Despite Everything | Taekook

1

Evett, bu Despite Everything'in yeni bir baslangic bolumu:)

Tüm aciklamalari sonda yazdimm, iyi okumalar💕

———

Taehyung

Evin bahçesinde annemin kurduğu masanın yanında ki sandalyeye oturmuş masada ki bardakları düzenliyordum. Bugün Jeongguk hyung geleceği için annem bir sürü hazırlık yapmıştı, hatta Jeongguk hyung'un en sevdiği tatlıyı bile yapmıştı.

Jeongguk hyung babası ile kavgası yüzünden kendi evinde kalırdı, neden kavga ettiklerini bilmesem de ciddi bir sorun olduğu belliydi çünkü bay jeon'un hiç Jeongguk hyung'a sarıldığını görmemiştim, hatta düzgünce konuştuklarını bile gördüğüm yoktu, iki yabancı gibilerdi. Ben bunları düşünürken elinde ki iki tabakla gelen annemi görmemle gülümseyip elinde ki tabakları alıp masaya koydum.

Annem ise bana bakıp mavi saçlarımı geriye taramıştı.

"Heyecanlısın bakıyorum?"

Hafifçe kıkırdayıp kafamı salladım.

Zaten Jeongguk hyung ile iyi anlaşırdık, yani aramızda bir sorun falan yoktu. Bir de en az bir-iki ay gelmemişti, o yüzden doğal olarak özlemiştim tabii ki. Zaten annem de özlemişti, o yüzden Jeongguk hyung'u arayıp çağırmıştı.

Kalktığım sandalyeye geri oturup altımda ki kot şortu düzelttim. Annem ise çerezleri getirmek için eve girmişti. Aradan geçen dakikaların sonunda duyduğum adım sesleri ile kafamı çevirip arkama baktığımda Jeongguk hyung'un geldiğini gördüm.

Ama anında şaşırmıştım çünkü dövmeleri ve piercing'i vardı. Bir kolu tamamen dövme ile doluyken alt dudağında ve kaşın da ise piercing vardı, oturduğum sandalyeden kalkmamla da annem gelmişti.

Annem gülümseyip önce elinde ki çerezleri koyduğu tabakları masaya koyup yanımıza gelmiş Jeongguk hyung'a hafifçe sarıldı.

"Hoşgeldin oğlum."

Jeongguk hyung gülümseyip oda anneme sarıldığında ben kenarda onları izliyordum.

"Hoşbuldum bayan kim."

Annem Jeongguk hyung'un omzunu patpatlayıp geri çekildiğinde Jeongguk hyung'un gözleri bana dönmüştü.

"Ne bekliyorsun orada hm? sarılmayı düşünmüyorsun galiba?"

Kendimi tutamayıp gülüp kollarımı beline sararak sarıldım, önce hafifçe güldüğünü duydum daha sonra ise kollarını bedenime nazikçe doladığını hissetmiştim. Bir kaç dakika öyle durup geri çekildiğinde aniden hafifçe kafama vurdu.

"Salak, hiç de aramadın beni, ben aramasam aklına gelmem."

"Ne alaka hyung, hem arıyordum bende, hatta ben aradığım da meşgule atan sendin?"

"Meşgul olduğum için olabilir mi?"

"Geri aramadı-"

"Ay tamam, susun artık, atışmaya başlamadan oturun hadi."

Annem araya girerek ikimizi de susturduğun da gözlerimi kısarak Jeongguk hyung'a bakmış sandalyeye oturmuştum. Annem çaprazıma Jeongguk hyung da karşıma oturduğunda ben çerez tabağında ki iki üç fındığın hepsini ağzıma attım.

Annem ise Jeongguk hyung'a döndüğünde ben de hem onları dinliyor hem de çerezlerden falan yiyordum.

"Jeongguk baban içeri-"

"Babam umrumda değil bayan kim, ben onu değil taehyung ve sizi görmek için geldim."

"Jeongguk, oğlum eninde sonunda baban ile düzgün bir konuşma yapmak zorundasın, aranızda ki sorun ney ise çözmeniz gerek."