Jisung
Sabah kalktım bugün okulun ilk günü olduğu için hazırlanmaya başladım. Ama hala şaşkındım yaz tatili saniyeler gibi gelmişti bana. Üstüme beyaz bir t-shirt ve siyah bir pantolon giydikten sonra kahvaltı edip okula doğru gitmeye başladım. Yolda giderken arkamdan iki kişi bana yetişti
Günaydın dedi ikili. Bende onlara günaydın dedim. Sonra kendilerini tanıttılar. Birinin Hyunjin birinin Felix olduğunu öğrendiğim cocuklara bende kendimi tanıttıktan sonra okula geldik. İlk gün olduğu için herkes serbest giyinmişti. Hemen sınıflara girdik. Çoğu kişi gelmemişti. Sadece ben, Hyunjin, Felix ve tanımadığım biri vardı. Bu çocuğun üstünde siyah bir t-shirt ve mavi bir pantolon vardı. Hemen yanına gittim. İsminin Jeongin olduğunu söyledikten sonra bende kendimi tanıttım. Çocuk sakine benziyordu. Sonra herkes gelmeye başladı. Hiçbirini tanımıyordum. Zaten benim için önemli de değildi. Ders zili çaldı. Çoğu kişi gelmişti. Öğretmen derse girdi. Yoklama alırken birinin olmadığını farketti. Arkadan biri "Hocam Minho yok" dedi. Hoca derse başladıktan sonra kapı çaldı ve içeri tamamen simsiyah giyinmiş biri girdi.
Minho olduğunu tahmin ettiğim kişi hocadan izin almadan hemen arkamdaki sıraya geçti. Hoca buna hiç bişey denemişti
Ders tanışmayla geçti. Çoğu kişinin ismini şimdiden öğrenmiştim. Ama arkadan biri kendini tanıtmamıstı. Ders bittikten sonra onun yanına gidip ismini sordum. Adının Changbin olduğunu öğrendim.
Sonra Changbin, Hyunjin, Felix ve ben bahçeye indik.
İlk gün olduğu için çoğu kişiler bir yere oturup birbirleriyle tanışıyorlardı. O sırada yanımıza biri geldi. Yüzüne baktığımda bunun Minho olduğunu anladım. Kulağıma okulun arkasına gel diye fısıldadı. Sonra yanımızdan ayrıldı.
Bende diğer üçlüden izin alıp okulun arkasına gittim. Minho arkada bekliyordu. Beni görünce eliyle gel anlamında bişeyler yaptı. Yanına gittim. Sonra "Selam sincap" dedi takma ismimin sincap olduğunu nerden biliyordu."Takma ismimi nerden biliyorsun" diye sordum. "Sence bilmeme gerek varmı yanaklarından belli"dedi gülerek. Haklıydı. Zaten bu yüzden takma ismim sincaptı. Belli belirsiz kafamı salladım. Sonra sözüne devam etti. "Sanırım Hyunjin ve Felixle çok yakınsın" dedi. Hayır anlamında başımı salladım. "Daha sabah tanıştık." Dedim. "Ama belki yinede benim bu okulun sahibinin oğlu olduğumu anlatmışlardır." Şaşırmıştım çünkü onlar böyle birşeyden bahsetmemişlerdi. "Hayır söylemediler" dedim. "O zaman ben söylüyorum sincap benle uğraşmaya kalkarsan bu okuldan kovulursun" dedi. İlk defa bu kadar bencil biri görmüştüm. Böyle bir hedefim yoktu zaten. Ben buraya derslerime iyi çalışıp iyi yerlere geliyim diye gelmiştim. Benim onla uğraşmak için geldiğimi düşünmesi aptalcaydı. Daha baştan beni tehdit etmişti. Çok saçmaydı. Sonra zil çaldı ve ikimizde sınıfa doğru yürümeye başladık. Sonraki dersler hızlıca bitti ve eve doğru yürümeye başladık. Yanımda Felix ve Changbin vardı. Hyunjin otobüsle gidicekti. Tam evlerimizin ayrıldığı noktada yanıma Bang Chan geldi. Sonra "Bugün Minhoyla okulun arkasında ne konuştunuz"diye sordu.
"Hiç sadece tanışmak istemiş" dedim. Bang Chan inanmamış gibi duruyordu. " O hayatta bir kişiyle tanışmak için yanına gitmez ne söyledi" dedi. "Onla uğraşırsam beni okuldan attıracağını söyledi" dedim. " Bencede onla uğraşma" dedi. Bunun nedenini anlamamıştım ama sormadım.Sonra evlere geldik ve vedalaşıp eve girdim
Arkadaşlar İlk kitabım yanlışlarım varsa beni uyarın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daisy Minsung
FanfictionO beni papatyatyaların arasına hapsetti ama ben şimdi onu kendime hapsedicem ~Minho