Benim adım Ateş. Sadece Ateş.
Ateş kimdi biliyor musunuz? Bendim. Ama benim baskılanan tarafım.
Ateş kim biliyor musunuz? Karanlık tarafın kraliçesi.
Peki Alev kim biliyor musunuz? Kimseye sesini duyuramayan masum bir genç kız.
Alev ailesi ile beraber bir araba kazasında ölmüştü. Aynı bedende ise Ateş yaşamaya başlamıştı. Ailesinin Alev'in baskıladığı tarafı olan Ateş...
Alev içindeki ateşin bir gün bu kadar alevleneceğini hiç tahmin edemezdi. Bunca zaman işinde yaşatmıştı Alev onu. Ama Ateş güçsüz olduğu için Alev'i öldürmüştü. Çünkü Alev'in onu güçsüzleştirdiğini düşünüyordu Ateş.
Ateş artık biliyordu. Alev diye biri hiç olmamıştı. Alev zorla herkes istediğini yapsın diye baskılanarak oluşturulmuş bir oyuncak bebekten ibaretti.
Ateş o gün bıçağı kalbine saplamıştı ve kahkahalar atmaya başlamıştı. Ona göre o gün Alev'i öldürmeyi başlamıştı.
Herkes o gün onu ailesi gibi araba kazasında öldü sanıyordu. Ateş de bunu kabul ediyordu. Kendisine hep diyordu ki 'Korkmaz ailesi öldü.'
Ateş'e göre aslında Alev hiç var olmamıştı. O hep Ateşti. 'Ben hep Ateştim.' diyordu hep kendisine. Bastırılmış kişiliği aslında hep onun gerçek kişiliğiydi aslında.
Bütün gördüğü baskılar belki de bu güçlü kişiliğini daha da ön plana çıkarmasına yardımcı olmuştu. O gün o kız Alev olarak bindiği arabadan Ateş olarak inmişti.
O gün o kız ilk defa birini öldürmüştü. Kendini...
Güçlü bir kadın olması onun başarısı pek çok kişi için ise bir sorun belki de bir tehlike idi.
Bu genç ve güzel kadının tek sorunu hoşgörüsüz insanlarlaydı. Karşısındakine istediğini yapabileceğini sanan insanlar.
Girdiği bir barda gördüğü genç, güzel ama bir o kadar da yıpranmış bir kadındı Çiğdem. Ailesinin zoru ile on beş yaşında kendisinden yirmi yaş büyük bir adamla evlendirilmişti. Asla saygı görmezdi. Bir hizmetçiden farksızdı.
Ateş'in ise göz yumamadığı tek şey buydu. Karışındakileri baskılayanlar. O gün Ateş ilk cinayetini işlemişti. Alev'den sonraki ilk...
İsterseniz siz ona mafya diyebilirsiniz. Belki serseri? Veya masum insanları polislerden daha çok koruduğu için bir kurtarıcı belki de.
Hayır.
Ateş insanları bu kadar sevmiyordu. Onun asıl sevdiği kendisiydi. O bencilliğinin üstünü bu isimlerle örtmeye çalışıyordu.
Çünkü Ateş biliyordu. Ne olursa olsun yaşanmışlık, yaşanmışlar, ne kadar geçmişte kalırsa kalsın yaşanmıştı bir kere.
Ona istediğini yaptırabileceğini düşünen ailesini, abisini, hatırlatıyordu tüm bu adamlar. En çok da yaşamak için onu evde bekleyen bir ailesi, eşi, çocukları olduğundan bahsedenlere kinlenirdi Ateş. Çünkü o biliyordu Alev'i öldüren kendisi olsa bile ona zarar verenler de ailesi idi.
Bu onun için bir çelişki idi. Onu zayıflattığını düşündüğü için öldürdüğü diğer yarısını korumaya da çalışıyordu bir yandan. Bazen içinde Alev'i duyar gibi oluyordu. Onu öldüremediğini düşünüyordu bazen. Ama sonra derin bir nefes alıp onu tam kalbinden bıçakladığını hatırlıyordu. O ölmüştü.
Alev ölmüş, Ateş doğmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyaların Mahpusu
Actionİlk aşkıma... ~•~•~ Ateş, 2000'lerin başından gelen genç ve güzel bir mafya lideridir. Alev ise onun zayıf ve savunmasız kişiliğidir. Ateş, Alev'i öldürdüğünü düşünür ve bu travmayla yaşamaya çalışır. Bir gün, dünyanın dört bir yanından beş mafya li...