Tanışma.

57 3 2
                                    

Bu ilk fic'im. bu fic'i çok sevdiğim birine armağan ediyorum. Fakat o bunu bilmeyecek.
💫Y.

Neyse.
Acemilikler olabilir, mantık hataları olabilir veya saçma gelebilir.
Olaylar hızlı gelişiyor.

Umarım seversiniz ve memnun kalırsınız.

Keyifli okumalar dilerim.💗

Yıl 2018, 2 Mayıs Akşamı.
sahildeyim. banklardan birinde, denizi izliyorum. huzur doluyorum, deniz kokusunu bol bol içime çekiyorum. ben buna dalmışken yanıma bir adam oturuyor. saliseliğine bakıyorum sadece. tekrardan güzel denizime dönüyorum.

denize baktığımda dalgalar kayalara çarpıyor.
Hırçınlaşıyor güzel deniz.
belki de deniz beni uyarıyordu. biliyordu belki o adamın beni nasıl kötü etkileyeciğini, ne kadar hayatımı değiştireceğini.
Fakat kulaklarımı tıkıyorum ben.

duymuyorum güzel denizin bağrışlarını.

şu anlık ikimizde sessizdik, fakat daldığım yerden yanımdaki adam, omzuma dokunarak uyandırıyor. kafamı ona çeviriyorum ve öylece kalıyorum.
masmavi gözleri beni içine çekiyordu, sanki boğmak istermiş gibi. ben susuyorum ama o konuşuyor.
"merhaba."

sesinin boğukluğu ve ses tonu karşısında ne diyeceğimi bilemiyorum. o kadar güzeldi ki sesi. saatlerce konuşsa çıtımı çıkartmadan dinlerdim onu.
"merhabalar."
diyorum, fazla bekletmeden.

bu adamın benimle işi neydi? gerçekten merak ediyordum.

"ben Taehyung, sizinle tanışmak isterim."
nazik tavrı beni oldukça etkilemişti. gülümsüyorum ona, o da bana gülümsüyor. gülüşünde, üste doğru kıvrılan dudakları, fazlasıyla heyecanlandırıyordu beni.
"ben de Jungkook, tanıştığıma memnun oldum."
ah, hem de nasıl memnun oldum.

sonrasında kısaca sohbet ediyoruz. en sevdiği renk maviymiş, buna hiç şaşırmamıştım.
26 yaşındaymış, aslına bakılırsa ben daha küçük sanıyordum.
yaşına göre, suratı daha tatlıydı.

gözlerine bakarken fark etmiştim, bir gözü çift kapalıydı ve hemen gözünün altında bir ben vardı.
burnunun ucundaki ve yanağındaki benler oldukça hoş gözüküyordu. sanki özenle konulmuş gibiydi.
yüz hatları çok keskindi, özellikle de çene hatları. saçları alnını kapatıyordu. kokusu çok ağırdı ama ona dehşet derecede yakışıyordu. kısaca giydiği kumaş pantolon ve içine sıkıştırdığı gömleği ile o, bir sanat eseri gibiydi.

bana numarısını verdi ve acil bir işi olduğunu söyledi ve ayağı kalktı. kafasını bana çevirdi ve gülümsedi. arkasını döndü ve ben sırtını izleye izleye koşarak gitti. arkasına bakmamişti bile.

işte onunla tanışma günümüz bu şekildeydi.

hayatımı kökünden değiştirecek o tanışma hikayesi bu kadar kısa, ama hayatımda büyük bir etkisi vardı.

Sonra ne mi oldu?
Ben Jungkook, ona deliler gibi aşık oldum.

Onun için de durum farksızdı. hatta günümüzün her saniyesini beraber geçirebilmek için bana taşınmıştı. günün her saniyesi ayrı güzeldi. tanıştığımız gün, 2 Mayıs bizim yıl dönümümüz oldu.

Günleri, günlerim olmaya başladı. en güzel anılarımızı birleştirdik. Yapboz parçaları gibiydik âdeta. Birbirimiz için yaratılmıştık, o benimdi, ben de onundum.

Keşke o zamanlarda da her güzel şeyin, bir sonu olduğunu bilseydim.

Güzel deniz uyarmıştı oysa.

You Know That. -TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin