genç olmak.

34 5 8
                                    

"Daniel, tahtaya yazdığım soruyu seni çözmeni istiyorum. "

Sessizlik...

Tüm sınıfın gözleri orta arka sırada oturan Daniel'a dönmüştü.

"Daniel, kalk ve çöz dedim. "

Matematik öğretmeni gene cevap alamayınca yerinden kalktı ve orta arka sıraya doğru yürümeye başladı.

"sssht kalk, sıçtın! Sensei Katsu geliyor!"

Kafasını defterine gömmüş, ilk iki dersten beri mışıl mışıl uyuyan çocuğa yanındaki arkadaşı sesleniyordu uyanması için; ama nafile! Daniel derin bir uykudaydı. Sensei Katsu sırasının yanına geldi ve rulo halini verdiği kağıt ile masasına vurduğunda uykusundan olmuş zavallı çocuk yerinden fırladı.

"ANANI SİKEYİM" Ne olduğunu bile anlamamıştı Daniel, kalbi hızlı hızlı atıyordu ve gözlerini ovuşturdu.

Tüm sınıf gülmeye başladı duyduğu küfür ile, gözleri kocaman açılan kadın çok sinirlenmişti; bir kez daha elindeki rulo ile çocuğun masasına vurdu.

"Bu ne saygısızlık böyle, derhal çantanı topla ve dersimden ayrıl."

Daniel ağzını tutuyordu bir eliyle, istemeden yanlış bir kelime söylediğini farkettiğinde. Bu sırada çantasını toplarken Rikiyle göz göze geldi.

"o-r-o-s-p-u"

Sadece ağzını oynattı arkadaşının dudaklarını okuması için ve, Riki ne dediğini anladığında gözlerini kısarak gülmüştü.

Çantasını alıp kapıya doğru giden Daniel'ın arkasından öğretmenleri de kendi masasına doğru yürüyordu.

"Eğer bir defa daha dersimde uyuyan birini görürsen bu sınıfın sonbahar kutlamasına katılmasına izin vermeyeceğim."

Az önce sınıftan çıkan Daniel'e gülen sınıf şu anda tüm dikkatini Sensei  Katsu'da toplamıştı ve kıkırdamalar yerini yavaş yavaş sızlanmalara bırakıyordu.

Bu mevsimde sonbahar etkinliği yapardı okullar,
her sınıf farklı bir görev alırdı; bazılarının standları olurdu bazıları da gösteri yapar veya sahne alırdı. Tokyo'nun en kalabalık okullarından biriydi burası, bu yüzden de birinci ve ikinci üstlenirdi sonbahar şenlik kutlamasını.

Daniel sınıfından çıkar çıkmaz tuvalete gitmişti, soğuk metal musluktan akan soğuk suyun yüzüne çarpması onu kendine getirdi.

...

mal kadın.

Telefonumu çıkarıp saati kontrol ettiğimde hala öğlen olmadığını görmüştüm, müdürün yanına çıkarsam bana bugün de dahil bir gün uzaklaştırma verirdi; devamsızlığım artarsa ikinci dönem her gün okula gelmek zorunda kalırdım. Bu yüzden tuvaletten çıktığım gibi yangın merdivenlerine gittim, bugün eve dönmek istemiyordum;gene Rikilerde kalamazdım ama belki oyun salonuna falan gidebilirdik. Zaten üç gün sonra sonbahar şenliği için hazırlıklar başlayacaktı. İkinci sınıf olduğumuz için bize büyük sorumluluk düşüyordu, geçen seneki gibi Rikiyle bir origami standına adımızı yazdırıp verilen bedava yiyecekler ile beraber sahilde motorla dolaşırdık. Tüm bu düşünceler kafamda yer kaplarken gözlerimi kapattım sırtımı duvara yaslayıp.

Evde vakit geçirmekten nefret ediyorum, dersleri doğru düzgün dinlemesem bile okulu eve tercih ederim. Annem sabahtan akşama kadar evde iş yaparken babam akşamları eve geç gelir, yemek yer ve yatar; ben o evde olduğu zaman odamdan çıkmam. Bana da bakmaya gelmez zaten. Yine de gözüne görünmeyi sevmem. Özellikle de akşamları bana etmediği laf kalmaz, sanki var olmak benim hatammış gibi. Sadece odamda otururken bile dayak yerim ya da evden atılırım, belki de hala yaşadığım için suç bendedir, kim bilir?

Tokyo Drift / n4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin