Jisung
Sonunda uçuş bitmişti ve villaya gelebilmiştik. Yükseklik korkusundan dolayı Minho zorlanmıştı, hafife alınacak bir korkusu yoktu, farkına şu an varmak üzücüydü. Yine de belli etmeden yolculuk boyunca kafasını dağıtmaya çalışmış, hiç susmayan dedikoducu teyze modumu açmıştım. Sanırım biraz da olsa kafasını dağıtabilmiştim.
Minho kendini biraz rahatsız hissettiğinden biz evdeydik, diğerleri de buraya gelince kiraladığımız arabayla markete yiyecek ihtiyaçlarımızı almaya gitmişti.
Üstteki odalardan birine çıkmış uzanıyorduk, Minho gözleri kapalı bir şekilde göğsümde yatıyordu. Ben de ellerimi saçlarına daldırmış, narince saçlarını okşuyordum. Arada başının üstüne öpücükler bırakıp iyi olup olmadığını soruyordum. O da mırıldanarak onaylıyordu beni.
Sanırım tam uykuya dalmak üzereydi, nefesleri yavaşlamıştı çünkü. Fakat diğer hödükler eve bağırarak girdiği için zıplayarak uyanmıştı Minho. Kedi gibi gözükmesine gülümseyip ellerini tuttum. "Sorun yok, bizim salaklar."
Bana gülümsedi, eğildi yanaklarıma birer öpücük bıraktı. "MINHO KALK DA BİZE YİYECEK BİR ŞEYLER HAZIRLA YOKSA CHAN'I KESER YERİM."
Changbin'in sesiyle ikimiz de güldük. İlk hamleyi o yapıp yataktan indi ve bana elini uzattı. Gülümseyip elini tuttum ve yatakta ayağa kalktım, ardından bana arkasını çevirtip sırtına atladım. Yaptığıma kahkaha atıp sorgulamadan diğerlerinin yanına ilerledi.
"Kardeşim Chan'dan pek hazzetmem bilirsin. Onu yemen için yemek yapmam yani yanlış yerden vurdun." Diğerlerinin yanına geldiğimizde bize bakıp güldüler. Ardından Changbin tekrar söze atladı.
"Yok ondan değil, tadı acıdır bunun şimdi midemiz bozulmasın." Chan, Changbin'i yumruklamak için ona yöneldiğinde Changbin Hyunjin'i belinden tutup kendi önüne siper etti. Zaten boyu da Hyunjin'den kısa olduğundan kolayca saklanabilmişti. Herkes tekrar Minho'nun yemek yapmasıyla ilgili baskıya başladığında Minho'nun sırtından indim.
Açıkçası bana birkaç kez yemek yapmıştı ama klasik herkesin yapabileceği şeylerdi. Ciddi ciddi ilk kez yemeklerini yiyecektim yani. Heyecanlıydım bunun için çünkü Chan, Changbin ve Hyunjin boş zamanlarında Minho'nun yemeklerini övüp tabiri caizse ondan yemek dileniyordu.
Diğerleri dinlenmek için salona geçerken ben Minho'yla mutfağa geçtim. O ihtiyacı olan malzemeleri aldıktan sonra ben de kalanları dolaba yerleştirdim. Bir sürü sevdiğim meyve malzemelerin içinde olduğundan ve biraz da aç olduğumdan bazılarını kaçırıp ağzıma atmıştım tabii ki.
Pratik bi sevgiliniz varsa -yani diğerlerinin dediğine göre daha sevgili değildik ama- yemeği de hızlıca hazırlayabilirdi. Üstelik ben ona yardım etmek için girdiğim mutfakta onu daha çok yavaşlatmıştım. Sürekli yaptığı malzemelerden kaçırıp yiyor, bir de üstüne üstlük öperek dikkatini dağıtıyordum. O halinden pek şikayetçi değildi ama salondaki aç ayıların söylentisi arttığında onu maalesef özgür bırakmak zorunda kalmıştım.
Sofraya son çatalı da bırakıp tezgaha elimi yıkamak için döndüm. Elimi yıkayıp arkamı döndüğümde dibimdeki Minhoyla göz göze gelmiştim. O kadar yakınımdaydı ki hem korkudan hem de heyecandan yutkunmuş, tek elimle de tezgaha tutunmuştum.
"Bana çok yardımcı olduğun için bir öpücüğü hak ettin." Cümlesiyle kıkırdayıp kollarımı boynuna sardım. Zarif ellerini ince belimle buluşturduğunda gözlerim dudaklarına kaydı. Bu ilk öpücüğümüz olacaktı. Yani eğer dudağımdan öpecekse. Bu kadar libidomla oynayan bir ortamda olması beni daha da heyecanlandırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
youtiful, minsung ✓
Fanfictionjisung hesabimi geri ver lan mezopotamya essssegi [texting]