bölüm 8: buzları ne zaman kırabiliriz?

118 11 16
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



"Cidden kahveye ihtiyacım var." Yanımda ayaklarını yerde sürüyerek yürüyen bedene kısa bir bakış atıp gülerken koridorda gezinen diğer öğrencilere çarpmamak için tekrar önüme döndüm. "Sabah yataktan sürünerek çıktım resmen, görmen lazımdı."

Omzumdan düşen çantamı düzelterek fakültenin camlı, ağır çıkış kapısını zor da olsa açarak önden ilerledim; geçen gün buz pistinde düşüşümden sonra kuyruk sokumumda hâlâ ufak sızlamalarım oluyordu. "Sabaha kadar PUBG oynamasaydın belki uyanmakta sıkıntı çekmezdin."

Yargılayan bakışlarıyla beni baştan ayağa süzüp abartılı bir şekilde gözlerini devirdiğinde kahkahamı bastırma zahmetine girmeden güldüm.

"Kahve cidden işe yarıyor mu ya?" Kestirme yola girdiğimiz sırada bakışlarımı Jake'in uykulu yüzüne çevirdim. Birkaç saniye boyunca bana gözlerini kırpıştırarak baktığında cevap beklediğimi gösterircesine hafifçe tek kaşımı kaldırdım. "Niye öyle bakıyorsun? Kahve içmediğim için soruyorum."

"Hı?" Bir elini siyah saçlarından geçirerek şaşkın gözleriyle baktı bana. "E sana süt falan alalım marketten. Çilekli sever misin?"

Alaylı tonlamasına sahte bir gülüşle cevap verip gözlerimi devirdim; kıkırtılarından eğlendiği belli oluyordu. Kafenin girişine yaklaştığımızda çantamdan cüzdanımı çıkarıp kartımı aldım içinden. "Muzlu süt severim ben."

Kafenin kapısını iterken yüksek sesli bir kahkaha atmış ve tüm gözleri üzerimize çekmişti. Koluna vurarak susmasını istediğimi gösterdiğimde kot ceketini düzelterek yüzündeki eğlenen ifadeyi silmeden sıraya girdi. Yanındaki yerimi aldığımda Jay ile ilk karşılaştığımız kafede olduğumuzu fark etmiştim. O gün olanlar aklıma geldiğinde ise istemsiz bir şekilde sinirle solumuş, Jake'in meraklı bakışlarını da üzerime çekmiştim.

"Noldu?"

Dudaklarımı birbirine bastırarak 'hiç' dercesine başımı sallayıp hafifçe omuzlarımı silktim. Önüne döneceği sırada kendime engel olamayıp derin bir nefesle dudaklarımı araladım. "Jay şerefsizi yüzünden burada herkese rezil olmuştum, o geldi aklıma."

Kaşları ilgiyle havalanırken kollatını göğsünde çaprazlayarak bana daha fazla yaklaştı ve meraklı bbakışlarını gözlerime kilitledi. "Ee? Tam hikayeye ihtiyacım var, devam et."

"Tam içeceklerimi almış sıradan çıkarken hayvan gibi koşturduğu için daracık yerde tepsim üstüne devrildi bunun. Üstü başı kahve, çilekli frappucino, tiramisu falan oldu." Gözleri irileşirken dudaklarında dalga geçeceğini gösteren bir gülümseme vardı, hangimizle dalga geçeceğini bilemiyordum. "Özür falan diledim, kuru temizlemeye verirsen ücretini ben karşılarım da dedim. Şöyle bir baktı," Abartılı bir şekilde kaşlarımı çatarak Jay'in taklidini yaptığımda Jake, bu zamana kadar ondan duyduğum en yüksek sesli kahkahayı atmıştı. "İstemez dedi. Hayır yani, hatalı olan oydu ama ona rağmen nezaketen özür diledim bir de üstüne azar işittim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

again, chaconne now • enhypenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin