Sınır 20 oy
Jungkook at arabasının sallanmaları eşliğinde ne kadar yol gittiğini bilmiyordu. Bildiği tek şey çok yorulduğu ve bir an önce uyuması gerektiğiydi.
Ama ne arabadan inecek gücü ne de iradesi vardı. Sanki arabaya bindiği an sahip olduğu tüm özellikleri kaybetmişti. Sadece yattığı yerde biraz kestirmek istiyordu.
Eğer o uyurken dururlarsa ve onu fark ederlerse bu onun için hiç iyi olmaz, yaptığı şeyler boşa giderdi. Ama birkaç dakika bile dayanacak gücü kalmamıştı. Uzun uğraşlar sonucunda pes edip gözlerini kapattı.
~~~~
"Evet, siz gidin ben birazdan geleceğim."
Jungkook sesler eşliğinde uyandığında şafağın sökmek üzere olduğunu gördü. Görünen o ki at arabası gece boyu yol almıştı. Ve şu an durmuştu. Birazcık riske girip kafasını kaldırdı ve çevresine bakındı. Kocaman bir bahçenin içindeydiler. Etrafta bir sürü insan vardı. Hemen kafasını geri indirip nerede olduğunu ve buradan nasıl çıkacağını düşünmeye başladı.
O bir beta değildi. Bu tür planları ve ince hesapları yaparken yoruluyordu. Ama diğer omegalara göre de elinden geldiğince düşünüyor ve yapacağı şeyleri mantık çerçevesinde yapıyordu. Biraz da buna güvenerek insanların gitmesini bekleyip ona göre hareket etmeye karar verdi. Fakat işler tam olarak onun planladığı gibi gitmedi.
Beş dakika geçmemişti ki arabada bir sarsıntı hissetti. Hemen peşinden ise bir kafa kendini yukarı çekti ve Jungkook'la göz göze geldi. Jungkook'un tüm bedenini anında bir panik havası kapladı. Yakalanmıştı. Şimdi onu tekrardan omega tesisine götürecekler ya da krallığın yasalarına uyumayıp kaçtığı için idam edeceklerdi.
Hayal kırıklığı ile bir kez daha beynini hızlıca çalıştırdı. Eğer onu yakalayamazlarsa öldüremezlerdi de. Bu yüzden bulunduğu yerde hızlıca hareketlendi ki karşısındaki kişi onunla konuşmaya başladı.
"Benden korkmana gerek yok. Sessiz ol ve hareket etme. Etrafta nöbetçiler var. Ben sabah olduğunda yanına geleceğim. O zaman inersin aşağıya. Tamam mı?"
Jungkook yapancı kurdun dediklerini birkaç saniye aklından geçirdi. Eğer kendisine bir kötülük yapmak isteseydi bunu pekala rahatça şu an yapabilirdi.
"Peki bekleyeceğim." dedi. "Ama sabah gelenin sen olup olmadığını nereden bileceğim ki?"
Sorduğu soruda sonuna kadar haklıydı. Karşısındaki kurdun feromonlarını alamıyordu. Bu da kurdun ya bir beta ya da reşit olmadığını gösteriyordu.
"Doğru. Eğer gelen ben isem sana tavşan diyeceğim. Çünkü tavşana benziyorsun."
"Peki olur."
"O zaman şöyle yapalım. Eğer uyuyabiliyorsan orada uyu, ben geldiğimde seni uyandırırım."
"Tamam olur."
Kafa geldiği gibi hafif bir sarsıntıyla yok oldu. Ardından hızla koşan ayak sesleri duydu Jungkook. Artık beklemekten ve tanımadığı yalancıya güvenmekten başka çaresi yoktu. Uyku tekrardan kendini gösterirken bu sefer ona karşı çıkamadı ve kendini uykunun kollarına bıraktı.
~~~~
Jungkook arabanın sarsılmasıyla tavşan uykusundan uyandı. Başta neler olduğunu kavrayamasa da sonunda gece boyunca yaşadıkları bir bir aklına düşmeye başladı. Hayatının en heyecanlı ve tehlikeli gününü yaşamıştı.
"Hazır mısın? Şu an kimse yok seni içeri sokmak için tam zamanı. Hadi hızlı ol."
Yabancı kurt tekrardan gelmişti. Omegası ona güvenmesi gerektiğini söylediği için hiç sıkıntı çıkartmadan yardıma gelen yabancının dediklerini yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇKİN OMEGA "TAEKOOK"
FantasyOmega Jungkook hayatında kendi yolunu kendi çizmek ister. Bu yolda karşısına çıkacak tehlikelerden ve sürprizlerden habersizdir.