"Her insan her zaman istediği hayatı yaşayamayabilir. Mesela Arnia hayatının diğer insanlar gibi olmasını isterdi ancak öyle değildi. Arnia annesi ve babası trafik kazasından dolayı vefat ettikten sonra tamamen bir çöp oldu." Odamda Her gün yaptığım gibi masamın başına geçerek günlüğümü yazmaya devam etmeye karar vermiştim. Daha kalemi elime almadan küçükken yazdığım ilk sayfaları okumak istedim.
03/04/2006
"'Merhaba bugün tatlı bi gün çünkü çok şeker yedim. Bugünü daha tatlı yapan şey ise abim. Evet abim çünkü bugün Bron abimin doğum günü. Annem ile babam hediye almaya sabah gittiler, akşam olmasıma rağmen halen gelmediler çünkü çok süpriz yapıcaklar Bron sesleniyo,ne mi diyo günlük çok basit annemle babam hastahane isimli otelde kalıcaklarmış bizde abimle beraber yatıcaz çok güzel dimi, abim bu haberi verdikten sonra koşa koşa onun en sevdiği portakal meyvesini aldım, üstüne mum diktim yakamamıştım çünkü çakmak yoktu. Koştum ve abimin yanına gidip mutlu yıllar Bron! Demiştim abim sevinmişti ama belli etmemişti ve "doğduğum güne sıçayım" dedi sanırım teşekkür etmek istemişti. Bugün diğer günler gibi değildi abim eski neşesi gitmiş tüm üzüntüsü üstündeydi. Saat geç oldu tatlı günlük iyi geceler"'
Yazılarımı okuduktan sonra tüm neşem gitmişti. Çünkü daha hastanenin ne olduğunu bilemeyecek kadar küçüktüm. Sadece 5 yaşındaydım. O gün abin neden bu kadar mutsuz olduğunu öğrenememiştim. Ama artık biliyorum çünkü o gün annemle babam vefat etmişti. Benim için iyi ama kötü bir gündü. Çünkü Öz abim Bron beni terk etmişti, o günden bugüne çok mutlu değildim. Karnımın acıktığını hissederek mutfağa doğru yöneldim. Buzdolabından makarna çıkararak ocağa koydum ve ısınmasını bekledim. Makarnanın ısınmasını Beklerken camdan dışarı baktım. Ah Tabii ya manzaramda sadece kötü bir inşaat vardı, bu yüzden hiçbir şey göremiyordum. Makarna ısındığında yemeye başlamıştım. Ancak makarnanın içinden çıkan kıl tüm iştahımı aldı götürdü. Evin içi çok sıcak olduğundan dolayı Hazırlanıp dışarı çıkmaya karar verdim. Üzerime siyah bir sweatshirt altıma da bordo bir paraşüt pantolon giymiştim. Dışarı çıkıp yürürken telefonumu evde unuttuğumu düşünerek eve girdim. Evden Telefonumu alıp tekrardan çıkıp yürürken birisi elimden çantamı alıp koşarak kaçmaya başladı "İMDAT!" Diye çığlık atıp adamın peşinden koşuyordum. Ta ki adamın önüne 20'li yaşlarda bir genç polis çıkana kadar genç polis gerçekten yakışıklıydı yanıma geldi ve çantayı verdi "Teşekkür ederim" diyerek hayranlıkla birbirimize bakıyoruduk "Rica ederim" dediğinde kendime gelmiştim. "Ben Aren tanıştığımıza memnun oldum" diyerek el sıkışmak için elini uzattığında ona elimi uzatarak karşılık verdim "Ben de Arnia memnun oldum" Dedim. Gözlerimin içine bakarken bir şey fark etmiş olduğunu düşündüm. "Kötü bir geçmişe sahipsin bana anlatır mısın?" Dediğimde şok olup ne diyeceğime karar veremedim. Kötü bir geçmişe sahip olduğumu nereden biliyordu. Kafamda onlarca soru birikirken bir anda "Peki" diyivermiştim nasıl yapmıştım bunu? "Evin var mı?" demişti ve evin yönünü elimle gösterek ilerledik. Eve kadar tek bir kelime etmedik. Eve vardığımızda ise 2 tane kahve yaparak masaya geçtim. Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra,"Anlat" dedi Herşeyi günlükte yazdığı gibi Anlattıktan sonra "Abinden nefret ediyorsum değil mi?" diye sormasına şaşırmamıştım çünkü kolay bi soruydu. "Evet" dedim beni daha fazla sıkmadan konuşabilmek için numaramı istediğinde beni arkadaş olarak kabul ettiğine hem sevinmiş hemde şaşırmıştım. "İlk ve tek arkadaşım olmak istediğine emin misin?" diye sorduğumda "çok yalnız bir kızsın seninle arkadaş olmayı çok isterim" dediğinde mutlu olmuştum ve gözlerim dolmuştu. " Sen gerçekten Ağlıyor musun?" dediğinde ona bakıp evet anlamında gülümsdim. Bana yakınlaşıp göz yaşlarımı sildi "benim ailem var ama bildikleri tek şey nefret bu yüzden aike evine 2 yıldır gitmiyorum" "gerçekt-" sorumun bitmesine izin vermeden soruma soru ekledi "Eğer izin verirsen birlikte yaşayalım mı?" dediğinde şaşkınlıktan gözlerim üç karış olmuştu. Yalnız yaşamaktan gerçekten Çok sıkılmıştım Bu yüzden cevabım "evet" olmuştu Evet cevabını verince mutlu olmuştu eşyalarının nerede olduğunu sorduğumda ise "bodrumda" diyince gözlerim şaşkınlıktan üç karış daha açılmıştı ne zaman getirmiş ti? Misafir odamı ona oda yaptıktan sonra eşyalarını yerleştirdi hava iyice karardığı için yatmak zorunda kalmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASARLI POLİS
Teen Fiction"Belki de,bazen her insan istediği hayatı yaşayamayabilir"