L
Bana bakmayı kes
Rahatsız ediyor bakışların
görüldü.
Görüldü atmadan bakışlarını üzerimden çek
Yoksa bir daha göremezsin beni
Rosé mesajı okuyordu, yüzü bir anlığına buz gibi olmuştu. Bana bakmayı kesince hemen iş yerinden çıktım ve yolda paramı saymaya başladım, uçak parasına yetecekti. Eve hızlıca ulaşıp bilgisayarımı açtım ve uçak bileti aldım, ön sıradan aldım ki rahat bir yolculuk olsun.
3 gün sonrasına almıştım, rahatça ortalıktan kaybolabilirdim. Yavaştan eşyalarımı toparlamaya başladım. Tüm poşetleri çıkarttım ve hepsini doldurdum. Gerekli olmayan eşyaları farklı yere koyup satacaktım, para kazanacaktım yani.
Bir satış-alım uygulamasına gereksiz olan herşeyi koydum, satacaktım ve gidecektim. Kullanmadığım bilgisayarımı, eski telefon hattımı, kullanmadığım tüm herşeyin fotoğrafını uygulamaya yükledim ve birisi anında mesaj attı.
Yarın kullanmadığım kulaklığımı satmak için bir kafede buluşacaktık. Kulaklığı güzelce paketledim ve kenara bıraktım, saat baya geç olduğu için akşam yemeğine bir pizza söyledim. Gelmesini bekleyesiye kadar odamı toplamaya başladım, gelince tüm pizzayı bitirdim ve televizyondan güzel bir şarkı açıp halıları toparlamaya başladım.
Halıları da çöpe atacağım, eskidiler zaten. Ayrıca üzerinde Rosie'nin kokusu var, artık ondan geriye hiç birşey istemiyorum.
Ertesi Gün
Güneş ışıklarını gözüme vurmuştu, bu da uyanmama sebep olunca hemen doğruldum ve kalktım. Dün iş çıkışı kendime yeni hat almıştım takmaya vakit olmayınca kalkınca hemen telefonuma taktım.
Telefonumda yeniydi, gerekli olan herşeyi aldım.
Telefonla ilgilenirken kapı çaldı.
Yüzümü hemen yıkayıp saçımı ev topuzu yaptım ve kapıyı açtım. Rosé'ydi, kapıyı hemen yüzüne kapattım fakat çalmaya devam edince bağırdım.
"GİT BURADAN!!"
"Hayır, kapıyı aç konuşacağız"
"HAYIR GİT DEDİM. KONUŞACAK BİR SİK YOK."
Sadece sessiz kaldı. Fakat kapıyı çalmaya devam etti.
Bir süre sonra kulaklığımı alıp son ses müzik açtım ve hazırlanıp evden çıktım, kapının önünde oturuyordu fakat onu görmezden gelip konuşmadım.
Otobüste tek kişilik bir koltuğa oturdum ve dışarıyı izlemeye başladım. Yağmurlu güzel bir gündü, yağmurlu günleri çok severim.
Cafe'nin önüne gelince indim. Roséde arkamdan indi fakat görmezden gelip bir yere oturdum. Alıcıyla buluştum ve parayı alınca kulaklığı verip alışverişe çıkmak üzere Avmye yürümeye başladım.
Avmde arkamda Rosie vardı fakat umursamadan ilerleyip ihtiyaçlarımı tamamladım ve avmden çıkıp eve geldim, Rosie beni kaybetmiş olmalı ki arkamdan gelmedi.
Bir oh çekip ihtiyaçlarımı poşetlere doldurmaya devam ettim. Uçak 2 gün sonra kalkacaktı, uzun zaman sonra Tayland'a ailemin yanına dönüyordum.
İçimde büyük bir heyecan vardı.
En çok annemi özledim çünkü o da biliyordu benim bir ilişkimin olduğunu, son olayları da biliyordu yani. Telefondan konuşup hep derdimi çözmeye çalıştı ama yapamayınca oraya gelmemi annem teklif etti bende kabul ettim.
Evet, artık o gün gelmişti. Gidiyordum.
Eşyalarımı alıp bir taksi çağırdım ve taksi gelince eşyalarımı bagaja koyup havalimanına gitmesini söyledim, gelince eşyalarımı alıp uçağımı buldum ve bindim. Rosie sanırım Momo'dan gideceğimi duymuştu. Uçağa girecekken almamışlardı, ben sadece öylece izliyordum..
Devam edecek.
