Ben bu fici ilk yazdığımda çok saçma bulduğum için silmiştim. Umarım benim vermediğim şansı siz bu fice verirsiniz. İyi okumalar.
Babam samuraylara öğretmenlik yapardı. Ben ise onun öğrettiklerini uygulamaya çalışırdım. Çünkü onun öğrencilerinden biriydim. Onun bana bakışı her zaman gurur vericiydi. Benim gibi bir sürü çocuğa öğretmenlik yaptığı için babamla gurur duyuyordum.
Annem bizi evde beklerdi her zaman. Babam ise eve geldiğinde anneme kocaman sarılırdı. Ben ise onları kıskanıp aralarına girerdim. Bir gün bu aile tablosunun bozulacağını nereden bilebilirdim.
Günlerden bir gün evimizin kapısını açtığımızda karşımızda bir samuray çetesi ve öne çıkan liderini gördük.
"Siz kimsiniz?"
"KingMafia çetesinin lideri Jeon Jungkook. Jung Haruno okulunuzu yıkmaya karar verdik. Bütün öğrencilerinizi öldürdüm. Ya bize katılırsınız ya da sizi de öldürürüm"
"Şerefimle ölmeyi tercih ederim"
"O zaman ölmeye hazır olun"
Babam kılıcını kınından çıkarmıştı. Babam için çok endişeleniyordum. Ama hiçbir şey yapamıyordum. Tanrıma dualarda bulunuyordum ama biliyordum ki dualarım kabul olamayacaktı.
Babamı iki darbeyle öldürdü.
"Çocuklara zarar vermek bize yakışmaz. Kadına ne istiyorsanız yapabilirsiniz" çekip gitti birkaç adamla birlikte.
Makoto Shishio denen bir adam kolumdan tutup dışarı çıkardı.
"Kulaklarını kapat. Duyacakların seni delirtebilir"
Adamın elini kulağımda hissettim. Sesler gelmeye devam ediyordu. Ağlamaya başladım. Sonunda adamların hepsi gitmişti. Evin içine girdiğimde annem kanlı kanlı önümde duruyordu. Ağlamam daha da çok şiddetlendi. Annemi kollarım arasına aldım.
"An-ne lütfen ölme! Anne sensiz yapamam. Babam gitti sen gittin. Ben ne yapacağım şimdi!?"
Annemi ve babamı yan yana toprağa gömdüm. Annemin kokusunu çeke çeke aklıma kazımıştım onu. Annemin kumaş parçasını kesmiş bileğime bağlamıştım.
"Anne baba sizin intikamınızı alacağım. Merak etmeyin"
Mezarlıktan uzaklaştım. Eve gelmiş gece gündüz demeden çalışmaya başladım. Kendimi geliştirdim artık kılıcı hedefe doğru atabiliyordum. Yani Jeon Jungkook'a.
Bir yaşlı kadın belirdi karşımda. Bilgeli bir kadına benziyordu.
"Böyle kazanabileceğini mi sanıyorsun? Sen samuray bile değilsin"
"Ben ailemin intikamını almak için günlerdir çalışıyorum. Bu çabam işe yarayacak. Eninde sonunda intikamlarını alacağım. Şimdi beni rahat bırak"
"Sana bir yeri tarif edeceğim. Orada acımasız ve ölümsüz bir savaşçı var. Adı Kim Taehyung. O sana yardım edecek"
Adamın evine gittiğimde hurma yediğini gördüm. Kızıl saçları vardı, yüzü çiziklerle vücudu yara bere içindeydi. Bir gözü bandaj ile sarılmıştı. Yakışıklı bir adamdı. Yaralarla bile iyi görünüyordu. Adamın önünde diz çöktüm.
"Adım Jung Hoseok. Efendim lütfen bana yardım edin. Yaobikuni adında bir yaşlı kadın bana yardımcı olabileceğinizi söyledi. Ailem zalimce katledildi. Benim korumam olmanızı istiyorum" bıçağındaki hurmayı bir kez daha ısırdı.
"Hahahahah Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Gözümün önünden kaybol çocuk (Hahahahah nongdamhasinayo? nae nun-eseo salajyeola kkomaya)
"Efendim o çete başkalarına da saldırabilir. Lütfen yardım edin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blade Of The İmmortal(Vhope)
FanficÖldürülen ailesinin intikamını almaya çalışan Jung Hoseok, acımasız ölümsüz bir savaşçı olan Kim Taehyung'la yolları kesişecektir. Blade Of The İmmortal filminden uyarlanmıştır. Hoseok kadındır!! Rahatsız olacaklar okumasın!!!