Gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu farketmem uzun sürmedi. Başıma giren ağrıyla gözlerimi kapattım tekrardan say kızım içim bir..iki..üç...dört ağrımın geçmesi için sayardım hep o sırada odanın kapısı açıldı."Uyandın mı"
"Evet size de zahmet verdim kusura bakmayın"
"Sorun değil ama at ile anlaşamıyorsan binmeyeceksin"
Küstah bir sesle söylemişti bunu onunla laf dalaşına giremeyecektim sonuçta hastaneye getirmişti beni. Kapının tekrar açılması ile doktor içeri girmişti.
"Geçmiş olsun şimdi size bir kaç soru sormam gerekiyor düşmenin etkisiyle hafıza da bir sorun var mı diye"
"Tabi"
Küstah şey kapının orda dikilmiş bizi izliyordu göz göze gelmemiz ile gözlerimi ondan çekmiştim.
"Adınız"
"Ahu Demir"
Küstahımız öksürmeye başlamıştı doktorla ikimizde ona döndük bir şey yok manasında ellerini salladı bir yandan öksürmeye devam ediyordu.
"Yaşınız Ahu hanım"
"21"
"Anne, babanız"
"Gül Demir,Orhan Demir"
"Tamamdır çıkabilirsiniz 24 saat uyumayın"
"Teşekkür ederim"
Kendimi kaldırmaya çalışırken başıma giren zonklamayla geri attım kendimi hemen offf bu da neydi şimdi akşam daha düğün vardı.
"Saat kaç"
"14.30"
"Geç kaldım ya of"
"Aceleniz mi var"
"Abimin düğünü var bu akşam hazırlık yapıyorlar of size neden açıklıyorum bunu kusura bakmayın siz gidin isterseniz ben hallederim teşekkürler her şey için"
"Tamam"
***
Geldiğim gibi eve yediğim azarı ben bir Allah biliyor vallaha yaa, rahata alışmışım ben. Odama çıkıp hemen hazırlanmıştım. Olanları anlattığım da dedem çok kızmıştı bana. Annem çok telaş yapmıştı.
Elbisemle kendime aynadan baktım iyi gacıydım vallaha hee beni alan yaşadı, düşüncemle beraber boğazımda bir düşüm oluştu bende evlenecektim ama sevmediğim biriyle. Aklıma birden küstah adam geldi yakışıklıydı beni hastaneye götürmesi ilgilenmesi hoşuma gitmişti ama bir anda da bırakıp gitmişti vallaha neyse iyi olmuştu. Taksiye atlayıp dönmüştüm konağa.
Merdivenlerden inerken bir yandan da ev kalabalıklaşmaya başlamıştı. Kız tarafı çoktan gelmişti, evleneceğim adam da onu görmek istiyordum tipini merak ediyordum bari yakışıklı olsun yani bir ömür geçircektim. Onun çocuğunu doğuracaktım aklıma bunun gelmesiyle tüylerim diken diken olmuştu.
Avluya çıktığımda erkekler çoktan sedirlere oturmuştu baya kalabalıktı gözümü fazla gezindirmeden aşağıya kadınların olduğu yere indim. Gözlerin üzerimde olduğunu biliyordum. Ufak ufak hakkımda konuşulduğunu da biliyordum. İstanbullar da her boku yiyip buraya geldi deniliyordu kesin.
"Anneciğim gel"
Gülümseyerek onun yanına ilerledim yanında kadınlar vardı. Baş selamı verip annemin yanına oturdum. Oturmamla annem bacağımı çimcirdi. Yüzümü buruşturup anneme döndüm gözleriyle kadınları gösteriyordu. Afallayıp hemen kalktım. Ellerini öptüm.
YOU ARE READING
Ahu
Чиклит"Biz buna zorunlu bırakıldık farkında mısın Asaf sen ya da ben istemedim bunu zorunluyduk, ben mutlu değilim seninle evcilik oynayamam" Adamın bakışları benden çekilmişti biraz ağır konuşmuştum sanırım. "Bundan sonra iki yabancıyız"