Biliyordu manasızda. Yine de vazgeçemiyordu ondan, ilk eşinden, canından... Zifiri karanlıkta kalmış tek ışığı, onu terk etmiş eşiymiş gibi davranıyor, gururunu gözü görmüyordu.. Onu karanlıkta bırakanın eşi olduğunu unutmuş zihnini dünyaya kapatmıştı. Kendi gerçekleriyle yaşamaya başlamıştı
Ne yapmalı kime dökmeliydi derdini? İç dünyasında yaşıyor olduğu şaibeli olaylardan eşi dışında kim kurtarabilirdi ki . .. Hayır! bunun başka yolu yoktu .. Bunları yaşaması için bir sebebi yoktu. Olanlara geçen zamana rağmen inanamıyordu. . Eşi pişman değildi, yaşamadığı pişmalık neden sadece onu kahrediyordu? Nasıl dayanıyordu, onun dayanağı neydi? Arafta kalmış zihni ile düşünürken aklından tek bir şey geçiyordu. 'İlahi Adalet' Yaradanın adaletine inanıyordu. İnanç! İnanç onun tek tesellisi tek tecellisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S O N
General FictionBinlerce yüzyıl geçmişin evlatları,torunları geni, DNA' sı, RNA' sı dölü, gelecek nesli, umudu, hayali ya da laneti. Biz neyiz? kimiz? kimdeniz? neden var olduk? neden yok olacağız? Aklımda deli sorular içimde derin bilinmezlikler. . . Her birinin g...