III☾

921 70 34
                                    

Jimin- pembe saç, beyaz tenli
Taehyung- sarı saç, esmer tenli
Jungkook- siyah saç, beyaz tenli







"Bebeğim, iyisin değil mi?"

"İyiyim, Taehyung~ah. Tamamen ayığım"

Barda uyuklayan o değilmiş gibi şimdi fazlasıyla enerjikti Jimin. Bir fincan acı kahve aklını başına getirmişe benziyordu.

Gerçi sarhoş olunca kendini kaybetmezdi. Vücut ve akıl kontrolü hâlâ özünde olurdu. Ancak sarhoşluk sarhoşluktur.

Davranışları daha cesur olurdu mesela. Barda nasıl dans ettikleri aklındaydı her saniyesine kadar. Pişman mıydı? Asla.

"Baban bile içme diyor. Neden içiyorsun? Kendini kaybetmesen de anında yorgun düşüyorsun"

Karşı kanepede oturup kollarını kavuşturan Jungkook somurtkan şekilde konuştuğunda hemen dudaklarını büzerek "Gecemiz çok güzeldi. Böyle şeyler konuşarak moralimiz bozmayalım lütfen" demişti pembe saçlı.

Şu anda babası ve güya onu önemsiyormuş gibi verdiği tavsiyeleri konuşmak istemiyordu. Ki, Jungkook da saygı duyarak başını salladı.

Ortam sessizliğe hakim olduğunda sessizlikten kendini bildi bileli nefret eden kısa boylu ayağa kalkarak dar şortunun önünü açmıştı.

İki bedenin de sırtı aynı anda dikelirken onun ne yaptığını anlamaya çalışmıştılar. Çok düşünmelerine müsaade etmeyen Jimin "Saat geç, burada kalın. Hem teklifim hâlâ geçerli. Teşekkür öpücüğü istiyorsan yatağıma gelebilirsin yakışıklı" diyerek dudaklarını yaladığında göz kırparak merdivenlere yönelmişti.

"Siktir, dudaklarını sikeyim"

Taehyung kendini tutamayarak seslice fısıldadığında hemen ayağa kalkıp pembe saçlıyı takip ediyordu ki, bileğine sıkıca yapışan elle durmak zorunda kalmıştı.

Çattığı kaşlarıyla kendisine bakan Jungkook "Ne bu heves?" diye dalga geçercesine sorduğunda karşılık olarak aynı şekilde "Asıl ne bu gerginlik? Eve gidecektin hani? Sabahtan ikide bir dile getiriyordun gitmek istediğini. Neyi bekliyorsun? Gitsene, saat geç oldu" diyerek beyaz tenliye yaklaşmıştı sarı saçlı.

Gözlerini ince, keskin hatlı dudaklara dikmişken uzun ellerini Jungkook'un kalçasına sarıp kendisine çekmesiyle kalbi hızlanan siyah saçlı "Niye? Ben gideyim de rahatça istediğini yap diye mi? Bir bakmışız adamı çekip dudağına yapışmışsın" dediğinde histerik gülüş kaçmıştı dudaklarından.

Elinin teki kendinden kısa olan beyaz tenlinin yüzüne çıkarken baş parmağıyla ince dudakları okşadığında tenine çarpan titrek nefesle sırıtmıştı hemen.

Jungkook'un böyle heyecanlanıyor olması umutlarını yeşertmişken "Ve bir bakmışız adam zevkle karşılık verdikten sonra sanki onu zorlamışım gibi tokadı yüzüme yapıştırmıştır" karşılığını verdiğinde yutkunmuştu siyah saçlı.

Duyduğu gerçek yüzünden dumura uğramıştı. Gerçekten de o öpücüğü sevmişti. Burnunda tütüyordu bir dahası. Ancak bunu kendine itiraf edecek kadar güçlü karakter değildi Jungkook.

Her zaman olduğu gibi bir kez daha onu itekleyerek merdivenlere yönelmişti. Jungkook'un kaçışını sorun etmedi Taehyung. Bu ilk değildi sonuçta.

Belki de kafasına bu kadar takmamasının sebebi siyah saçlının gerçek hislerini görebiliyor olmasıydı.

"Neden geç geldiniz?"

Odaya girdikleri an Jimin merakla sorduğunda Taehyung'un ağzından bir şey kaçırmasından korkan Jungkook anında "Hiç, ben de bu gece burada kalmayı düşündüm. Onu konuştuk" dediğinde gözlerini deviren sarı saçlı konuşmuştu dalga geçercesine.

Like Crazy VminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin