gezmek istiyordum. Bedenim böyle bir şeyi asla yapamazdı. Acaba bedenimin üzerinden kalkabilir miydim? Benim şu an böyle düşünmemi sağlayan her neyse belki o bedenle kalkabilirdim. En azından denemeye değerdi.

SESSİZLİKTEN ÖNCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin