dentist #8

187 33 54
                                    

gunaydun

jeno:
sen var ya katıksız orospu çocuğusun
beni kandırdın
ne biçim insansın sen
haysiyetsiz
onursuz
bana bu yüzden yazıyordun
sırf benden bilgi koparmak için

mark:
ne
ne diyorsun kazma
ne saçmalıyorsun

jeno
gazeteciymişsin lan sen
o haberi de sen yaydın değil mi
sen yaptın
İFTİRA ATTIN BANA

mark:
lokman sakin ol
ben bir şey yapmadım

jeno:
eğlendin mi bari şekilsiz
ünlü gazeteci mark lee
tabi ya
BİLEREK YAZDIN BANA
BİLEREK SIRF HAYATIMDAKILERİ YAYMAK İÇİN
DENSİZ KÖPEK

mark:
kendine gel lee jeno
gazeteci olmam dişimin ağrımayacağı anlamına gelmiyor saçmalama
ve ben niye senin gibi birinden prim kasayım lan

jeno:
sen bileceksin onu
gözükme gözüme
ciddili sikerim seni

mark:
o biraz zor ya
senin küçük kalır
ben hallederim o işi

jeno:
BİR DE DALGA GEÇİYOR BENİMLE

mark:
jeno eve gir yağmur başladı hasta olacaksın

jeno:
bunu da haber yaparsın
LEE JENO YAĞMURDA ISLANDI ŞOK ŞOK ŞOK
nasıl
büyük harflerle yaz ama

mark:
bunu yapan ben değilim jeno
gazeteciler bürosu başkanı olabilirim
kimin yaptığını da biliyorum sen söylediğin gün haberi her yerden kaldırttım ve bu gazeteciye gerekeni yaptım beni suçlayamazsın

jeno:
KES SESINI INANMIYORUM SANA
yalan söylüyorsun it

mark:
biraz daha konuşmaya devam edersen eğer seni öyle bir sustururum ki
bir daha konuşamazsın

jeno:
sustursana
haberle mi susturacaksın
merak etme korkum yok


bunun üzerine mark derin bir iç çekti. bunu isteyen jeno'nun kendisiydi, bilmediği konular vardı ve mark bunu ona az önce açıklamıştı.

inanmayıp  hala mark'a sallayan jeno'ya karşı mark, arabasından indi. evet jeno'yu izliyordu. her gün eve sağ salim varıp varmadığını kontrol ederdi. tıpkı şuanda olduğu gibi. jeno bahçe kapısının  önünde mark'a küfretmekle uğraşıyordu bir de üstüne üstlük yağmur yağarken. bahçe kapısındaki telefonu yağmur suyundan saklayarak çatık kaşlarıyla mesajları yazmaya devam ederken mark elinden telefonunu aldı ve çenesinden başını yukarı kaldırdı.

susturacaktı, öyle bir susturacaktı ki aklı hayali duracaktı jeno'nun. dudaklarını jeno'nun dudaklarına bastırdığında jeno şaşırmıştı. mark'ın nereden geldiğini bilmiyordu. böyle bir şeyi de beklemiyordu.

mark, jeno'nun alt dudağını emip geri çekilmişti. dili tutulmuştu jeno'nun, mark dediğini yapmış susturmuştu.

dudaklarını jeno'nun dudaklarından çok uzaklaştırmayarak dudaklarını dudaklarına sürterek konuştu mark.

" susturacağımı söylemiştim lee jeno."

cok uzun biliyom text aslinda kitap ama bu ani gorun istedim

dentist :: marknoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin