xxx
Saatin neredeyse 3'e yaklaştığını gördüğünde aceleyle pineklediğin koltuktan kalkıp üzerini değişip evden çıkmak için acele ettin. Üniversitedeki akşam dersine gitmeden bankadaki işini halletmeliydin ve bankalar ilginç bir şekilde zaman kara deliği gibi yerlerdi, bu yüzden normalden de erken çıkmalıydın evden. Üniversiteden maaş almak için yeni bir banka hesabı açtırman gerekiyordu çünkü Reklam Pazarlaması dersinin akşam sınıflarını vermeyi kabul etmiştin.
Kadrodaki profesörlerin hiçbiri akşamlarını bir ders için doldurmak istemeyince bir hocan bu alanda çalışan mezunlara dönüş yapmıştı. Sen de aralarındaydın ve kendini meşgul tutmakta sorun görmeyen tek sendin. Bu yüzden yeterince çalışmıyor gibi bir de 4 sene önce mezun olduğun fakülteye yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak geri dönmüştün. Neyse ki zaten bildiğin konulardan bahsettiğin ve çoğunlukla tartışmalı ve uygulamalı işlediğin bir ders olduğundan hazırlık yapmanı gerektirmiyor ve hayatının geri kalanının aksine seni çok da yormuyordu. Ek gelire de hayır demezdin– ki parası beklediğinden dolgundu.
Bu yüzden saatlerce bankada bekleyecek olmaya bile gıkın çıkmıyordu. Evden çıkıp arabana bindin. Bankaya geldiğinde 3 çeyrek gibiydi. Dersin ise 6 buçuktan sonra. Eh, yeterli olsa iyi olurdu. Değilse bile senden başka ders verecek kişi bulabilecekleri meçhul olduğundan senin geç kalmana bile kimsenin laf etmeyeceğini bilmek biraz içini rahatlatıyordu. Çok da umrunda olduğundan değil fakat beceriksiz görünmek senin için affedilemez bir hataydı.
Bankaya girdiğinde gişe için numaranı aldın ve boş bir koltuk olmadığından ayakta beklemeye başladın. Bir süre sonra boşalan koltuklardan birine geçtin. Ve beklemeye devam ettin. Yarım saati geçmişti. Nefesini öfleyerek verdin ve kendini sakinleştirmek için derin derin nefesler almaya başladın. Bu sırada canın iyice sıkılmış, yerinde bekleyememekten çantanın fermuarıyla, duvardaki saatle, yanında oturan adamla kadının konuşmalarıyla ve daha pek çok şeyle ilgilendin.
Önünde 1 kişi kalınca heyecanlanıp ayakta, hemen arkasında beklemeye– belki de böyle işini hızlı halletmesi için göz dağı verebilirdin– başladın. Ama bilmeliydin ki bir şeyi ne kadar istersen hayat sana orta parmağı göstermeye bayılırdı. Seninle dalga geçmesine alışmıştın. Artık bu aranızdaki bir şakaya dönmüştü hatta. Ama bu kadar ileri gideceğini düşünmedin.
Bankanın kapısının sen orada olduğun vakitte belki de elli kere açılıp kapandığını duymuştun. O yüzden arkandan yükselen bağırışı duyana kadar kapıdan gelen seslere dikkat etmemiştin. Etrafında başlayan çığlık tufanı arkana dönmene ve burunlarına kadar çektikleri maskelerle yukarı doğrulttukları silahlarıyla bankanın içine doğru ilerleyen 5 kişiyi gördün.
Banka çalışanlarına doğrultmuş alarmı tetiklememeleri için direktif veren soyguncuları gördüğünde ilk düşündüğün şey can güvenliğin olmalıydı. Ama olmadı. İlk düşündüğün şey 2 ay sonraki uçak biletlerin ve onları kullanamazsan hayaletinin bu heriflere musallat olacağıydı. Dünyanın en negatif insanı değildin belki ama fazla kayıtsız olduğun bir gerçekti.
Etraftaki herkesin yere çömdüğünü de çok geç farketmiştin. Soygunculardan biri sana dönüp yere çökmeni bağırdığında vücudun hemen uyum sağlayıp diğerleri gibi yere yüz üstü, boylu boyunca yatıp ellerini kulaklarının hizasına getirdin. Soyguncu sonra dikkatini senden çekti.
Kalp atışın değişmemişti bile. Oysa etrafa göz atarken göz göze geldiğin her bir kişi fırıl fırıl açılmış gözlerle bakıyordu. Kahraman olmak gibi bir düşüncenin d'si bile zihninden geçmese de meraklı olduğun için gördüğün her detayı kafana not etmek refleksif bir şekilde gelişmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amor Fati | Fushiguro Toji
General FictionYaralarınızı iyileşmeye bırakmışken birbirine destek olan iki kişiydiniz sadece. singledad!toji x okuyucu