Giriş

61 2 0
                                    

Kendimi arıyorum bazen, oturuyorum aynanın karşısında kendime bakıyorum.Bu surat kimin ve orada ne işi var? Bütün insanlar yalanların peşinden koşarken neden düşüneyim ki, neden çabalıyorum? Kendimi bu soruları sorarken buluyorum ve gözlerime bakıp kahverengi gözbebeğimde hayaller kuruyorum.İçinde acı var, içinde mutluluk var ama kahretsinki bunları doğuran insanların yapma sebepleri yok ,neden bunu yapıyorlar? Neden gülüyoruz,neden ağlıyoruz bunlar ne için? Bu kalabalıkta oturan bir çocuk gibi seni umursamazlar  sen daha çocuksun derler.Peki çocuk olmanın büyük olmaktan ne farkı var? Çocuk olmak saf duyguların neticesinde doğan bir terim değilmidir? Büyük olup aşağlık bir karakterin saf çocuğu aşağılaması ,onun temiz olmasımıdır yoksa kendisinin bir aptal olup bu düzene ortak olduğunu bilmeyip insanları küçümsemesimidir? Bu konuya neden girdiğimi vede bu sözleri neden yazdığımı dahi bilmiyorum. Sadece içimden yazmak ve gerçekleri anlatmak geliyor. Şimdi size olan bitenleri anlatmak istiyorum ve ben öldükten sonra, bu kitabın okunmasını benim düşüncelerimin insanların merak konusu olmasını istiyorum.Ben kim miyim? Benim adım Kağan ve bu dünyaya geleli tam 45 yıl oldu. Sizlere aşağılık insanların yüz kızartıcı olaylarını anlatıcam. Buna isterseniz bir aptallık olarak algılayın yada canından insanlar yüzünden bezmiş başarısızlık öyküsü olarak adlandırın. Ben bir yazarım daha doğrusu kendimi bu şekilde nitelendiriyorum, ama bugüne kadar ne bir kitabım basıldı nede ismim duyuldu.Bende insanlara kenarlarında sigara yanıkları bulunan bir kısmına şarap dökülen bu sayfaları bırakıyorum.Bundan tam 20 yıl önce başlamıştı bende yazma duygusu. Hergün kenara birşeyler karalayıp bırakıyordum lakin bıraktıklarımı bulamaz ve tekrardan yazardım. Bir konudan bir konuya atlamakta üstüme yoktur.Hergün okula gider dersleri dinler ve hocalar hakkında, insanlar hakkında birşeyler yazardım. Yani insanların benim beynimde şekillendiği gibi niteler ve bunu yazıya dökerdim.Bazı geceler hiç uyumaz mum ışığında kitap okur daha sonra ileride kendiminde bir yazar olup, çocuklarında benim kitaplarımı mum ışında okuyacağını hayal ederdim.Lakin görünen o ki hiçte öyle olmadı.Başarısızlıklarımın ilki küçük yaşta başladı. Yazdığım notları, hikayeleri düzensiz olduğumdan kaybederdim veya babam yırtar atardı. Hiçbir zaman neden yırtığını ne söyledi nede ben anladım.Annem ise bana destek olur hergün babamla kavga ederdi.Benim yazmamı benden daha çok isterdi. Yine bir gün rutubetli odamızda bu tartışma yaşanıyordu. Babam annemle kavga ederken ben kendimi suçlayıp yazmaya küser ve bir daha yazmayacağıma yemin ederdim.Babam anneme bağırır konu benden çıkar kendi ilişkilerine giderdi. Ve babam sinirlenip annemi döver ben ise ayırmaya çalışırken nasibimi alır bir köşede ağlardım. Onlarda kavgayı bırakmaz diğer odada kavga ederlerdi.Neredeyse hergün bu kavgaların içinde büyüdüm. En büyük travmayı ise annemin öldüğü gün yaşadım. Hala aklıma geldiğinde kendimi şarabın sıcak kollarına bırakır ,annemin o merhametli kucaklamasını hayal ederim. Ve babama olan nefretimi dış yüzüne vurarak duvarları tekmelerim. Şuanda da onu yapıyorum yazmaya bir süre ara vermiştim. Kendimi biraz toparladım ve yazmaya devam ediyorum. Şimdi merak edeceksiniz, bu merak duygusuda var insanlarda, bende de var nede olsa insanız.Kelime olarak anlamına uymayan tek varlıklarız tabikide bu ayrı konu. Annem, meleğim benim kanserden öldü. Babamın baskılarına dayanamaz ve kendisini rahatlatmak için sigara içerdi. Kavgalardan sonra yanına gider o yumuşak ve sıcacıcık olan kucağına yatardım. O bir eliyle saçlarımı oynar diğer eliyle ise sigara içerdi. Yanaklarıma göz yaşlarının damlaları düşer  ve bir gün benimde iyi bir yazar olacağımı söylerdiv Hepsinin geride kalıp mutlu olucağımızı düşünürdü. Ama nalet olsun ki olmadı Tanrı hiç yüzümüze gülmedi.Ben yazar olamadım kaldırımlarda uyuyan alkolik bir adam oldum, annemin en büyük isteğini yerine getiremedim. İşte ben bu kadar aptal bir insanım! Daha anneme verdiğim sözü yerine getiremedim ama size burda nutuk atıyorum! Hayat işte bu kadar garip, hedeflerini engelleyen insanlar yaşadığın travmalar, çok azda olsa mutluluklarla dolu. Bunları yaşıyoruz ve ölüyoruz. Sizcede garip değilmi neden bunca şeyler neden? Annem vefat ettikten sonra herşey dahada kötüye sardı. Babam beni bıraktı ve teyzemlerde yaşamaya başladım.Bu psikolejide teyzem okula gitmememi söyledi ve okula 1 sene gitmedim. Bu süreç içinde hergün kendime yemin ederdim. Hemen bir kağıt alıp anneme mektup yazardım, mezarının üstünde bulunan toprakları kazar yazdığım mektubu bırakır üstünü kapatır eve geri dönerdim.Bundan kimsenin haberi olmazdı. Annemin mektupları okuduğunu düşünüyordum halada öyle düşünüyorum. Mektuplarımı okuduğunu ve acıdığını hisediyorum.Aradan tam bir yıl geçti ve ben okula geri dönmüştüm sanırsam 17 yaşındaydım.Sınıfın kapısından girdim ve yanında pencere olan sıranın en arkasına geçip oturdum. Sınıfa öğretmen geldi ve tanışma faslı başladı. Herkes kendisini anlattı sıra bana geldi ayağa kalktım.Bir süre geçti ve geri oturdum. Öğretmen hiç üstüme gelmeden

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kayıp YazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin