Uyandığımda başımda sızlama hissettim. Elimi kafama götürecektim ki, ellerim bağlıydı.
Ve sandalyede oturuyordum. Ne oluyordu burda Tanrı aşkına?
Sonra okul çıkışı olan görüntüler geldi aklıma. Etrafıma baktım.
Aslında bir depo falan beklerdiniz değil mi? Hayır normal bir odadaydım ama odanın ortasında sandalyeye bağlıydım.
Size söylemiştim. Herşeyden korkan biriyim diye. Fena korkmuştum.
Ama elimden gelen tek şeyi yaptım.
"Neden buradayım ben! Kimse yok mu? Lütfen bi'şey söyleyin en azından..."
Diye bağırabildim. Son kelimeler gözümdeki yaşların akmasıyla birlikte kısıkça çıktı ağızımdan.
10-15 Dakika sonra konuşma sesleri geldi.
"Uyandı mı?"
"Uyandı efendim. 'Kimse var mı?' gibisinden şeyler söyledi ve sesi kesildi."
"Peki. Bakalım napıyormuş..."
Noluyordu? Korkuyorum. Hem de çok. Gözümden yaşlar akıyordu ama sesim çıkmıyordu. Kafamı yere eğdim ve birinin gelmesini bekledim.
Aslında o sesi tanıdım bayılmadan önce gördüğüm kişinin sesiydi.
Kilit sesi geldi ve kapı açıldı.
Hala kafam eğikti, sesim çıkmıyordu ve ağlıyordum.
"Uyumuyorsun değil mi?"
Hiç bir tepki vermedim.
"Hadi ama güzelim. Konuş."
Yine tepkisiz kalınca iç çekti ve yavaş adımlarla önüme geldi.
"Konuşmayacak mısın? Peki o zaman."
Elini çeneme koydu ve kafamı kaldırdı. Hala ağlarken gözlerine baktım. Gözümkedi çaresizlik ve korkuyu görmüştü. İnsanların bu halimi görmesinden nefret ediyorum.
Hala eli çenemde ve göz gözeyken konuştu.
"Neden ağlıyorsun ki? Konuşmaman hiçbir işe yaramaz. Kendinden bahset."
Derin bir nefes aldım ve arada kekeleyerek konuşmaya başladım.
"B-beni neden kaçırdın bilmiyo-rum. Ama kaçırdıysan, z-zaten tanıyorsun-dur."
Neden mi kekeledim? Tanrı aşkına düşünsenize biri sizi kaçırıyor. Ve siz korkağın tekisiniz. Ayrıca ağlarken konuşmak zor.
"Zeki çocuk. Biliyorum ama sen de senden bahset bebeğim."
Bunları söylerken göz yaşlarımı sildi ve kenardaki sandalyeyi önüme çekti ve oturdu.
"Peki... Ben Lee Yongbok Felix. Avustralyan'ım. 9 yaşında annemle babamı trafik kazasında kaybettim. Amcam benden nefret ediyordu ama babamın hatrına bakıyordu. O da geçen yıl beni buraya gönderdi. Parayla destek oluyor o da dediğim gibi babamın hatrına. 19 yaşındayım ve lise üçe gidiyorum sınıfta kaldığımdan dolayı. Daha bi'şey yok."
Bir süre beni süzdü. Hayır yani niye süzüyorsun?
"Amcan... Neden senden nefret ediyor?"
Zurnanın zart dediği yer.
"Ne önemi var?"
Bakışları sertleşti. Tamam biraz korkmuş olabilirim.
"Sözümün ikiletilmesinden hoşlanmam Felix."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorry My Angel | HyunLix
FanfikceGözlerimi açtığımda ellerim iki yana bağlı bir şekilde sandalyede oturuyordum. Ben Lee Felix. Nerden bilebilirdim ki gözümü açtığımda gördüğüm ilk kişinin hem hayatımı zindana çevirip, hem de pamuklara saracağını? ilk kitabım bok gibi olucak çok öz...