AKIL HASTANESİ

3 0 0
                                    

Masaya oturduğumuzda bir sessizlik çökmüştü. Herkes tek kelime etmeden birbirlerini izliyordu. En sonunda sessizliği Victor bozarak, "Evet, hadi biraz dava hakkında konuşalım... " dedi ve teker teker hepimizin yüzüne baktı. Ben, "Ben bir şey buldum. Belki işimize yarar belki yaramaz ama yine de göstereceğim... " diyerek çantamdan bilgisayarımı çıkartıp siteyi ve sitede gördüğüm haberi açıp önlerine koyduğumda dördü birden ayağa kalktı ve haberi okumaya başladı. Onlara çok zorluk çıkartmamak için haberi İngilizceye çevirmiştim. Herkesin haberi okurken kaşları çatıldı. Sonra ise Jack ilk defa konuşarak, "Siteyi kimin yönettiğini biliyor musun? Eğer bu haberi kimden aldıklarını öğrenebilirsek belki başka haberleri de buluruz... " dediğinde kafamı hüsranla iki yana salladım ve, "Hayır, malesef bilmiyorum. Ama bu gazeteci şirketinin adresi burada yazıyor. Malesef Türkiye'de bir şirket. Fakat bizim bürodaki arkadaşlarımızın birkaçı Türkiye'de, onlar araştırabilir. " dedim. Victor kafasını onaylamak için aşağı yukarı sallarken, "İsterseniz bugün bi' hastaneye gidip araştıralım. " dedi ve hepimiz onu onaylayınca odadan çıktı. Birkaç dakika sonra araba çalışma sesi duyduğumuzda bizde dışarı çıktık. Kocaman siyah bir arabaya bindiğimizde Muratla ben yan yana oturduk. Lily ve Rose de yan yana otururken Jack tek oturmayı tercih etti. Gerçekten garip bi adamdı. Bunları düşünürken Jack'e biraz uzun süre bakmış olmalıyım ki sert bakışları bana doğru döndüğünde sorgulayıcı bakışlarımla karşılaştı. Hızla başımı önüme çevirdiğimde araba çalıştı...

Yaklaşık birkaç saat sonra akıl hastanesine varmıştık. Bu olaylar yüzünden hastane gerçekten çok değişmişti. Şu an Amerika tarafından hastaneye kilit vurulmuştu ve bu olaylar çözülene kadar da açılmayacaktı. Yani 6 katlı ve çok geniş bir hastanede sadece 6 kişi olacaktık. Victor hepimiz arabadan inince o da indi ve, "Kaynaşma amaçlı takımlar kuralım. Jack ve Nare, Rose ve Murat, Lily ve ben olarak dağılalım. Jack ve Nare ilk iki kat sizin, diğer iki kat Rose ve Murat'ın, en üst iki kat ise Lily ve benim. Hadi... " dedi ve bizim bir şey dememizi beklemeden Lily ile içeri girdi. Jack'e doğru döndüğümde bu durumun hoşuna gitmediğini anladım ve hızlı adımlarla hastaneye yöneldi. Benim yerimde çivilenmiş gibi durduğumu fark ettiğinde durdu ve arkasını dönmeden bana, "Gelmeyi düşünüyor musun? " diye seslendiği nde hızla kendime geldim ve yanına doğru ilerlediğimde içeri girdik. 5 dakika sonra herkes araştıracağı katlara yerleştiğinde haberleşme kulaklıklarımızı takarak ilk katı gezmeye başladık. Her kat gerçekten çok büyüktü ve çok fazla oda vardı. Jack bozuk Türkçesiyle, "Benden ayrılma... " diyerek yavaş ve temkinli adımlarla ilk odaya girdiğinde peşinden odaya girdim. Bu odalarda pek bir şey yoktu, biz de biraz daha ilerlemeye karar verdik. Jack her ne kadar soğuk bir adam olsa bile yine de beni ve kendini iyi koruyordu ve araştırma işinde de gerçekten iyiydi...

Kocaman koridorda yürüyen gözüme bir oda çarptı. Bu odanın yanından geçerken diğerlerinden farklı olarak içinden soğuk hava geliyordu. Jack'i durdurdum ve bu odayı göstererek, "Bu odaya bir göz atalım. Belki bir şeyler bulabiliriz... " dediğimde beni başını sallayarak onayladı ve birlikte odaya girdik. Odanın içi sis doluydu ve gerçekten soğuktu. Jack soğuktan kollarımı oluşturduğumuz görünce, "Romantik filmlerdeki gibi ceketimi vermemi bekliyorsan çok beklersin bu yüzden acele et ki işimize odaklanalım. " dedi ve tebessüm ettiğini gördüm ama bu sadece birkaç saniye sürdüğünde içeri doğru ilerledi. Ona ters ters bakarak bende peşinden ilerlediğimde içerideki sis yüzünden hiçbir şey gözükmüyordu. Biz içeriyi araştırırken bir anda kapı büyük bir gürültüyle kapanıp kilitlendi. Jack sesi duyar duymaz bu siste bile hızlıca yanımda belirdi ve kolumu tutarak beni biraz geriye çektikten sonra önüme geçti ve silahını çıkartarak odanın içine doğrulttu. Şok etkisinden çıkarak bende silahımı içeri doğrulttuğumda ölüm sessizliği oluştu. Kulaklıklardan bizimkilere ulaşmaya çalıştık fakat bir şekilde bozulmuştu. En sonunda tehlikenin geçtiğini düşündüğümüzde yavaşça odanın içinde dolaşmaya karar verdik fakat silahlarımızı yine de her şeye karşı indirmedik. Jack kapıya doğru ilerledi ve kırmaya çalıştı fakat aldığı eğitimlerle bile kapıyı açamadı. Gerçekten büyük bir oyunun içerisindeydik. Yanlışlıkla duvara değdiğimde bir anda bir şeye basmış olmalıyım ki içerideki sisler geri çekilmeye başladı ve sisler tamamen yok oldu. Biraz daha rahatladığımızda odayı araştırmaya karar verdik. Tam odanın ortasına bakarken sedye üstünde bir ceset gördük. Sedyedeki adamın iç organları tamamen yoktu ve korkunç görünüyordu. Bu yüzden burası soğuktu demek ki...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 15, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin