17 Aralık 2018
"Sana gerçekten inanamıyorum artık." mint saçlı olan, karşısındaki sevgilisine karşı kaşlarını çatarak sitem barındıran sesiyle konuştu. "Jaesung meselesini kapatmıştık."
Karşısındaki bedene nazaran uzun olan turuncu saçlı olan sıkıntılı bir nefes çekti soğuk havadan. Bu soğuk hava kendisini bile üşütürken soğuktan hemen etkilenen sevgilisinin fermuarı açıktı.
"Beni asla dinlemiyorsun." Jimin konuşurken Yoongi'nin önünde eğildi ve yeşil montunun fermuarını kapattı. Yakalarını biraz kaldırıp sevgilisinin ısınmasını sağlamaya çalıştı. Dışarıdan bakıldığında tatlı bir an gibi gözükse bile şu anda tam anlamıyla bir tartışmanın başlangıcında gibiydiler. "O herif yüzünden aramız sürekli bozuluyor, farkında mısın?"
"O herif dediğin bizim arkadaşımız!" Yoongi, üzerindeki elleri hızlıca savurup sinirle Jimin'e baktı. "Tanrı aşkına, aramızı bozan o değil! Gereksiz yere kıskançlık yapıyorsun."
"Yoon bu kıskançlık değil." sakin kalmaya çalışıyordu Jimin, zira Yoongi'yle arasının bozulmasını istemiyordu asla. Hele ki bu Jaesung denen aptal yüzünden olacaksa, hiç istemezdi. "Anlamıyorsun, sevmiyorum onu. Bir kere beni dinleyip aranıza mesafe koysanız ne olacak?"
"Yakın arkadaşımızla hiçbir sebebi yokken iletişimi kesmemizi istiyorsun Jimin." Yoongi gözlerini devirirek konuştuğunda Jimin tekrardan sıkıntılı bir nefes gönderdi ciğerlerine. Jaesung iyi biri değildi, açık açık Yoongi'yle ilgileniyordu ama Jimin bunu kanıtlayamıyordu bile. Birkaç defa imayla konuşsa da arkadaşları Jaesung'un böyle biri olmadığını, Jimin Yoongi'yi çok sevdiği için ona öyle geldiğini savunmuşlardı.
Yakın arkadaşlarmış; peh, diye geçirdi Jimin içinden.
"Bana çocuk muamelesi yapmayın Yoongi." Jimin'in ses tonundan ve kullandığı hitaptan ötürü Yoongi'nin kaşları havalandı. Kırılacak bir şey miydi bilmiyordu ama Jimin ona karşı böyle davranmadığından kırıldı biraz. "Ne düşündüğümün, ne söylediğimin gayet farkındayım."
"Bana bir sebep söylemelisin."
Omuz silkti Jimin. "Sevmiyorum, seninle ilgileniyor. İsterseniz kıskançlık olarak adlandırın ama üç yıllık sevgilimle sürekli tartışmama sebep oluyor."
"Tartışmamıza sebep olan o değil." Yoongi yine çattı kaşlarını, Jimin tekrar ve tekrardan derin bir nefes çekti.
"Bir gün aramız gerçekten bozulduğunda, işte o zaman ağzımı açıp tek kelime etmeyeceğim ve gözlerimdeki o kırgınlıktan başka bir şeye sahip olamayacaksın." Jimin kendini tutamayıp sinirle konuştuğunda Yoongi donakaldı. Her zaman Yoongi'yi el üstünde tutan, ona karşı aska kaba olmayan sevgilisi şu anda ona kızıyordu.
"Arabaya." Jimin elindeki araba anahtarıyla arabanın kilidini açıp arabaya ilerlemeye başladığında Yoongi'nin onunla gelemediğini fark etti. Arkasını döndüğünde sevgilisinin yumruklarını sıkmış, dolu gözlerle Jimin'e baktığını gördü.
"Bunu nasıl söylersin?" ayrılacaklarının iması bile çok kırmıştı Yoongi'yi, Jimin'siz bir hayat düşünemiyordu ki.
Jimin, Yoongi'nin gözlerinden süzülen yaşları görünce omuzlarını düşürdü. Uzun adımları Yoongi'yi bulduğunda çekip kollarının arasına aldı onu. Yoongi Jimin'in her şeyi, herkesiydi. Jimin ona Jaesung konusunda çok kızıyordu evet, kızıyordu fakat Jimin kıyamıyordu da.
"Ağlama güzelim." Yoongi başını kaldırıp Jimin'e baktığında Jimin'in elleri Yoongi'nin yüzünü bulup yanaklarını üşüten ıslaklıkları sildi.
