- 1 -

26 5 1
                                    

"Artık herkes öğrendi herkes ona göre önlem alıyor.Yaz,Kış,İlkbahar,Sonbahar demeden her gün aynı saatte yağan yağmur...Tüm insanlar zaten işleri güçleri yüzünden gerilmişken bu yağmur hergün zorluk çıkarıyor.İnsanlar buna engel olacak herhangi birşey istiyorlar.Güneş sadece 2 saat gözüküyor.Ve artık buna çözüm bulunmalı...Fakat herkesinde bildiği gibi yapacak birşey yok!"

Televizyonu kapatıp saate baktım."Hmm...Sanırım okula gitme vaktim geldi."Şemsiyemi çantama koyup çizmelerimi giydim.Yere bıraktığım çantamı sırtıma takıp "Anne!Baba!Ben çıkıyorum!"diye içeri doğru bağırdım.İçeriden gelen "Dikkatli ol!"sesi ile dışarı çıktım.Çıkmadan önce aldığım yağmurluğuda çantamın boş bölümüne koydum.Hemen yan taraftaki dairenin kapısını çalıp bekledim.Kapının açılmasıyla arkadaşımın boynuma atlaması bir oldu."Günaydın!"deyip beni bıraktı."Ben gittim!"deyip aniden çıktığı kapıyı kapadı."Bugün karaokeye gidelim.Hemde o saatte yağmur hafiften diner."dedi somurtup."Tamam gideriz.Hemde ıslanmayız.Nasıl olsa karaoke ile okul arası senle benim dairemin arası kadar."elimle işaretler yaptım."Birazcık daha geniş.Tamam...İşte dur.İşte o kadar ara var."dedi elimi tutup hareket ettirip.Önümüzdeki yaşlı kadını görmeyip çarpacakken yana kaydık.Çantamın açık olduğunu farketmedim ve kadın çarpınca tak sesi geldi.Ama umursamayıp konuşmaya devam ettik.Tam okula giderken "Ah!Çantan açık!"deyip kapattı."Bişi kaybolmuşmu?"dediğimde "Sanırım,Hayır."dediğinde gülümsedim.

-Son dersler-

Hava git gide kararmaya başlamıştı.Camdan dışarısını seyrederken "Izumi-san!"öğretmenin sesiyle ona döndüm."Tamam.Dediğim gibi Amerika..."konuya devam ettiğinde tahtaya odaklandım.

-Okul çıkışı-

"Yumi-chan!" arkadaşım koşarak bana doğru geldiğinde gülümsedim.Yağmur çiselemesiyle yanıma geldi."Ben karaokeye gitçem.Gelecekmisin?"dediğinde üzüntüyle "Hayır.Unutmuşum ama bugün misafirlerimiz var."dedim."Peki.Seni Yarı yola kadar götürürüm."dedi.Şemsiyenin altına girdim.Yarı yol birsürü alışveriş merkezlerin ve dükkanların olduğu yerdir.Yani Merkez deniliyor.Orada karaoke olduğundan ne zaman gitsek hep orada geziniriz.İndirimler olduğu zamanlar geçerli tabi...

Yarı yola geldiğimizde birbirimize el salladık.Yağmur hızlanıyordu.Çantamı açıp şemsiyeme baktım.Ne?!Burada yok ama sabah koymuştum.Hatırla,Hatırla Yumi!Çantamın açık olduğunu...Kadına çarptığımı....O ses...Olamaz!Islanmaya başlarken gözlerim dolmaya başlamıştı.Herkes bana gülecek.Etrafa göz gezdirdiğimde boş olduğunu görüp ilerledim.Heykelin önündeki kırmızı şemsiyeli oğlan...Yine!Onu tanımıyorum.Hiç adını falanda duymadım ama ne zaman buradan geçsem arada sırada gözlerimiz buluşuyordu.Onu hep burada görüyorum ya yürüyor yada oturuyor veya böyle heykele bakıyor.Bir an biraz yana dönünce beyaz parlak saçlarını gördüm.Aniden bana döndü.Mavi gözleri delip geçiyordu tam arkama bakıyordu.Arkamı döndüm ama kimse yoktu.Birden sıcak bir nefes hissettim ve yağmur ıslatmıyordu.Oğlan tam arkamda şemsiyeyi tutuyordu.İlk önce nefes alışını sonra keskin ve ılık konuşmasını duydum."Eğer böyle durmaya devam edersen ıslanırsın."ne hareket ediyordum ne de konuşuyordum.Sıcak nefesi boynuma dokundu birden ürperdim."Beni duyuyormusun?Böyle durmaya devam edersen ıslanırsın."dedi 2.defa.Duyabilmem için yaklaşmış ve bana doğru eğilmişti.İliklerimdeki hareket etmeme engel olan donukluk geçmiş yerini sıcak bir akışkanlığa bırakmıştı.Aniden ona döndüm.Mavi gözleri gözüme sabitlenmişti."T-Teşekkür ederim!"çantamı kafama koyup eve doğru koştum.Bir ara arkama döndüm.Hala öyle duruyordu.Sonra aniden bakınca yine koştum.Eve vardığımda sırılsıklam olmuştum ve nefes nefese kalmıştım.Tam zil basıyorken birisi seslendi."Sen!Siyah saçlı kız!"arkamı döndüğümde hafif krem rengine karışmış beyaz saçları ve açık mavi gözlerini belli edercesine parlak renkteki kıyafetiyle bana doğru bakan kızı farkettim.Kedi şeklinde çantasını düzeltip içinden paket çıkardı.Bir fotoğraf seçip bana gösterdi."Kuzenim...Onu gördünmü?"kızın yüzünden ayırıp gözlerimi fotoğrafa yönelttim.Ani şaşkınlıkla "Bu...Bu çocuk Kırmızı şemsiyeli çocuk!"dediğimde gözleri parladı."Ona süpriz yapacaktım fakat evde bulamadım.Beni ona götürürmüsün?"dediğinde kızın yüzüne baktım.Yanakları koştuğunu belli edercesine kızarmıştı.Beklentili gözlerinde oyalandım bir süre."1 dakika.Üzerimi hemencik değiştirim."Dedim.Kızın birşey demesine fırsat vermeden eve girdim.Üzerimi değiştirip askılıktan şemsiye aldım."Kızım!Nereye-"kapıyı kapatıp kıza döndüm."Tamam gidelim." ana merkeze yaklaştığımda onu farkettim.Kırmızı şemsiye!Ben daha demeden kız koşmaya başladı."Canım Kuzenim!"kolundan tutup kendine çevirdi."Süpriz!"Dedi gülerek.Fakat oğlan ifadesizdi."Neden Geldin?"kızda dahil bende şaşırdım.Kız süpriz yapıyor o ise neden geldin diyor."B-Ben senle-"kız lafını bitirmeden "Yalan söylemeyi bırak."dediğinde kız sinirle "Seni salak Kuzen!Seni yeneceğim!"deyip geldiğimiz yönden gitmeye başladı.Oğlan bir süre kıza bakıp bana döndü."Hızlısın."dedikten sonra kızın gittiği yönün aksi yönüne gitti."Hey!Onu yalnız bırakacakmısın?Daha küçük."dediğimde kısa bakış atıp yoluna devam etti.Bu da ne böyle?Kıza döndüğümde inanılmaz birşey gördüm.Kızın olduğu yerde hafif kar yağıyordu.Fakat hemen kesildi.Belki hayalgücümdür diye fazla takmadım."Hey!"kız durunca yanına koştum."Seni evine-"dediğimde gülümseyip "Ben giderim."deyip ilerledi.Bende fazla durmadan eve koştum.Anneme kısaca birine yol tarif ettiğimi söyledim.Yemek yiyip odama girdim.Camdan dışarısını seyrederken odamın kapısı açıldı."Baka!"içeri giren kuzenime baktım.Benim yaşlarımda siyah saçları dağınık bir oğlandı.Kolumdan tutup "Baka!Odamda senin çantanın ne işi var?!"kuzenim ailesinin dış ülkede işlerinden dolayı bizde kalıyor.Fakat okula bir süreliğine futbol maçındaki sakatlığından dolayı ara verdi."Aceleden senin odana koymuşumdur.Hem bak ben sana birşey soracağım."dediğimde kolumu bıraktı.Bir süre yüzüme baktı.Ciddi olduğumu anlayınca "Sor bakalım."dedi.Camdan dışarısına bakıp"Sen diyelim bana süpriz yaptın.Böyle uzak bir yerden geldin.."dedim gözlerimi ona çevirip."Ben sana 'Neden Geldin?' desem..."dediğimde kaşlarını çattı."Sen 'Süpriz yaptım.'gibi şeyler desen ben 'Yalan söylemeyi bırak.'deyip terslesem...Sen ne yaparsın?"dediğimde sinirle "Elbette bağırır çağırır öfkelenirdim."dedikten sonra durakladı."Düşününce eğer öyle birşey yaparsan seni öldürürüm."dedi tehdit eden ses tonuyla."Hayır...Sadece birisinin başına gelen bir olay."dedim dışarıda duran kıza bakarak.Kız bir oğlan ile gülüşerek konuşuyordu.Pembe saçlarını önüne alıp utangaç tavırla parmak ucunda döndü.Oğlan bu hareketine elini tutarak cevap verdi."Aşk-ı itiraf.."kuzenimin sözüyle onaylar şekilde başımı salladım."Peki.Bir daha odama girme!"deyip odamdan çıkınca telefonumu elime aldım.Cidden kendimi terkedilmiş veya yalnız hissediyorum.Kendime temiz kıyafet alıp banyoya girdim.5-10 dakika sonra havluya sarınıp banyodan çıktım.Saçımı başka bir havlu ile kuruladım.Üstümü giyinip,saçımı taradıktan sonra mutfağa girdim.Masadaki pasta ile kaşlarım çatıldı."Anne!Bu pasta neyin nesi?"dediğimde salondan gelen cevap "Kuzenin doğum günü."idi.Olamaz hediye!Ayakkabılarımı giyip dinmek üzere olmasına rağmen şemsiyemi aldım.Hediyelik eşya dükkanına girip telefon süsü ile erkeklere özel bilekliklerden bir tanesini seçip aldım.Eve büyük ve hızlı adımlar ile vardım.Ayakkabılarımı çıkarıp şemsiyeyi bıraktım.Hediye ile odama çıktım.Yastığımın altına tıkıştırıp oturma odasına girdim."Hey!Çorabımın tekini senmi aldın?!"kuzenimin aniden bağırmasıyla sıçradım."Ben ne yapım senin çorabını!"dediğimde sinirle odasına çıktı.Salonda kitaplığa baktım.Bir kitap dikkatimi çekti.Elime alıp adına baktım.'Kırmızı şemsiye'.O çocuğun adını öğrenmek istiyorum...

Rain ClockHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin