,,
Sabah biraz geç uyanmıştım, dün grup için yorucu bir program vardı. Uyandığım zaman koltukta sızdığımı fark ettim Bill hemen önümde yiyecek bir şeyler hazırlıyordu.
' Eee Tom, dünkü el salladığın kız kimdi, fanlardan biri mi?'
Sana da günaydın Bill.
' Doğru, günaydın uykucu kardeşim.'
O kız, ismini bilmiyorum parkta Publa sayesinde tanıştık. Grubumuzu bilmiyordu, belki gizli fanımız falandır.
' Anladım, bizim lisemizin bir durak ilerisindeki lisenin formasını giyiyordu gördüğüm kadarıyla.'
Bill boşver şimdi onu, kahvaltıda ne yaptın?
' Kendime kadar yaptım Tom, kalk kendine hazırla.'
Pfft çok bencilsin Bill.
,,
Sabah olmuştu, kış etkisini gösteriyordu her yer bembeyaz olmuştu. Okul için erken kalka kalka haftasonları bile erken kalkmaya başlamıştım.
Madem erken kalktım sabah yürüyüşü fena olmazdı. üstüme kalın bir şeyler hazırladım, saçlarımı taradım ve botlarımı giyip dışarıya çıktım.
Yürürken dünkü parkın önüne varmıştım, aklıma Tom ve grubu gelmişti. Aslında grubun bir tane CDsini alsam fena olmazdı ama önce parkta dolaşmaya karar verdim. Dünkü banka doğru yürüdüm boş olduğunu görünce oturdum.
Öylece bankta oturuyordum taa ki o tanıdık ' Publa!' çığlığını duyana kadar.
,,
' Tom Publayı gezdirebilir misin? Aksi halde köpecik oteli birbirine katacak.'
Kahvaltımı hazırlasaydın şuan onu gezdirmek için çoktan çıkmış olurdum aslında.
' Sanki ben doğru dürüst hazırlayabiliyorum da, git kendine dışarıdan bir şeyler al!'
Georg sabah çıkmış, ona söyleseydin gezdirirdi.
' Publa senin sorumluluğunda farkında mısın ?'
Offf Bill amma mızmızsın , tamam çıkıyorum.
giyecek bir şeyler aldım, ve dünkü şapkanın lacivert rengini takarak evden çıktım, insanlara fazla tanınmamak için siyah çarşafımsı bir şey aldım.
,,
-Publa!
Evet, aslında bunu beklemiyordum. Özellikle dünkü seneryo ile tekrar karşılaşmak bunu hiç beklemiyordum doğrusu.
Publa dün yaptığı gibi üstüme doğru koştu, ve ben arkamı döndüğümde Tom'u simsiyah bir çarşafla görünce kahkaha atmaya engel olamadım.
- Hey dünkü kahve yudumlayan kız, komik olan ne bakalım?
Tanrım, Tom üstündeki de ne?
- Ünlü olmak böyle bir şey, zamanla alışıyorsun ama.
Gülümsedim ve Publa ile banka oturduk.
- Sakıncası yoksa oturabilir miyim?
Otur bakalım, ünlü çocuk.
- Eee, neden her sabah buralardasın sen?
Sana sormalı, sen neden buralardasın?
-Mağlum, Publa için ve bu park sakin oluyor genelde, peki sana sormalı?
Sabahları erken uyanıyorum, yapacak bir şey bulamayınca buraya geliyorum. Dediğin gibi sessiz sakin bir yer huzurlu oluyor benim için.
- Anladım, aslında kahvaltı etmedim daha bir şeyler yemek ister misin?
Ben güzel bir yer biliyorum, gel seni kahve yudumlayan kız lakabımı aldığım yere götüreyim.
- Süper.
Birlikte kafeye doğru yürüyorduk, Publa Tom'un kucağındaydı. En sonunda vardık ve içeride her zaman oturduğum yere oturduk.
- Güzel bir yermiş, bu kadar sessiz ve boş olması ilginç.
Çok bilindik değil, ayrıca self servis.
Birlikte yiyeceklerimizi ve içeceklerimizi alıp oturduk. Yemeklerimizi yerken sohbet ediyorduk ki o sırada Tom'un telefonu çaldı.
- Alo? , konum atıyorum buraya gelin o zaman. Pekala görüşürüz.
Ona şaşkın bir bakış attım.
- Ah, Bill Gustav ve Georg geliyorlar buraya, sonra ise bir konser için hazırlanmam gerekecek.
Anladım, ben gidiyim o zaman belki sonra parkta karşılaşırız.
- Diğerleriyle tanışmak istemez misin?
Yani, olur.
Sessizce onları beklerken çöreklerimizin tadını çıkarıyorduk.
Biraz daha kahve alacağım, ister misin?
- Şu anlık yeter bana, teşekkür ederim.
Ben ayağa kalkıp kendime kahve almaya giderken kafenin önüne dünkü o siyah arabanın park ettiğini gördüm. Arabadan üçü sırayla iniyordu, önce siyah saçlı ve siyah makyajlı olan sonra gözlüklü olan ve en son saçları uzun olan inmişti, şimdi üçü de beni görmüş ve buraya geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reden
FanfictionKeşke yazdığın o şarkıyı dinleyebilseydim, ama sorun değil her konuşmamız yazacağın şarkının sözlerini oluşturuyordu zaten.