Meçkey yine en inandırıcı olduğunu düşündüğü kıyafetlerine bürünmüş etrafa saçtığı tozlar ile sıçrayarak yürüyordu. Önüne bir göl çıktı. Bir anda suya dönüştü, göl ile bir oldu. İnsan formuna döndü. Tahta maskesi bütün yüzünü kaplarken yaprak ve dallardan oluşturduğu kıyafeti ucundaki ziller ile baya bir ses çıkarıyordu. O an gördü köyü. Çokta kalabalık olmayan bu köyün, bu insanların dağın tepesinde ne işi vardı? Dedi ki imkansız. Dedi ki ben bunları ortadan kaldırsam bir tek Yüce Tanrı bilir.
Şık şık ederek zillerini çala çala koştu köye. İnsanları görmeye başladı. Burada hayat sakindi, huzurluydu. Sevmedi bunu Meçkey. Köstebek oldu bir anda. Girdi toprağın altına. Bütün köyün suyunu içine çekti. 2 hafta geçmeden kuraklık başladı.
İnsan formunda gelip geçene selam verdi. Kimse onu geri selamlamadı. Herkesin yüzünden düşen bin parça.
Bunun üzerine bulut oldu bütün köye akıttı damlalarını. 1 günlük yağmur sonrası yine kuraklıktı fakat suları vardı biraz.Meçkey yine indi meydana ve selam verdi yaşlılara.
Yaşlılar gülümsedi, merak ettiler bu maskenin altındaki neşeli genci. Oysa ne gençti bu varlık ne de neşeli.
Meçkey sonraki gün tekrar indi meydana. Gençleri gördü bu sefer. Selam verdi ama ters ters baktılar ona. Meçkey sinirlendi 10 çocuğu da çevirdi topa.
Başka çocuklar geldi başladılar oynamaya.Meçkey yine indi meydana. Aradan çok zaman geçmemişti ama öğrenmişti bütün köyün insanını. Herkesi tanıyordu. Bir aile kalmıştı geriye. Küçük bir fırınları vardı. İnsan formunda hamur işlerini sevdiğini fark eden Meçkey girdi köyün tek fırınına.
"Merhabalar, günaydınlar bir ekmek bir süt."
"Hoşgeldiniz efendim ~ taze ekmeğimiz kalmadı birazcık beklerseniz babam hazırlıyor."
Genç oğlan başını öne eğdi ve özürlerini sıraladı. Ne kadar da saygılı diye düşündü Meçkey. Sorun değil dedi ve oturdu. O esnada acele ile sütü hazırlayan genç oğlanı izliyordu. Sarışındı. Çilleri parlıyordu adeta. Sütü hazırlarken bile gülümsüyordu. Arada bir tozlu küçük aynaya bakıyor daha büyük gülümsüyordu.
Bu dikkatini çekti Meçkey'in. Düşündü. Ne kadar güzel bir insan olduğunu biliyor olmalı diye düşündü. Yüzünü dağıtsa tek bir büyüyle bu kadar mutlu olmazdı değil mi? Meçkey gülümsedi. Çok merak etti bu çocuğun dehşetli anlarını. O sırada babası çağırdı genç oğlanı. Oğlan hızlıca sütü Meçkey'e ikram etti ve eğildi önünde. Koştu babasının yanına. İki dakika geçmeden elinde ekmeğimle geldi. Yine o güzel gülümsemesini sundu fakat bu sefer Meçkey'in gözlerinin içine baktı. Meçkey karşı koyamadığı bu insana aynı şekilde gülümsedi. Fakat genç oğlan Meçkey'in maskesi yüzünden göremedi asla. Arkasını dönüp diğer çörekleri hazırlamaya girişti. Meçkey ekmeği tadarken bir hıçkırık duydu. Çocuğa doğru döndü. Ağlıyordu. Çillerinin üzerinden yaşlar akıyordu. Meçkey kalbinden saplanmış gibi hissetti. Kendisi gibi yüce bir varlık bu çocuğa nasıl karşı koyamadı anlayamadı. Ayağa kalktı ve oğlana yaklaştı. İki eliyle çocuğun yanaklarını tuttu hafifçe. Genç oğlan bir anlığına korktu. Doğru ya yabancıydı onun için Meçkey. Bu yüzden sadece gözyaşlarını sildi ve geri çekildi."Ben Changbin. Sen nesin insanoğlu?"
"B-ben Felix."
"Ağlama. Neden ağlıyorsun Felix? Ölümlü dünyada bir damladan fazla yaş akıtmak fazla değil midir?"
"Babam çok hasta. Yaşlandı baya. Müşterileri çok bekletince endişeleniyorum. Babam... O giderse ben bu fırını idare edemem Bayım."
"Korkma çocuk. Baban iyi olucak."
"Nasıl bu kadar emin olursunuz?"
"İçimden bir ses öyle diyor. Felix. Kaç yaşındasın sen?"
"Ş-şey bilmiyorum."
Meçkey elini çocuğun eline götürdü. Avuç içini elleri arasına aldı. Korkan çocuk hemen elini geri çekti.
"19."
"Bunu nasıl yaptınız? Ben teşekkür ederim."
Meçkey cevap vermedi. Hemen bir para çıktı avucundan onu çocuğa verdi. Sonra da çıkıp gitti.
19 yaşındaki bu çocuk 19 yıl sonra ölecekti. Bu köyde yaşamaya devam ederse bu onun için ortalama ölüm yaşı demekti.
Fakat Meçkey ilk defa bir insanoğlunun elini tuttuğunda net olarak göremedi kaderi. Belki uzun zamandır birinin elini tutmadığındandı bu. Onun gibi ölümsüz bir varlık bir anda güç kaybedecek değildi. Komik olurdu bu.
Köyde çok vakit geçirdiğini düşündü. Mezarlığa geri döndü bir şıklatmayla. İnsan formunu geride bıraktı ve karıştı havaya. Şimdi tekrar sessizlik hakimdi ölüler tapınağında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mhachkay ' changlix
FanfictionMeçkey köyün en güzel oğlanına aşık olur.... |Angst(?)|Threeshot| "Türk mitolojisinde Meçkey denilmektedir ve Türk mitolojisine aittir."