-6-

1.1K 132 37
                                    

Jisoo makyajın son dokunuşunu yaptığında merakla aynaya baktım. Aynadaki kendimi beğenmiştim. Sade bir makyajdı ama güzel görünüyordum.

"İşte sahne kıyafetin geldi!" Jennie büyük bir gürültüyle bana ayrılan karavana girdiğinde, az kalsın düşmek üzereydi. Jisoo gülmeye başlayınca ben de gülmeye başladım. Gülmemek elde değildi. Jennie bakışlarını bize çevirdiğinde sinirli duruyordu -daha çok kaşları çatılmış bir kedi gibiydi- elindeki askıları, askılığa astı ve gözleri üzerimde dolandı.

"Ay çok güzel olmuşsun!"

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten mi diye sormuyor mu bir de boğazlayasım geliyor bu kızı." Jisoo sitem ettiğinde ikimiz de ona güldük. Makyajım bitmişti. Jennie'nin benim için getirdiği kıyafetleri aldım ve karavanın içindeki küçük odaya girip üstümü değiştirdim. Üzerimde beyaz yakalı bir ceket, ceketin içinde askılı beyaz bir badi altımda da siyah pantolon vardı.

Üzerimi düzelttikten sonra odadan çıktım ve kızların oturduğu koltuğun karşısına geçip etrafımda döndüm. "10 üzerinden 10 diyorum!"

"Ben de!" Jisoo da Jennie'ye katıldığını söylerken ikisine de öpücük yolladım. Son olarak takmam için bırakılan takıları da taktım. O esnada karavanın kapısı açıldı ve içeri Lalisa girdi. Bugün onun için yorucu bir gündü.

"On dakikaya başlıyoruz." başımı salladım ve karavandan çıkan Lalisa'nın peşinden indim. Kızlar da peşimizden geliyordu.

Az ileride Jungkook ve menajeri Taehyung'ı görmüştüm. Jungkook da tıpkı benim gibi siyah bir ceket ve siyah pantolon giymişti. Zıt renkler ama birbirini tamamlıyor diye düşündüm. Hayır Roseanne, düşünmemelisin, ne tamamlaması?

"Başarılar Roseanne!"

"Ona profesyonel olduğunu kanıtla!"

Arkamdan seslenen kızlara gülüp el salladım. Onlar sette bir yere geçerken ben de Lalisa'nın peşinden gittim. Şimdi de asla bir araya gelmek istemeyen dörtlü bir aradaydı. Ne kadar müthiş ama!

Taehyung, önce Lalisa'nın daha sonra da benim elini sıkmıştı. Zaten birbirimizi tanıdığımız için tanışma faslına gerek kalmamıştı.

Jungkook ise... O sadece gergin bir şekilde sahnenin çekimini bekliyordu. Gerçekten her şey dört dörtlük olsun istiyor olmalıydı. Yine de kafamın içinde onu haklı çıkaramadım. Her ne kadar endişeli ve gergin olsa da bana çocuk gibi davranmasına gerek yoktu.

"Jungkook ve Roseanne..? Gelebilir misiniz?" Klibin senaristi aynı zamanda da yönetmeni olan Bay Kim bize seslendiğinde Jungkook önde ben de hemen arkasında yönetmene doğru ilerledik.

"Genel olarak klibin senaryosunu biliyorsunuz. Toksik aşk, kavga ediliyor, kadın barışmak istemiyor, adam inatla kovalıyor ve en sonunda kavuşuyorlar." İkimizde başımızı sallayıp birbirimize baktık. Kısa süren bu bakışmayı kestiğimde dikkatimi yönetmene verdim.

"İlk sahnede restoranda yemek yiyen çiftimizin kavgasını çekiyoruz." Yönetmenin bakışları bana döndü. "Senden ona bağırarak konuşmanı istiyorum. Ne söylersen söyle ama öfkeli olduğunu sahneye yansıt." Daha sonra Jungkook'a döndü.

"Jungkook sen ise sakin karşılık veren tarafsın. Sevgilinin aksine sakin olduğunu ve onu yatıştırmaya çalıştığını sahneye yansıtmanı istiyorum." Jungkook başını salladı ve ikimiz birden setin olduğu tarafa ilerledik.

Bize ayrılan masaya karşılıklı oturduk. Taehyung ve Lalisa, yönetmenin yanında bizi izliyor arada bir de atışıyor gibiydiler. Bu ikisini anlamak benim için zordu.

seven, rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin