Gamer//Yoonmin

5-Bir Kek Meselesi

📖🐣📖

"Yoongi, her tarafımız un oldu yeter!" diye bağırdığımda elindeki un kovasıyla beyazlar içinde şapşal şapşal bana baktı, Haenul büyük bir kahkahayla tezgaha yapıştığı sırada Jiyeon önündeki hamurlarla oynuyordu. 

"İyi de hani bana dur diyecektin!"

"BEŞ YÜZ KERE DUR DEDİM!"

Dudak büktü ve önündeki kaba baktı. Yanına gidip, kabın içine baktım. Aşırı katı olmuştu, derin bir nefes verdim ve arkamdaki dolaba döndüm.

"Fazla katı olmuş," dedim sütü alırken. "Bir paket süt dolduracağız mecbur." Ardından kocama döndüm ve gözlerimi kısıp konuştum.

"Ve bazıları yüzünden üç öğün kek yiyeceğiz."

"Yaşasın!" diye bağırdı Haneul, Yoongi kendini tutamayıp kıkırdadığında elimin tersiyle omuzuna vurmuştum.

"Gülme!" Dudak büktüğünde süt paketini masanın üzerine koydum, o sırada Haneul bağırdı.

"Jiminie ben koyayım mı!" Ona baktım ve gülümsedim.

"Koy tabii," tezgahta emekledi ve Yoongi Jiyeon ile ilgilenirken sütü aldı eline.

"Taşımana yardım edeyim mi?" Övgüyle bana baktı.

"Hayır!" dedi ve saçlarını arkaya attı özgüvenle. "Haneul gücüyle yapacağım!" Kıkırdadım.

"Tamamdır, kullan gücünü."

Dilini çıkarttı ve minik parmaklarıyla paketi sıkıca tuttuğu sırada dikkatle döktü.

"Yeter de bana." dediğinde Yoongi adeta erirken dolu gözleriyle Haneul'u izliyordu.

"Derim Haneul'cum." Yoongi ve ben Haneul'a odaklanmışken Jiyeon'u unutmuştuk, başımı çevirip ona baktığımda bir çığlık attım.

"YOONGİ JİYEON HAMURLARI YİYOR!" Yoongi de bir çığlık attı ve Jiyeon'a atılıp ağzındaki hamurları çıkarttı.

"Ulan eşeğin oğlu!" Diyerek azarladığında Jiyeon ağlamaya başlamıştı, tam o sırada Haneul'a baktığımda her yer mahvolmuştu.

"Jimin, bitti bu."

"Yoongi," diyerek eşime döndüğümde Jiyeon'un ağzındaki hamurları çıkartmıştı.

"Sen Jiyeon'u bana ver, Haneul ile ilgilen ve buraları toplayın. Bende Jiyeon'u uyutayım." Başıyla onayladığında her tarafı un olan Jiyeon'u kucağıma aldım.

"Her tarafın da un olmuş, hadi önce bir banyo yaptıralım ve sonra da uyuyalım olur mu?" Kollarını kaldırdı ve bağırdı.

"Olmaz! Uyumayacağım!" diye bağırdığında kıkırdadım.

"Hayır oğlum, uyuyacağız." O sırada dediğim şeyi fark etmemle Yoongi'ye baktım.

"Jimin," dediğinde ikimiz de aşırı duygulanmıştık. "Oğlum dedin."

"Oğlum dedim..." derken derin bir nefes vermiştim.

"Tamam ben Jiyeon'u yıkasam iyi olacak," diyerek mutfaktan çıkmıştım.

Jiyeon'a küvette ufak bir banyo yaptırdıktan sonra güzelce büyük havlularımızdan birini sarmıştım ufak bedenine. Ufak bedenini yatağa yatırıp karnına ve ön vücuduna ufak masajlar yapmıştım.

Suyu ılık tuttuğumdan mayışmıştı, ama gram uyumuyordu. Esneyip durmasına rağmen, sürekli gülüyordu.

"Hadi, bebeğim uyu artık. Lütfen," Bu sefer kısa bir kahkaha attı.