Kokun, omega

329 32 202
                                    


18 Şubat 🍊

''Ahh al-fa... Hız-hızlan.''

Lee Know soluduğu amber, vanilya ve mandalina kokusuna o kadar kendisini kaptırmıştı ki altında inleyen omeganın sözlerini dahi duymamıştı. Farkına varmadan yaptığı diğer şeyler ise bu güzel foromonların sahibini mühürlemek ve içine boşalmaktı.

Sabaha kadar süren sevişmeleri omegayı o kadar yorgun düşürmüştü ki bir noktada bayılmıştı. Sabah gözlerini açtığında çalıştığı otelin özel odalarından birinde çıplak bir hâlde yatakta uzandığını görmek Jisung'un asla beklediği bir şey değildi. Neler olduğuna dair hiçbir şey hatırlayamıyordu. Yataktan kalkmaya yeltendiğinde kalçasında bir ağrı baş göstermişti. Jisung acıyla inleyip kendini yatağa geri bıraktı ve eliyle usulca kalçsını okşadı.

Kaç dakika yatakta o şekilde uzandığını bilmiyordu ancak kapıya vurulup 'oda servisi' diye seslenildiğinde saatin sabah 9 olduğunu anladı. Bu saatte odalara gidip ihtiyaçlarını sorarlardı, özellikle de bu tür V.I.P odalara. Genelde temizlik yapmaları istenirdi.

Jisung kapıya gelen her kim olursa olsun tanıdığına emindi bu yüzden kapıyı açmak istemedi. Kalçası da izin vermeye niyetli değil gibiydi kalkmasına. Jisung düşünürken kapıya tekrar vuruldu ve çalışanın sesi yeniden duyuldu.

''Lee Know bey, kapıyı açmazsanız kartla giriş yapmamı söyledi. Lütfen kapıyı açın.''

Lee Know da kimdi? Önemli birisi herhalde diye düşünerek ofladı Jisung. Sızlana sızlana çarşafı etrafına doladı -kıyafetleri ortalıkta olmadığı için- ve kapıya doğru paytak adımlarla ilerledi.

Kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişi arkadaşıydı. Taemin Jisung'u gördüğü gibi içeri girip kapıyı arkasından kapattı. Şaşkınlıktan kocaman olan gözleriyle görmeyi beklediği son kişi bile olmayan arkadaşını süzdü. Çarşafa sarılıydı hem de!

''Siktir! Koca bir siktir! Senin burada ne işin var Jisung? Lee Know beyin geceyi geçirdiği kişinin sen olmadığını söyle lütfen.''

Jisung arkadaşının cümleleriyle aklında canlananlarla kendisine sinirlendi ve de şaşırdı. Yıllardır kimsenin feromonlarından etkilenmemiş, kızgınlığa girmemişti. Hem Lee Know denen adam ona dün gece ne demişti?

Kokun, omega. Kokun asırlarca bekletilmiş bir şaraptan bile daha güzel, daha sarhoş edici.

Jisung feromonları hakkında hiçbir şey bilmiyordu çünkü kendini bildi bileli feromonları yoktu. Bu nasıl mümkün olabilirdi ki? Nasıl kokuyordu acaba feromonları? Bu düşünce dün o alfadan aldığı kokuyu hatırlamasına neden oldu. Elma, tarçın ve vetiver kokusu. Ne ağır bir kokuydu ne de hafif. 'Ben buradayım' diyordu ancak boğmuyordu. 'Etkilenmem pek de şaşırtıcı değil' diye geçirdi içinden. Gözlerini sıkıca kapatıp başını iki yana salladıktan sonra kendisinden bir cevap bekleyen arkadaşının gözleriyle kesişti gözleri. Cevap oldukça açıktı ancak yine de bir umut reddetmesi bekliyordu Taemin.

''Olayların nasıl geliştiğini ben de anlayamadım... Feromon salgılayamadığımı ve alfa feromonlarından etkilenmediğimi biliyorsun.''

Arkadaşı usulca başını sallayarak cevap verdiğinde devam etti Jisung.

''Nasıl oldu anlayamadım ama onun feromonlarından etkilendim ve kızgınlığa girdim. Dün gece feromonlarım hakkında bir şeyler söylediği var hatırımda ancak net değil hiçbir şey.''

''Seni mühürledi mi peki?''

Jisung aklına düşen bu yeni belirsizlikle homurdandı olduğu yerde. Emin olamadığı çok fazla şey vardı ve bulunduğu durum hiç hoş değildi.

say you love me - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin