Uyandım. Küçücük odamda bir süre yatarak güneşin doğuşunu izledim. Odadaki tek penceremden uçsuz bucaksız vahşi batıyı görebiliyordum. Bir süre daha kıpırdamadan yattıktan sonra yavaşça doğruldum. Odama bir göz gezdirdim. Yatak, dolap, küçük bir masa. Masanın üstünde ufak bir mum, erimeye direnircesine erimis mumlar arasında dik durmaya çalışıyor. Ayağa kalktım, yatağımı toplar gibi yapıp kendimi topladım diye kandırdım. Hala darmadağınıktı. Geceliklerimi çıkardım, istemeye istemeye bir pantolon, bir de artık sararmış gömleği üstüme geçirdim.
Odamın kapısını açıp lavaboya doğru yürüdüm, koridorun sonundaydı. Yaklaşık 20 saniye yürüdükten sonra girdim, aynaya baktım. Omuzlarıma bile değmeyen kızıl saçları düzeltmek ister gibi bir işe yaramadığını bilsem de biraz karıştırdım. Yeşil gözlerim aynada eşleriyle buluştu. Ne kadar sikik bir yüz diye düşündüm, uykusuzluktan mı genç yaşımda gördüklerimden mi diye sorgulamadan yorgun ve bitik duran yüzüme baktım. Çalışmaya başlama zamanım gelmişti.
Handa yaşıyordum, ve çalışıyordum. Zamanında bizim olan handa... Bu düşüncenin verdiği ani bir acıyla yüzümü ekşittim. Ne oldu da başıma bunlar gelmişti? Anlamlandıramadım, ama sorgulamadım da. Sorgulamam bir işe yaramayacaktı, olanlar olmuştu artık. Küfrede küfrede barın başına geçtim. Üst katta uyuyan müşteriler yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Şimdi kalk kahvaltı hazırla, başkalarının gelmesini bekle, servis yap... Kendimden nefret ediyordum. İşimden nefret ediyordum. Ama yaşamaya devam ediyordum. Nedenini düşünenek işimin başına geçtim ve yine sıradan olacak günlerimden birine başlamış bulundum.
Herkesle ilgilenmiş, servisleri yapmış, barın başında duruyordum. İnsanlar geliyor, içkilerini dolduruyor, para alıyor, zaman geçiriyordum. Akşama doğru, barın en yoğun olduğu saatlerde, normalde alışık olmadığım bir ses duydum, bir kadın sesi.
"Selam güzellik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğal Seçilim -gxg
RomanceVahşi batının herhangi bir kasabasındaki herhangi bir kızın herhangi bir kovboy kız (?) ile olan hikayesi