Eve geldiğimde annem elinde bavullarıyla hızla uzaklaşıyordu. Ne olduğunu anlamamıştım.Arkasından ne kadar bağırdıysam da beni umursamadı.Ne olup bittiğini anlamak için hemen babamın yanına gittim.İçeriye girdiğimde gördüğüm manzara karşısında şok oldum.Yerde boş kadehler ve babamın yanında yarıçıplak bir kadın vardı.Babam beni görür görmez yüzünde şaşkın bir ifade belirdi.Beni beklemediği her halinden belliydi.Durumu bana nasıl açıklayacağını bilmediği için ağzında birşeyler geveledi.Ama söylediklerini anlamaya bile çalışamıyordum.Karşımdaki manzaraya acıyarak baktım ve sadece:
"Baba..."diyebildim.
"Sen bunu anneme nasıl yaptın?Nefret ediyorum senden."dedim.
"Kızım..."
"Sus seni dinlemek istemiyorum."dedim ve bu lanet olasıca evi terk ettim.Arkamdan onu dinlemem için yalvarmasına rağmen arkama dönüp bakmadım.Bakamadım.O adamın yüzüne tekrar bakmaya cesaretim yoktu.Arabama binip sahile gittim.Yıllardır kendimi ne zaman kötü hissetsem buraya gelirim.Burada en azından rahatlıyorum,kafamı dinliyorum.Ama bu sefer kendi kendime sakinleşemiyeceğimi anladım.Bu yüzden Buse'yi aradım.Fakat hanımefendi her zaman ki gibi meşgul.Kim bilir yine kimle konuşuyor. Buse'den hayır gelmeyeceğini anladığım anda çok sevgili erkek arkadaşımı aradım.Aslında Doruk ile sevgili gibi değil de arkadaş gibiydik.Ama yinede seviyorum.Beni düşüncelerimden ayıran şey telefonun diğer ucundaki Doruk'un sesi oldu.Buraya gelmesini istedim.O da hemen kabul etti.Bir saat sonunda Doruk Bey gelebilmeyi başarmıştı.Erkek olmasına rağmen kendine o kadar çok bakıyor ki ben bile kendime bu kadar bakmıyordum. Yanıma geldiğinde hemen ona sarıldım.Fakat o kadar soğuk davranıyoduki sarılışıma karşılık bile vermedi.Ona "Birşey mi oldu" diye sordum.Onunsa bana verdiği cevap "BİTTİ" oldu.
"Herşey bi..bitti yani öyle mi?"
"Denedik olmuyordu."
"Dimi Doruk Beyin gözü hep dışarılarda.Zaten biz Sevgilimiydi,arkadaşmıydık.Bence arkadaş.Peki sence Doruk.Biz neydi?"
"Berfin..."
"Bundan sonra özgürsün;istediğini yapabilirsin.Hoşçakal."dedim ve oradan hızla uzaklaştım.Bugün hayatımın en boktan günü olmalı.İlk önce babamın annemi aldattığını öğreniyorum;daha sonra ise sevgilim beni terk ediyor.Ne harika ama...Bu kadarı çok fazla ama.Ben bu kadarını kaldıramam.O kadar güçlü değilim.Değilim ama olmak zorundayım.Ama ilk önce böyle ağlamayı kesmeliyim.Onlar benim göz yaşlarımı bile hak etmiyor.Şu an yapacağım en mantıklı şey annemle konuşmak galiba.Ben bu haldeysem o kim bilir ne haldedir.Hemen arabama bindim daha sonra ise annemin nerede olduğunu öğrenmek için numarasını tuşladım.Ama telefonu kapalıydı.Bir yanım yaşananlar yüzünden onu yalnız bırakmamam gerektiğini diğer yanım ise rahatlaması için onu yalnız bırakmam gerektiğini söylüyor.Ve bende annemi yalnız bırakmayı seçtim.Hem onca yaşanandan sonra sakinleşmesi gerekiyor.Bu yüzden annemi aramayı kestim.Benim de rahatlamam için biriyle dertleşmem gerekiyor.Ve o kişi kesinlikle Buse.Hem o bana ne yapmam gerektiği hakkında fikir de verir.Buse benim en yakın arkadaşım.Çocukluğumdan beri yanımda oldu.İyi ya da kötü...Hep yanımda oldu.Belkide bu yüzden en yakın arkadaşım Buse'dir.Ben bunları düşünürken çoktan Buse nin evinin önüne gelmiştim. Hemen Buse ile konuşmam gerekiyordu.Hızla arabadan indim ve koşar adımlarla eve yaklaştım.Kapı zilini çaldım ve bir süre ağlayarak Buse'nin kapıyı açmasını bekledim.Buse'nin kapıyı açıp çığlığı basması bir oldu.
"Korkunç görünüyorsun bu ne hal?"dedi.Ama ben cevap bile vermeden direk içeri daldım.Buse:
"Kızım korkunç haldesin neyin var?"dedi.Çok endişeli görünüyordu.Bu yüzden olanların hepsini teker teker anlattım.Buse ise beni rahatlatmak için "Üzülme,Herşey geçer"gibi klişe lafları kullanıyordu.Ama hiç birşeyin geçmeyeceğini çok iyi biliyorum.Yaşananlar hep aklımın içinde bir yerde olucak.Her hatırladığımda aynı acıyı tekrar tekrar yaşayacağım.Ben bunları düşünürken Buse'nin "BULDUM!!!"diye bağırmasıyla kendime geldim.
"Neyi buldun?"
"Buradan uzaklaşalım.Mesela New York'a gidelim."
"Buse ne saçmalıyorsun.Annemi yalnız bırakamam."
"Berfin annen çok güçlü bir kadın.O bu durumu atlatır.Hem eminim o da kafasını dağıtmak için buradan uzaklaşacaktır."
"Bilmiyorum Buse.Bilmiyorum.Kafam çok karışık."
"Bak sen de diyosun.Kafan karışık.Oraya gider kafa dağıtırız.Hem yıllardır New York hayalleri kuruyoruz.İşte gitmek için en uygun zaman."
"Böyle bir zamanda gitme hayalleri kurmuyordum."
"Yaaaa!Bir daha ne zaman gideceğiz.Bak Ela'yı da çağırırız.Hadi amaaaaa!"
"Offff Buse tamam.Bu durumda nasıl eğlenebileceksem."
"Oleyyy!Çok güzel olucak."Bu konuda Buse ile tartışmamam gerekiyordu.En başından beri onun galip çıkacağı belliydi.Hayallerini kurduğum şehire gideceğim.Ve benim suratım asık;moralim çok düşük.Normalde sevinçten havalara uçuyor olamam gerekiyordu.Hatta bir parti için hazırlıklar yapıyor bile olabilirdim.Ama şu an ise aglamaktan gözleri kızarmış;çevrem ile neredeyse iletişimi kesmiş bir şekilde sadece oturuyorum.New York'ta bu şekilde ne yapabilirim ki.Bütün gün yaşadığım şeyler yetmezmiş gibi birde Buse'nin şu cırtlak sesini duymak zorundaydım."Ela'yı aradım o da geliyor.Uçak biletlerini de o ayarlayacak."Buse'nin bu sözlerine karşılık sadece başımı sallamakla yetindim.Buse de beni sıkmamak için daha fazla üstüme gelmedi. Buse ile biraz konuştuktan sonra daha doğrusu Buse konuştuktan ben onu dinledikten sonra birden kapı zili çaldı.Buse kapıyı açmaya gitti ve yanında Ela ile geri döndü.Ela da beni o klişe laflarla avutmaya çalıştıktan sonra asıl konumuza geri döndük. New York konusu...Ela çantasından üç tane bileti çıkardı ve elinde sallayarak"New York'a gidiyoruz!!!"diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
Teen Fiction××× "-Peki neyinim senin?" "-Hiç." "-Demek hiç.Hiç.Tamam." Yürüyerek uzaklaştı benden.Karanlıkta boğuldu vücudu yavaş yavaş.Diyemedim.Nefesimsin diyemedim. ×××