son vermeliyim

152 15 17
                                    

Yaklaşık 4-5 saattir sahilde oturuyorduk. Kendi kendime mırıldanırken Minho aniden kalktı.

"Ne oldu?"

"Beni Jisung'un yanına götür."

"Ama Minho-"

"Götür. Sadede konuşacağım."

Minho'nun anlatımı

Vakit kaybetmeden otobüs durağına geldik. Birkaç dakikaya da otobüs geldi. Bir yere oturduktan sonra Jisung'a yazmaya başladım.

min
Neredesin şuan?

Jis💋
Hâla kafedeyim

min
Geliyorum.

Jis💋
Tamam

bu kişiyi "Şerefsiz" olarak kaydettiniz!

Mesaj attıktan sonra pencereden dışarıyı seyretmeye başladım. Birlikte gezen karı kocalar, arkadaş grupları, sarmaş dolaş sevgililer görüyordum. Bir kez daha nefret ettim kendimden. Eğer güzel olsaydım bir arkadaş ortamım olurdu. Ya da Jisung beni bırakmazdı.

Felix bir önceki durakta inip evine gitmişti. Ben de beş durak sonra inecektim. Düşündüm. Jisung'la olan bütün anılarımı. Hepsini unutmuş muydu? Evet...

Eğer beni bırakırsa ben de kendimi bırakacaktım. Bu demek oluyor ki kendime son verecektim. Söylemesi çok garip değil mi?

Kendime son vermeliyim...

Otobüsten inmiştim ve koşar adımlarla kafeye ilerliyordum.

"Sonunda geldin-"

Ona sarılarak ağlamaya başlamıştım. Biliyorum, şuan çok güçsüz gözüküyordum ama son zamanlarımı sevdiğim adamla geçirecektim. Zaten o artık başkasını seviyordu.

"S-seni seviyorum Hannie..."

"Senden nefret ediyorum Minho."

Gözlerinin içine baktım. O ise sırıtıyordu. Yaptığı tek bir şey vardı. O ise beni küçük düşürmek.

"Bir söz vermiştik. Hatırlıyor musun Jisung?"

"Hayır, neydi?"

"Eğer sen benden vaz geçersen ben de kendimden vaz geçecektim. Hatırladın mı?"

"Yani?"

Bu çocuk şaka mıydı? Ben ona son sözlerimi söylüyordum, o ise bana dalga geçermiş gibi bakıp sırıtıyordu.

"Yani diyorum ki, sana son sözlerimi söyleyip kendime son vermeye çalışıyorum."

Dedikten sonra kafeden ayrıldım. Bağırarak ağlıyordum. Herkes bana bakıyor olabilir, ama umrumda değildi. Aklıma o sözden başka bir şey yoktu artık.

Senden nefret ediyorum Minho...

Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Sadece koşuyordum ve ağlıyordum. Fakat hedefim, kimsenin olmadığı bir ortamdı. Bir uçurum? Ya da bir orman? İkisi de olabilirdi.

Son vakitlerimi güzel geçirmek istiyordum. O yüzden kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım.

I'm so sick of this fake love
Fake love, fake love
I'm so sorry, but it's fake love
Fake love, fake love...

Bu sözler dikkatimi çekmişti. Resmen benim aşk hayatımdı. Sahte sevgi...

Uzun uğraşlarım sonucunda bir uçurum bulmuştum. Hemen yanında bir kafe vardı fakat kimin umrumda. Ben sadece işimi yapıp gidecektim.

Uçurumun en ucuna kadar geldim ve derin bir nefes aldım. Kollarımı iki yana açtım. Kendimi bırakacaktım fakat biri beni kendine çekene kadar.

"Gerçekten aptalsın Minho..."

Pijliklik yapacam🤗

Naber genclik??

Nasıldı bölümm😰

Kim kurtardı ki Minho'yu 😱

Bu arada birinci kitap 5 bin oluyor🥺

Of okuyucularıma asıkmısım. (lix'ime olan sevgim kadar değil🖕🏿)

Neyseeğğhh 💅

Babay jinnielerimm 💗

Babay jinnielerimm 💗

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ay askm yaa💋

Hyunjin'in Felix'iyim 2/hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin