Mirabaa jsjsj.. Bu bölüm Berke ' li bölüm oldu. Ayrıca biraz sıkıcı olmuş olabilir.Okuyanlar hooğ, vote for my story please! Iyi okumalar...
~İnci~"İyi misin?" Çocuğa başka ne diyim...
"İyiyim. Sadece biraz ağrıyor."
"B-ben çok özür dilerim... Gerçekten."
"Ne özürü ya.. Asıl kaşınan bendim."
Tam o sırada kollarını bel hizasında birleştirmiş bir Berke gördüm. Göz göze gelince arkasını dönüp gitti. Sanırım Ateş'ten özür dilememe kızmış olmalı.
Ateş'e dönüp;
"1 saniye, geliyorum hemen." Dedim ve Berke ' nin arkasından gittim. Fazla hızlı yürüyordu. Biraz daha hızlı adımlar atmaya çalışarak önüne geçmeye çalışıyordum. Ona arada "Berke dur!" , "Bekle sene be!" Diye sesleniyordum. Ama duymamazlıktan geliyordu. Neden bana kızıyor ki? Asıl Özür dilemek yerine bana kızıyor. Senin sevgilin olacak da benim olmayacak mı? Anlayamıyorum ben bu çocuğu...
Artık yeter diyip "Berke!" Diye gürledim. Birkaç adım gittikten sonra durdu. Biraz daha yaklaştım.
"Ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Hiç..."
"Berke düzgün cevap ver."
"Ben senin iyiliğini düşünüyorum."
"Ne iyiliği ya... Sen. Benim. İyiliğimi. Falan. Düşünüyo olamazsın." Helede o görüntüden sonra (Defne'yle öpüştükleri an). Ovalıyorum Ovalıyorum çıkmıyo çıkmıyo.
"İnci, uzatmayalım. Tamam. Ne yaparsan yap. Karışmıyorum.." Lan çocuğa bak lan. Uzatmayalım diyor ama beyefendi konuyu iyice beter ediyor. Sonra ben bişey diyorum ya, hemen konuyu kapa hemen.
"Berke, konuyu uzatan ben değilim. Üstelik bana kızma hakkın yok. Ve birbirimize karşı dürüst olacağımızı sanmıştım." Dürüstten kastım Defne'ydi. Ve şuan söylediğim cümleden pişmanım. Eğer anlarsa , onları gördüğümü de anlar ve neden oradan kaçıp gittiğimi de..
Tam cümlem bitmiş gidiyorum tuttu beni. Al ne halt yiyeceğim şimdi.
"1 dakika. Ne dedin sen?"
"Berke işim var. Bırak da gidiyim."
"Benim senden birsey mi sakladığı mı düşünüyorsun?
" Ya DEFNE, DEFNEE!" Yüzüne karşı bağırarak söylemiştim. 1 dakika öylece baktı. Ne diyeceğini bilememiştir. Sinirlenmiştim.
Ağzında birkaç bişey geveledi ama anlayamadım.
"Bunu ne zaman söylemeyi düşünüyordun?" Biraz sakinleşmiştim.
"Ben söyleyecektim."
"Ne zaman? Evleneceğin gün mü!"
"İnci!"
"Neyse Berke, işim var." Dedim ve kolumu hızla çekip Ateşin yanına döndüm. Döndüm de çocuk yok ki. Aniden zil çalınca zıpladım. Off! Ben çocuğa 1 saniye dedim 1 saat oldu. Öğle Arası bitmişti.
Sınıfa girdiğimde Berke görmeden ona baktım. Baya morali bozulmuştu. Bizimkiler onun başına toplanmış ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. İrem 'İnciii!' Diye bağırmasaydı hala bakıyor olurdum ama Irem bağırınca kafasını bana çevirdi. Bende hemen başka yere bakmaya çalıştım. Önünden geçerken yüzüne bile bakmak istemiyordum. Sonunda söylemiştim. İçim bi yönden rahattı. Ama biraz da rahatsız. Çünkü o mutsuzdu. Bu yüzden pek sevinçli değildim. Irem'in yanına oturdum. Bi önümüzde zaten onlar vardı. İrem sürekli ne oldu diye soruyordu. Birşey demiyecektim şimdilik. Sadece 'Bilmiyorum.' Diyecektim. O söylemek isteseydi söylerdi.
Emir de Berkey'i rahat bırakmıyordu. Emir, Berke den umudu kesince bana döndü. Ben de hemen elimle sus işareti yaptım ve önüne dönmesini söyledim. Neyse ki ısrar etmedi.
Zil çalınca Berke kafasını sıraya gömdü. Efkarlı Berke.. Olan biteni söyleseydi ve hayatıma karışmasaydı böyle olmazdı belki. Teker teker gelip Berke'ye "Berke neyin var?" "Berke iyi misin?" Diye soruyorlardı. Ondan cevap alamayınca bana döneceklerinden eminim. Bende hemen sıyrılıp müzik sınıfına gittim. Bir şarkı bile yeter benim için. Iyi gelirdi en azından. Kaç dakika kaldı diye saate baktığımda 10 dakika kalmıştı. Bende hemen başladım.
***
Şarkı 3 dakikamı almıştı sadece.. kalan 7 dakikamı Ateşler'in sınıfına çıkıp Ateş'ten özür dileyerek geçirdim. Ve bugün Ateşle bir randevum var. Ama ne anlamda onu bilemedim. Bulusunca bakıcaz.Paydos olduğunda herkes teker teker çıktı. Berke hala bekliyordu. Vicdancağızım gidip bi konuşmamı söyledi.
Gidip yanına oturdum ve biraz bekledim. Tam kalkacakken birden dönüp sarıldı. *-* *-* *-* *-* *-* *-*
Bi an sadece öyle kaldım. Sonra bende karşılık vermek zorunda hissettim. Bende sarıldım. Ona böyle sarılmayı özlemişim.
"Imm. Berke!"
"Hı?"
"Şey. Ben. Ben özür dilerim. Sana öyle bağırmamalıydım."
"Hayır. Sen haklıydın." Başını omzuma gömdüğünden sesi boğuk çıkıyordu.
En son bende dayanamadım kafamı onun omzuna yasladım.
*** *** ***
Eve girdiğimde ev çok sessizdi. Biraz ürktüm açıkçası. Odaya geçmeden önce babamın odasına girip pijamasını aldım. Hihihi. Daha hoşuma gidiyo. Hem bol böyle, rahat. Babamın pijamasını giydikten sonra odama geçip yatağa uzandım. Yandan da laptop u alıp biraz oyalandım. 1 saat sonra kapı kapanma sesi duydum. Sonra tıkırtılar. Ya babam ya Ege. Babam saat 7 de geliyo ama saat 16:38. Ozaman Ege.hemen odanın kapısını açıp 'Ege, sen misin?' Diye seslendim . Sonra Aşağıdan gelen sesler bir an durdu. Daha sonra buraya doğru sesler daha yakınlaştı. Ben merdivenin başına doğru ilerledim. Sonra aniden önüme çıktı. O - ha. Nası girdin len sen buraya? Arka kapı? Yaw Ege! Kilitle demiştim sana kapıları.
"Sen ne alaka şimdi?"
"Ya ben evinin adresini öğrenince..."
"Madem geliceksin ya ara ya da zile bassaydın"
Ateş bir yandan gülüyordu. Ama tutmaya çalışıyordu.
"Neye gülüyorsun sen?"
"Üstündekiler güzelmiş." Ahanda. Pembepoh-
"Neyse buda benim tarzım. Başka birşey demeyeceksen çıkabilirsin. Birdaha da izinsiz girme."
"Ha kovuyorsun.."
"İzinsiz girdin be çocuk! Suç bu suç!"
"Tamam tamam.. Neyse ben burayı sevdim sık sık gelirim artık."
"Hııı..." Dedim yüzümü buruşturarak.
Gittiğinden emin olduğumda bütün kapıları kilitledim. Biraz odunca davrandım kabul ama yaptığı yanlıştı şimdi..
Daha sonra uyku bastırınca, biraz kestirmeye gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDİOPATİK
Ficção AdolescenteIKI KIŞI BIR SEVGIYI NE KADAR SÜRDÜRÜR...ĶALPLERİNDEKİ KİŞIYIMI TERCİH ETMELILER YOKSA SADECE EĞLENDIKLERI KIŞILERİ Mİ ? NEDEN BIRBIRLERINE BU ACIYI VERIYORLAR ! YOKSA BAŞKALARI ONLARIN BU HALİNDEN ZEVK MI ALIYOR!? BU GERCEKTEN "İDİOPATİK".. (BU BEN...