Kanlı ellerime baktım.
İlk kez.
İlk kez ellerim kanlanmıştı.
Tek suçlu o muydu, suçlu muydu?
Bilmiyordum.
Bir anlık gaflet ve öfkeyle silahıma davranmış ve onu vurmuştum.
Düğün gününde.
Kanlı ellerimde olan bakışlarımı ablama çevirdim.
Beni affedebilecek miydi?
Affedilmeye ihtiyacım var mıydı?
Ablamın gözünün önünde ilk cinayetimi işlemiştim.
Ellerimi kana bulamıştım.
Hem de ablamın düğün gününde evleneceği adamı öldürerek.
Onur'u öldürdüğümde içimin soğuması gerekmiyor muydu?
Soğumamıştı.
İntikam isteğim gram azalmamıştı bile.
Onur bu ölümü hak etmiş miydi?
Bilmiyordum ama ablam düğün gününde bunu yaşamayı hiç hak etmemişti.
"Ne yaptın sen?" Ablamın bağırış sesleri kulağıma dolduğundan saniyeler sonra yakamı tutup beni sarsmasını izledim. "Eylül, ne yaptın sen? Kimsin sen? Tanımıyorum seni!"
Ben senin kardeşinim, abla.
İntikamımızı aldım.
Gözyaşlarının arasından kriz geçirmiş gibi sürekli bağırırken Uraz onu belinden tutmuş benden uzaklaştırıyordu.
"Benim kardeşim öldü!" diye bağırdı. "Duyuyor musun beni?"
Duyuyordum.
"Benim kardeşim bugün öldü!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alin
Teen FictionAnne ve babasının ölümü ile babasının pis işlerinin başına geçmesi için çalıştırılan bir genç kız. Ablasının düğün gününde evleneceği adamı öldürürken ilk cinayeti işler. Eylül Alin Çelik. O düğün günü sadece genç adam değil onunla beraber Eylül de...