1

71 11 36
                                    

Elimdeki boş şişeyi kenara bırakarak kafamı kaldırdım. Gökyüzünde tek bir yıldız yoktu şaşırmıştım çünkü her zaman bir tane bile olsa yıldız görürdüm ve sabaha kadar onunla konuşurdum. Bugünki şansıma konuşucak kimse yoktu,aldığım biralarda bitmişti. Sanırım eve gitmekten başka çarem yoktu.

Fakat eve gitmek de istemiyordum denizin kokusu iyi geliyordu, huzurlu hissettiriyordu. Neredeyse her gece burdaydım. Gündüzleri uyur, geceleri ise sahilde vakit geçirirdim. Arada para kazanmak ve geçimimi sağlamak için bazı işlerde çalışır veya yaptığım resimleri satardım. Baya iyi bir miktara sattığım resimler beni 2 3 ay götürürdü.

Ayık olmayı sevmiyordum. Ayık olduğum zamanlarda düşünmekten ya kendime zarar veriyor ya da intihara kalkışıyordum. Evet önceden bir çok kez intihar etmeye çalışmış fakat sadece çalışmakla kalmıştım çünkü hepsinin sonu hüsrandı. Onu bile beceremiyordum.

Bir ailem yok. Beni seven, düşünen veya ne bilim yanımda olan kimse yok bu siktiğimin dünyasında. Yapayalnızım.

Annem beni doğurduktan sonra babamı terk etmiş. Giderken beni almak yerine babama bırakıp gitmişti. Babam ise annemin benim yüzümden gittiğini düşünerek yıllarca bana eziyet etmişti. Çocukluğumu mahvetmişti. Annemden nefret edemiyordum onu hiç görmemiştim ve tanımıyordum fakat babamdan tüm benliğim ile nefret ediyorum.

Öldüğü zaman üzülmemiştim hatta mutlu bile olmuştum. Nefes aldığım her sürede onun ölmesini diliyordum. Bu dileğim 17 yıl sonra kabul olmuştu.

O gün ki duygularımı düşünüyorum da tek hissettiğim özgür oluşumdu. Yıllarca bir kafeste kalmışım da o öldükten sonra kafesin kilitleri açılmış gibiydi. Ki öyle de olmuştu.

5 senedir yaşadığımı hissediyorum, bir insan gibi hissediyorum. Her gün bana küfür eden, şiddet uygulayan bana piskolojik baskı uygulayan biri artık hayatımda yok. Ve ben yaşadığım her an ölmeyi diliyorum.

Ben kim taehyung;
Kısaca V.

Annesinin terk ettiği, babasının nefret ettiği, içinde bir yerlerde haylan sevgi bekleyen küçük bir çocuk olan 22 yaşında bir adamım.

Telefonumdan saate baktığımda 4.37 olduğunu gördüm. Artık eve gitmem gerekiyordu, hem kafam güzeldi hem de uykum gelmişti. Kendimi zorlayarak ayağa kalkmaya çalıştım ki kalkınca baş dönmesi ile sendeledim.
Başım fena halde dönüyordu. Yola doğru zorla yürüyerek taksi beklemeye başladım. Arabamla gelmiştim fakat bu kafa ile kullanabileceğimi de düşünmüyordum.

Gelen taksiye binerek evimin adresini verdim. Midem bulanmaya başlamıştı, başımı cama yaslayarak gözlerimi kapattım. Tam dalacağım sırada taksicinin "geldik" demesi ile ücreti ödeyip indim. Kapıya doğru yürürken havanın aydınlandığını fark ettim, tam zamanında gelmiştim.

Eve girer girmez kendimi direkt koltuğa atıp sızdığımı hatırlıyorum. Bütün günlerim böyleydi. Gündüzleri ölü gibi gezer veya uyur, geceleri ise kafayı bulurdum. Hayatımın sonuna kadar böyle devam ediceğini düşünürdüm.

Fakat motorcu çocuğun hayatımı ve beni değiştireceğini henüz bilmiyordum.




                                🩹










Hayat 3 bölümden oluşur;
Doğdunuz zaman,
Büyüdüğünüz zaman,
Öldüğünüz zaman.

3 bölümde de sizi seven birileri olur hayatınızda. İlk adımınızı attığınızda sizin yanınızda olan, düştüğünüzde kaldıran birileri. Bir aileniz olur.
Büyüdüğünüzde sizi destekleyen ve seven birileri olur.
Öldüğünüz de ise sizi unutmayan ve arkanızdan üzülen birileri.

AmorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin