👉🏻 Bu kurgu diğer hesabımda ki Kartal Timi'nin düzenlenmiş halidir. Hesabımın şifresini kaybettiğim için artık buradan yazacağım. 👈🏻
İki MİT ajanı gizlice girdiği otel odasını önceden iyice araştırtmışlardı. Afganistan'da ki küçük bir otel odasıydı burası. Eski ve yıpranmış duvarlar, lağım gibi kokan odaları ve yağlı zeminiyle otel içler ötesiydi. Ama ikisi de bunu önemsemedi, zira burada çok durmayacaklar, daha sonra ayrı ayrı zaman dilimleriyle bu köhne otelden.
Esmer, uzun boylu olan adam tedbir amaçlı kapıya bıraktığı askerlere bir işaret gönderdi. Siyah takım elbiseli askerlerden ikisi, sağ ve sol koridor olmak üzere iki tarafa ayrıldılar. Diğer ikisi kapının önünde dururken, katta ki tüm odalar kiralanmıştı. Eğer bunu başka ülkede yapsaydılar dikkat çekerdi, ama burası Afganistan'dı, böyle mafyavari adamlar çok olurdu. Kimse sorgulamazdı, korkarlardı ve en önemlisi alışıklardı.
Diğerine göre kısa daha kısa olan adam esmer adama elini uzattı, tokalaştılar.
"Yoldaşların selamı var," Dedi yalnızca kendilerinin anlayabileceği parolayla. "Dediler ki; Kızıl Elma'ya küçük bir taş varmış, iki kardeş taşı yoldan çeksinler."
"Öyle," Dedi esmer adam. "Ama iki kardeşin en büyük çocukları ortak olursa, sorun çözülür. Hem iki kardeşin bağları güçlenir, hem de göz dağı verirler komşu çocuklarına."
Bir süre daha aldıkları tedbirlere rağmen kendi bildikleri parolayla Rusça konuşmaya devam ettiler. Afganistan'ın bu bölgesinde Rusça bilmek şöyle dursun, kasabanın yüzde doksanı okuma yazma bilmiyordu.
Konuşma bitti, önce esmer adam çıktı otelden. Bir vakit sonra diğeri. İkisi de mühim bilgiler taşıyorlardı, zira büyük ve nerdeyse tüm Türk Devletlerini ilgilendirecek bir sorun vardı. Mesaj açıktı.
'Türkiye ve Azerbaycan'ın başı büyük bir dertte, büyük bir sorun var. İki kardeş sorunu çözsün, hem de diğer devletlere göz dağı versin. Yapılacak bir Nükleer saldırısı var, bir yıl içinde tamamen sorun çözülmeli.'
Şimdi ise iki devletin -Türkiye ve Azerbaycan- önde gelen devlet adamları basının gözünden uzak görüşmeler yapıyordu. Öyle bir plan kurmalıydılar ki, hem kimsenin kuşkulanmayacağı bir şekilde göz önünde olmaları hem de tıpkı bir gölge gibi, bu hain planın kurucularını tek tek bulup yok etmeliydiler.
Sonunda bir karara varıldı.
İki timi birleştireceklerdi. Atmaca ve Yarasa. Atmaca timi Türkiye'nin en önde gelen timlerinden, 'Ölümün soğuk nefesi' diye adlandırdıkları bir timdi. Şimdiye iki terörist elebaşı -lideri- imha etmiş, İdlib'de ki başarılarıyla nam salmıştı.
Yarasa timi ise, Karabağ'da ki savaşın bilinmeyen kahramanlarıydı onlar. Hepsi küçük yaştan itibaren yetimhaneden alınarak özel olarak yetiştirilmiş, seçkin askerlerdi. Bu timin nefesini ensenizde hissedene kadar ölümün geldiğini anlamazdınız bile.
Bu iki birleşim timi sayesinde önemi devlet adamları dikkat çekmeden birbirlerini sık sık ziyaret edebilecek , hem de 'küçük taş' ı ortadan kaldıracaklardı.
Plan basit ve zekiceydi.
Ama kimse bu birleşim timinin aslında hem devleti kurtarabileceği gibi, batırabilecek kadar hastalıklı br aşka ev sahipliği yapabileceğini bilmiyordu.
Ama öğreneceklerdi, çok yakında.
💙💙
Genç adam elinde ki fotoğrafları ve kağıtta ki yazılan bilgileri özenle inceliyor, araştırıyordu. Timine katılacak insanları incelemek elbette olağandı. Ama o biraz fazla derine inmiş, en ufak kayıtlı bilgilerine kadar dökümanlarıyla önüne koymuştu.
Dudakları arasında olan sarı, fosforlu kalemi eline alarak küçük bir yeri işaretledi. Altı kişilik bir timdi Atmaca timi.
Son bir kişi kalmıştı, timin komutanı. çok uzun zamandır masanın başında olduğu için küçük bir sigara molası verse fena olmazdı. Sigarayı kalın dudaklarına arasına yerleştirdi. Çakmağı eline aldığında ister istemez sol tarafa doru kıvrılmıştı, kız kardeşi bu çakmağı ona hediye olarak almıştı. Özel tasarımdı. Çakmağın başında ki siyah kurt kafasını havaya kaldırdığında çakmağı dudaklarının arasında ki sigaraya yaklaştırdı. Tamamen siyah kurt üzerine işlenmişti bu çakmağın.
Derin bir nefes aldıktan sonra son dosyaya kısaca bir bakış attı. Saat neredeyse gecenin üçüydü ve o hala uyumamıştı. Hafta da en fazla altı saat uyuyordu, tabi eğer o kadar şanslıysa. İnsomnia, uykusuzluk hastalığı.
Bir an önce eve gitse iyi olacaktı, yarın büyük gündü. Türkiye'den gelecek olan birleşim timiyle tanışacaklardı. Uyuyamıyorsa en azından bir duş almalıydı. O yüzden son dosyanın kapağını açtı.
Yere uzanmış, tam kameraya doğru nişan almış bir kadın resmiydi bu. Sigara tutan eli duraksadı ve kadının çakır gözlerine takılı kaldı. Öyle bir aurası vardı ki fotoğrafından bile gözlerini alamıyordu. Yüzünde ki hafif gülümsemeyle kameraya bakıyordu. O gözlere o kadar çok takılı kalmıştı sigaranın külleri resmin üzerinde küçük bir tepecik oluşturmuştu.
Sigaranın yanan ucu parmaklarına değdiğinde kendine geldi. Elinde ki sigarayı küllüğe koyarak resmin üzerinde ki külleri aceleyle çırptı, küçük ve benekler şeklinde yanmıştı resmin kenarı. Tanrı aşkına, o gözler neydi öyle?
Kartalın Aşkı çok yakında sizlerle!
Dediğim gibi bu kitap diğer hesabımda ki Kartal Timi'nin düzenlenmiş biçimidir, ama çoğu şeyi değiştirerek yazacağım. Diğer kitabım yirmi üç bölümünü yazabilmiştim hem, burada İnşallah sonunu getireceğim.
Sağlıcakla ve vişnelerle kalın 🍒🍒
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARTALIN AŞKI
ChickLit(Bu kitap Türkiye'den Azerbaycan'a uzanmaktadır, tamamen kendi kurgumdur. Diğer hesabıma erişimim engellendiği için Kartal Timi olarak bildiğiniz kitabımı burada düzenlenmiş bir biçimde yazacağım. Bu kitap askeri kurgu olup +18 öğeler içerir!) "Nede...