Anne nereye gidiyorsun?"
"Bahçeye inicem kızım Ayşe teyzen çağırdı öyle yürüyelim dedi."
"Hee bende geliyim mi?"
"Yavrucum şu soruyu sorma gelmek istiyorsan gel."
"Tamam o zaman sen in ben üzerimi değiştirip geliyorum."
"Tamam kuzum."
Annem çıktıktan sonra bende hemen siyah eşofman siyah tişört giyinip saçımı da yukarıdan toplayıp yani kısaca hazırlanıp kulaklığımı da alıp peşinden aşağı indim.
İndiğimde ilk başta annemleri göremedim sanırım bahçenin arka tarafına gitmişlerdi.
Ve doğru tahmin muhteşem ikili bahçenin arka tarafına gelmiş yürüyüşü salmış bir şekilde çekirdek çitliyordu.
Yanlarına gittiğimde konu annemin bizi arabayla okula götürüp getirmesiydi kardeşimle ikimizde tam gün olduğumuz için annem hangimizi önce bırakacağına karar vermemişti.
Beni ilk farkeden Ayşe teyze olmuştu.
"Karmen hoşgeldin kuzum."
"Hoşbulduk Ayşe teyzecim.*
Sonra Ayşe teyze böldüğüm sohbetlerine devam etti. Ben de dinlemeye başladım.
"Tuğçecim bizim oğlan da minubusle gidiyor 8.30da başlıyormuş dersleri 8.00de falan çıkıyor-"
"Ayşe teyzem lafını böldüm ama onların Lisenin ders saati yanlış bilmiyorsam 9.00da başlıyor."
"Eren geçen sene hep 8.30 diyerekten gitti kuzum."
"Ama bak" diyip okulun sistesinden 9.00 yazısını gösterince Ayşe teyze çok şaşırdı ve şöyle bir saçmalık vardı ki bir insan neden sabah daha erken gitmek isterdi okula.
Ben 5 dakika daha uyumak için yalvarıyorum anneme be.
"Neyse ben eve gidince konuşayım bakalım neden yalan söylemiş beyefendi."
Konuyu kapatır kapatmaz başka dedikodulara atladılar. Bende bisikletimi alıp sitenin etrafında birkaç tur attım. En son annemlerin kalktığını anlayınca bende yanlarına gittim herkes birbirine iyi geceler dedikten sonra evlere çıktık.
Saat zaten 12 olmuştu okulların açılmasına da 2 haftadan az kaldığı için bizim evde de yine bir okul açılınca uyanamazsınız erkenden uyuyun sözleri faslı başlamıştı.
Yatağıma yatıp biraz telefonumla ilgilendikten sonra telefonu kapatıp yatağımın yanına koyup uyudum.
