°~~~~~°
3. Kişi anlatım
Minho
Dışarıda neşeyle öten kuşlar,hevesle dallarını sallayan ağaçlar...Güne hep farklı bir hava katardı ce insanları mutluluktan uçururdu havalara.Değil mi?
Hayır.
Değil.Minho'ya göre dışarıda öten kuşta neşeyle ötmüyordu,ötüyorsa bile onun evine geldiği anda kaçıyordu neşesi.Dışarıda sallanan ağaç dalları bile herhangi bir his uyandırmıyordu onda.Sadece doğanın kanundan dolayı oluşan rüzgar sarsıyordu dalları.Duygusuzdu.En azından o öyle düşünüyordu.Hiç hareketli ve enerjik insanlara tahammülü yoktu Minho'nun. Mutlu insanları mı sevmiyordu yoksa
Mutluluğu mu bilmiyordu. Fakat gereğinden fazla enerjik ve neşeli olan insanlara hazmedemiyordu.Bünyesi bile o kadar alışmıştı ki mutsuzluğa
en ufak mutluluğa tahammülü yoktu.
Ama Minho bu olanlar yüzünden kendini suçluyor ve kendince cezalar
çektiriyordu kendine.Henüz 7 yaşında iken ailesini geçirdiği trafik kazasında
kaybetmişti Minho.Geriye bir tek ailesinin ona armağanı olan kız kardeşi Mari vardı.Ki ona bile abilik yapabildiğini düşünmüyordu Minho.
Hiçbir akrabası onları istemezken ona
ve kız kardeşine kollarını açıp onlara
bir ev ve sıcak bir yuva veren halasını
çok severdi Minho.Zaten sevdiği kişiler
öyle fazla değildi.Bir de eniştesi vardı.
Baya zengin olmasına rağmen burnu havada davranmamış,kendi çocukları
gibi bakmıştı onlara.
Okulda fazlaca popülerdi Minho.Herkes ondan korkardı fakat hayranda kalırlardı.
Fazla arkadaşı yoktu popüler olmasının aksine.Sadece gerçek anlamda 'arkadaş'
olarak hissettiği kişiler vardı etrafında.
Chan,Jeongin ve Hyunjin'di bu kişiler.
Chan,grubun babasıydı.Ne zaman başları belaya girse(ki bu hep olur)onlara kurtaran kişiydi. Jeongin onlardan yalnızca 1 yaş küçüktü fakat
küçük olduğu için grubun bebeğiydi.
Küçük bir sevgi pıtırcığına benzerdi.
Aynı zamanda Mari ile çok iyi anlaşırlardı.Hyunjin,bu sevgi pıtırcığı
ile sevgiliydi.Drama queen tavırları
bazen onları bezdirse bile birbirlerini
böyle kabul etmişlerdi.
Bir ayrıntı daha,okulda kimse Mari ve Minho'nun kardeş olduklarını bilmiyordu.Bunun nedeni Mari abisinin popülerliğini kendisi yüzünden kaybetmesini istemiyordu.
Onu mutlu görmek zaten Mari için
yeterliydi.
•~~~~~•
3.kişi anlatım
Jisung
Jisung,mutlu ve anın tadını çıkaran bir çocuktu.Hayatta tek ailesi olan annesini çok seviyordu.Annesi ve babası,annesi Jisung'a hamileyken çok kötü bir kavga sonucu ayrılmışlardı.Jisung'un annesi genç yaşta hamile kalmıştı.Hatta Jisung'a hamileyken evli bile değildi.
Hamile olduğunu öğrendiğinde ise sevinçle 'sevecen' erkek arkadaşına söylerken böyle birşey tahmin etmemişti.Neyse ki ailesi onu desteklemiş ve Jisung'u büyütürken büyük rol oynayarak 'baba' kalıbının yerini doldurmuşlardı.Fazlasıyla...
Jisung'un hiç arkadaşı yoktu.Asosyal biri değildi lakin fazlaca çekingendi.
İtici ve hayata uzak,yaşamdan nefret eden insanları anlamaz ve onları sevmezdi.Aslında Jisung eline bir fırsat geçse ve böyle birine rastlasa onu hayata çekmeyi ve bu güzellikleri görmesini sağlamayı çok isterdi.
Ne olsa hayatta herşeyin bir sebebi ve güzelliği vardı.
Dışarıda bir fırtına bile kopsa bir olumlu yön yakalayabilecek bir yapıya sahipti Jisung.
Annesinin umudu kestiği anda yanan ışıktı Jisung.
İnsanların hayatına güneş gibi doğar, ardından orayı aydınlatırdı.Ama Jisung'un yerini bir başkasıyla dolduramazdınız.Çünkü başkası da Jisung'un sayesinde size yardımcı olabilirdi.Fakat onun kadar olamazdı.
Tıpkı güneş battığında,ayın onun ışığı ile etrafı aydınlatması fakat güneşin yaydığı ışık kadar yardımcı olamaması gibi.
Bu sene yeni bir okula başlayacaktı Jisung.Tatlı bir gerginlik içindeydi.Hatta heyecan.Uzun süre sonra Kore'ye dönmenin de verdiği mutlulukla yepyeni bir yıla adım atmıştı...
Jisung
1kişi anlatım
İçim kıpır kıpırdı.Kendimi bir ilkokul öğrencisi gibi hissetsemde aynı duyguydu.Heyecanlıydım.
Bir yandan korku da sarıyordu içimi.
Ya zorbalık görür ve sevilmezsem.Fakat korku basit bir duygudur.Herkeste olan basit bir duygu.
Bu okulda,Kore'nin ne kadar homofobik bir ülke olduğunu bilsem bile bana yönelimimden dolayı kötü davranmalarını istemezdim.Bu yüzden bu sadece benim kendimle aramda bir sır olarak kalacak.
Nihayetinde yürümeyi bitirip okula varmıştım.Çevreye göz attığımda içimdeki tüm korku yerini içimi ısıtan masum bir mutluluğa bırakmıştı.Ta ki onu görene kadar.Mutsuzluğu onca kişi arasından gözüme çarpıyordu.Kalbinin bir yerlerinde saklamaya çalıştığı korkuyu gözlerindem anlıyordum.Ve sanırım okula gelir gelmez popüler çocuğa uğraşma eğilimi üzerime düşmüştüm.Tehlikeliydi.Popüler herkes tehlikeliydi.İnsanlar korkarak kenara çekiliyor ve her gün gördükleri yüzü bir şaheser gibi tekrar inceliyorlardı.
Ki haklılardı.Yunan tanrılarını bile kıskandıracak bu adam Jisung içinde yeni kurban sayılırdı.Mutlulukla ödüllendireceği ve kendiyle cezalandıracağı kurban.
Minho
1.kişi anlatım
Sıradan bir okul günüydü.Yine sabahları görmeye katlanamadığım gözler üzerimdeydi.Beni iyi hissettirir ve her defasında gururumu okşardı bu bakışlar.Pahalı,moda kombinler,yakışıklı yüz bir insan daha ne ister-
sevilmek
Belki de insan sevilmek ister.AİSHH ne saçmalıyordum.Bu cümleler benlik değildi.
Ben her zaman yaptığım gibi yürürken sezdiğim o neşeli bakış içimi titretti.Yaşam dolu,gözlerinde yıldızları
kıskandıracak güzelliği olan bir çocuk.
Bir anda kalabalık içinde olduğumu hatırlayıp tuvalete gittim.Ben böyle birşey hiç hissetmemiştim.Sadece karnıma garip bir ağrı girmişti ve sanırım korkudandı.Ya beni fark ettiyse korkusu.Elimi çantama atıp ilaç şişesi çıkardım.Ardından elime attığım hapları(uystrucu) ağzıma atacakken açılan kapı ile panikledim.
İçeri giren kişiyi görünce karnıma tekrardan o ağrı saplandı.
Gözleri elime sonra da gözlerime değdi.
"Ne yapıyorsun sen?Çok zararlı ya birşey olursa?!"
Dedi endişeyle ve elimdeki hapları tuvalete atıp sifonu çekti.
"İşin dışı şeylere karışma yeni çocuk.Bunlar ilaç."
dedim normal tavrımla.
Hafif alayla gülümsedi
"Hah.Şişeleştirirler ve sonra da ilaç derler."
Dedi gözlerime bakarak.
O an ne oldu da karşı çıkmadım veya çıkamadım bilmiyordum ama haklıydı.
İlaç belki de bu şişelerde değildi....
SELAM SELAMMM.
NASIL OLMUSS?
Diğer bölümler uzun olucak ama bu tanıtma bölümüymüş gibi düşünün.
Öncelikle değinmek istediğim detaylar;
Bu fic LGBT+Q içermektedir.Homofobik iseniz baştan okumayın.Bana ve karakterlerime bu konuda bir hakaret kabul etmiyorum.
Bu fic tamamen kurgudur,gerçekleşen hiçbir olay gerçek değildir.
Fic hakları dahil tamamen bana aittir.Herhangi birinden görmedim veya bu konulu-bu isimli bir fanfiction okumadım.
High Enough bir şarkı ismi arkadaşlar yani bu isimle yazılan başka bir fic veya kitap görebilir/okuyabilirsiniz ama dediğim gibi kurgusu ve konusu tamamen bana ait.Zaten ilham aldığım bölümler olursa sonuna mutlaka yazarı etiketleyeceğim.Bu konuda bir fikir hırsızlığı asla yapmam zaten.
UYARILARIM BU KADARRR♡
Artı olarak eklediğim karakterleri geldikleri bölümün sonuna eklerim tanıtımlarınııı🫶🫶❤️🔥
