Elleri ceplerinde başını eğmiş dolaşıyordu, Taesan. Sıkıntıyla nefesini dışarı verdi ve yerde gördüğü taşları tekmeledi. Çok sıkılmıştı, hem de çok.
Şarkı mırıldanarak sahil kenarına geldi.
Bomboş, kimseler görünmüyordu. Yere oturup kulaklıklarını çıkardı. En sevdiği şarkılardan birisini açtı ve dinlemeye başladı.
Arada sırada eşlik ediyor, ritme göre ayağını sallıyordu. Başka bir şarkıya geçtiğinde etrafına bakındı.
Denize doğru koşan birisini gördüğünde gözlerini büyüttü. Belki yanlış görmüşümdür diye düşündü bir süre. Ta ki görüşü netleşene kadar.
Ne yapıcağını bilmiyordu Taesan. İzlediği filmlerden biraz bişeyler öğrendiyse, işte şimdi uygulama vaktiydi.
Kulaklıklarını çıkarıp çantasına koydu, ceketini de kumların üzerine attı. Karanlık sulara doğru ilerlerken çocuğun nerede olduğunu bulmaya çalışıyordu.
Biraz daha ilerlemişti. Su dizlerine kadar geliyordu. Gözlerini kısıp daha dikkatli baktığında ileride, ay ışığıyla aydınlatılmış bir yüz gördü.
Eli ayağına dolanmıştı. O çok güzel ve kusursuz görünüyordu. Başını iki yana sallayıp denizin derinliklerine açıldı. Aslında korkuyordu. Hava soğuk ve karanlıktı, balık çocuk için değil canım, kendisi için. İnandıysan tabi.
Elinden geldiğince hızlı olmaya çalıştı. Bu balık çocuk ne ara gitti ta öteki tarafa? İyi yüzücü olmalı. Eh boşuna balık çocuk demiyor.
Yaklaştığı bedeni belinden tuttu ve diğer eliyle ağzını kapattı.
Balık çocuk çırpınırken, Taesan'a vurmaya çalışıyordu. "Sakin ol balık çocuk, seni kurtarmaya geldim" balık çocuk korkuyla Taesan'a döndü ve gözlerini kırpıştırdı.
Taesan ise çocuğa baktıkça dahada büyüleniyordu. "Hasta olmadan önce gitmemiz gerek balık çocuk, benden ayrılma tamam mı?" hızlıca başını salladı ve Taesan'a daha sıkı sarıldı.
Taesan yine hızlı ve balık çocuğu düşürmemeye çalışarak kıyıya vardı. Balık çocuk ile birlikte kendisini yere attı.
"Bir daha beni bulamazsın söyliyim"
"Beni neden kurtardın?" gelen soruyla Taesan omuzlarını silkti. "Bilmem ki, içimden geldi sanırım" Balık çocuk, yanındakine doğru dönüp sıkıca sarıldı. Taesan şaşırsada kollarını etrafına doladı. "Kendimi öldüremeyecek kadar korkağım, teşekkür ederim"
"Kendini öldürmek mi? Yani çok özel değilse bana anlatabilirsin, iyi sır tutarım" diyip göz kırptı.
Balık çocuk burukça gülümseyip başını salladı. "Kendimden nefret ediyorum, okuldakilerde sevmiyor zaten. Sürekli benimle dalga geçiyorlar. Burnumla, saçlarımla. Gerçekten üzülüyorum, uyardığım zamanda birşey değişmiyor. Bende uzaklaşmak istedim, yüzerek kaybolurdum belki. Olmadı ama..."
Taesan bir süre durdu. Tabiki bilemezdi nasıl olduğunu, neler yaşadığını ama bazı şeyleri tahmin edebiliyordu.
Bir eli belindeyken, diğer eliyle de saçlarını okşuyordu balık çocuğun. Saçlarından her kim nefret ediyorsa sonuna kadar haksız. Yumuşacıktı, uzun ve vanilya kokulu. En sevdiğiydi. Bundan sonra.
"Bir şey söylemek zorunda değilsin, anlarım. Genelde kimse benimle konuşmaz zaten"
Taesan, balık çocuğun başını kaldırıp yanağını okşadı.
"Senin tek kusurun kursursuz olman balık çocuk..." yanında küçücük kalan çocuğun alnını öptü. "Seni on dakikadır tanıyor olabilirim ama.. ilk görüşte aşka inanır mısın?"
Balık çocuk öyle bi gülümsedi ki.. Taesan yeniden nefes aldığını hissetti. "Gülüşün çok güzelmiş, daha fazla gülmelisin ama benim yanımda. Kıskanırım seni yoksa" balık çocuk sadece güldü.
O gülsün, Taesan izlesin. Bundan daha tatlı birşey var mı?
"Hmm.. şey, gitsem iyi olacak, teşekkür ederim" Taesan duyduğu cümleye karşı daha sıkı tuttu onu. "Gitmesen.. yani senden hoşlanıyorum, aniden olmuş olabilir tabi ama.." balık çocuk olduğu yerde sindi. "İlk defa birisi bunu söylüyor.. ama deneyebiliriz değil mi?" ve yine güldü.
"'En parlak yıldızım sensin' derler ya.. sen benim kusursuz yıldızımsın. İster parla ister parlama, herşeyinle mükemmelsin"
Balık çocuk gülmeye başladı. Taesan gerçekten aşık oldu. Bir insan nasıl bu kadar güzel ve kusursuz olabilir? Daha fazla dayanamayıp, yüzünü gülümseyen yüze yakınlaştırdı.
Ve o gece Taesan, adını bile bilmediği balık çocuğu oracıkta öptü...
-guncellediiiiimmm 😆
ay bu cok tatli ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flawless / gongfourz
Short Story"senin tek kusurun, kursursuz olman balık çocuk" [oneshot]