Bölüm 4

2 1 0
                                    

Ertesi gün gözlerimi Boranın evinde açmıştım. Dün mekandan çıktıktan sonrasını hatırlamıyordum. Umarım Boranın yanında saçma sapan şeyler yapmamışımdır diye ümit ederek içeri ilerledim.Bora mutfakta kahvaltı hazırlıyordu yanına giderek;

"Günaydın" dedim.
"Günaydın, hiç uyanmayacaksın diye korkmuştum" diyerek tebessüm etti.
"Ne kadar süredir uyuyorum kafam patlıyor"
"Sanırım bi on saate yakındır uyuyorsunuz hanımefendi" dedi.
Sormaya çekiniyordum acaba dün birşey söylemişmiydim. Sarhoş olduğum için saçmalamış olabilirdim. Cesaretimi toplayarak;

"Dün neler oldu? Mekandan çıktıktan sonrasını hatırlamıyorum. Seni fazla yormamışımdır umarım?" Diyerek ağzını aradım.

"Birşey olmadı Asel mekandan çıktıktan sonra taksiye bindik. Fazla geçmeden omuzumda uyuya kaldın o halde seni eve götürmenin doğru olmayacağını düşünerek buraya getirdim seni" dedi.

Telefonumu elime aldığımda onlarca arama gördüm hem annem hem Melis defalarca aramışlardı. Korkuyla;

"Annem!. Annemlerin haberi yok ben ne diyeceğim şimdi onlara" diye çığlık attım.

" Asel sakin ol, ben onuda düşündüm. Telefonundan annene meliste kalacağını bugün sınavınız olduğu için biraz ders çalışacağınızı belirten bir mesaj attım aramalar büyük ihtimal ben mesaj atmadan önceki aramalardır" diyerek beni sakinleştirdi.

Hemen melisi aradım. Telefonu açmasıyla;
"Kızım sen neredesin?! Dünden beri haber alamıyorum ailene bende kalacağını söylemişsin. Okulada gelmedin.Neler çeviriyorsun sen ?" Diyerek çıkıştı. Haklıydı haber vermem gerekirdi ama mesajı yazan ben değildimki!.

"Melis sakin olurmusun. Ben iyiyim merak etmene gerek yok bir saate eve geçeceğim bize gelirsen yüz yüze konuşalım olurmu?" Dedim.
"Tamam,geleceğim" diyerek telefonu kapattı.

Ben telefonla konuşurken Bora çoktan hazırlamıştı kahvaltı sofrasını. Bana bakarak;
"Gelmeyi düşünürmüsün,davetiyemi göndereyim" diye seslendi.
"Melis baya telaşlanmış keşke onada mesaj atıp durumu haber etseydin beni idare etmeyebilirdi" dedim

"O an Melise haber etmek aklıma gelmedi. Zira senin kustuğun poşeti tutmakla meşguldüm Asel hanım" dedi. Çok utanmıştım. Kim sevdiği insanın yanında kusmak isterki rezillik bu!!
Hızlıca kahvaltı edip yukarı üzerimi değişmeye çıktım. Bir süre sonra kapı çaldı. Tabiki gelen boraydı.
"Gelebilirmisin?" Diye seslendi.
"Gel" diye yanıtladım.
"Müsade ederseniz bende üzerimi değişmek isterim" diyerek gülümsedi.
"Tabiki. Kendi evin gibi rahat olabilirsin" diyerek dalga geçtim.
"Eee. Çıkmıyorsan soyunuyorum"dedi.
"Bir dakika beklesen o güzel kıyafetlerini çalacaklar değilmi" diyerek çıktım odadan.

Hâlâ inanamıyordum. Boranın evindeydim. Boranın yanındaydım. Bu inanılmaz bir duygu benim için. Kendi kendime konuşurken boranın seslenmesiyle irkildim.
"Ufaklık hazırsan çıkalım işe geç kalmak istemem doğrusu" dedi.
"Geliyorum hemen." Diyerek hemen peşinden koştum. Beni evime bırakarak iş yerine geçmişti.

Eve girdiğimde kimse yoktu. Sevinmiştim aslında. Çünkü kimseyle konuşacak halim yoktu. Hemen odama çıkıp duş aldım çıktıktan sonra ilaç içmek için mutfağa indim daha sonrasında uyumayı planlıyordum. Ama planım kısa sürdü. Kapı çalmıştı. Tabi ya Melis gelecekti diyerek kapıyı açtım. Melis kapıyı açar açmaz bana sarıldı.
"Başına birşey geldi sandım Asel nasıl bana haber vermezsin?"
"Çok üzgünüm Melis seni merakta bırakmak istemezdim." Diyerek olanları anlattım. Tabi en yakın arkadaşlarımdan olduğu için boraya olan aşkımı  biliyordu. Anlayış göstermişti.
Biraz sohbet ettikten sonra Melis sevgilisi ile buluşmak için yanımdan ayrıldı. Bende uyumak için odama geçtim. Tam uyuyacakken telefonuma bir mesaj geldi. Gelen mesaj Kaan'dandı.
"Asel iyimisin neden okula gelmedin?" Demişti. Tabi kimsenin haberi olmadığı için merak etmişlerdi.
"Biraz rahatsızdım. Şuan iyiyim merak etme." Diyerek telefonu kapadım.

Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum fakat kapı sesine uyandım. Aşağı inip kapıyı açtığımda annemle babamın geldiğini gördüm. "Hoşgeldiniz, neredeydiniz geç geldiğinizde göre işiniz olmalı" dedim çünkü saat 11i geçiyordu.Annem;
"Bugün babanla 23. Yıl dönümümüz Asel unuttun mu?" Dedi.

Tabi ya bugun 17 Eylül annem ve babamın yıl dönümleriydi. Anne ve babam yıllar önce birbirlerini çok severek evlenmişler karşılarına bir çok engel çıksada el ele vererek bunu atlatmışlar tüm olumsuzluklara rağmen şuan  mutlular. Umarım bir gün bora ve bende bunu yaşayabiliriz.

Anneme yanıt olarak"Umarım güzel vakit gecirmişsinizdir, sizi çok özledim"diyerek sarıldım. Babam;
"Bizde seni çok özledik prensesim, ama çok yorulduk uyumamız gerekiyor" diyerek beni öptü ve odalarına geçti. Annemde fazla geçmeden yatmak için odasına yöneldi.

Gene yanlız kalmıştım,herzamanki gibi yapayanlız. Yarın okulum olduğu için bende uyumak istedim. Uyumuş olsamda hâlâ uykum geliyordu. Kafamı yastığa koymam ile uyumam bir olmuştu.

MENEKŞEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin