beklediğim gibi, durumum kötüleşmeye başlamıştı.
bugün gittiğimiz doktor randevusunda doktor durumun kötüye gittiğini söylemişti.
iki ay gibi bir sürem olduğunu söyledi üzgün çıkan sesiyle.bir şey söylemedim ya da tepki göstermedim.
zaten olacak olan buydu, kendimi buna hazırlamıştım.beni en çok üzen şey ise annemin bu durumu duyduğunda bana sıkıca sarılıp sessizce ağlamasıydı.
ona sahip olduğum için -aynı zamanda babama- çok şanslıydım.
ama sadece bu konuda şanslıydım işte.
anneme ağlamaması gerektiğini, zaten böyle olacağını bildiğimi söyledim. bunu dediğimde bana kocaman gülümsedi ve "ah jimin, çok güçlü bir çocuksun ve seninle gurur duyuyorum oğlum." deyip tekrardan sarıldı bana.
hastaneden çıktığımızda ise seni kapıda görmeyi beklemiyordum. sırtını duvara yaslamış bir şekilde duruyordun, bizi gördüğünde ise hemen sırtını duvardan ayırdın ve saygı amacıyla annemin önünde eğildin.
sevgili olalı daha bir hafta olmuştu ve beni hiç yalnız bırakmıyordun. her yere peşimden geliyordun resmen. bunu neden yaptığını sorduğumda ise bana hem beni özlediğini, hem de merak ettiğini söylüyordun.
beni anne ve babamdan daha çok merak etmen normal miydi?
eğer konu aşksa, normaldi sanırım.
çünkü aynı şeyleri bende hissediyordum.annem seni görünce bana muzip bir şekilde sırıttı ve arabaya gideceğini söyleyip hızla yanımızdan ayrıldı.
anne ve babam ikimizin durumunu biliyordu, çünkü bize yemek yemeye geldiğin bir günde beni çok sevdiğini söylemiştin. anne babamın ilk başta kızacağını düşünsem de, onlar kahkaha atmıştı o an.
dediğim gibi, onlara sahip olduğum için şanslıydım.
annem bizi yalnız bırakınca bana sarıldın hemen. sarılışın çok nazikti, sanki kırılacakmışım gibi sarılmıştın bana.
"iyi misin?" dedin ellerimi tutarak.
gülümsedim ve ellerimi tutan ellerini sıkıca tuttum. "iyiyim, ama.."
bakışlarımı gökyüzüne çevirdim. "iki ay sürem olduğunu söyledi doktor." sesim kısılmıştı. onunla iken bu konu hakkında konuşunca hep büyük bir utanç duyuyordum.
"yakında hiçbir şey göremeyeceğim, bu durumda artık benimle olmak istemezsin-"
"jimin!" dedin sinirle. bakışlarımı sana çevirdim. neden sinirlendiğini anlamamıştım. "jimin ben seni her koşulda seviyorum tamam mı? ne olursa olsun, yanında olacağım ve seni bırakmayacağım. şunu anla lütfen, senin yanında olayım, diğer bütün her şey bir hiç tamam mı?"
bazen senin sevgini hak etmediğimi düşünüyordum.
"sana söz veriyorum." dedin naif sesinle ve alnıma bir öpücük kondurdun.
sözünü tuttun da hoseok.
yani, bir nevi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hero ➸ hopemin
Fanfiction"karanlık gözlerimi ele geçirdiğinde, bana elini uzatan tek kişiydin, aynı zamanda ışığım. yani bir nevi, kahramanımdın." [düzyazı, minific.]