4:12 💮

26 4 11
                                    

(Rahatsiz edici veya tetikleyici yerler olabilir bilginize)

Kahvaltı masasında sürdürülen sohbetten daha güzeli olamazdı. Junmyeon için de en sevdiği öğün buydu. Oturma odasının boydan penceresinin önünde bulunan 4 kişilik yemek masasında kahkahalar eşliğinde güzel bir sohbete dalmışlardı. Onları pek rahatsız etmeyen güneş, perdesiz cama vurup bedenlerini ısıtıyordu. 

"Kızları kafeden kovuşunu görmeniz lazımdı."

Chanyeol, abartılı el kol hareketleri ile hararetli bir şekilde bir şeyler anlatıyordu. Galiba Baekhyun'un potansiyel sevgili hırsızı olarak gördüğü kişilere karşı olan tavrının ne denli sıklaştığıyla ilgiliydi.

"Sana nasıl baktıklarını gördüm. Utanmasalar yalayıp yutacaklardı."

Baekhyun gayet ciddiye almış bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Hadi ama abartma, alt tarafı numaramı istediler."

Chanyeol kaş göz işaretleri ile Baekhyun'u denemek için ortaya attığı yalana karşı alacağı tepkiyi bekler gibi bakmıştı Baekhyun'a. Baekhyun'un, kıskançlık dolu bakışlarıyla Chanyeol'ü tehdit ettiği anlarda, Sehun iyice Junmyeon'a sokulmuş,

"Bu ikisiyle olan arkadaşlığımızı bitirmeyi düşünmeliyiz bence." dedikten sonra kıs kıs gülmüştü. Junmyeon sadece sırıtmakla yetinmişti.

Baekhyun ve Chanyeol arasında olan küçük çaplı tatlı atışma yerini yine birbirlerine sırnaşmalara bırakmıştı.

Az sonra Junmyeon ve Baekhyun mutfağa kahve hazırlamak için geçmiş diğer iki adama ise kahvaltı masasını toplamak kalmıştı. Her şeyde olduğu gibi yine kendi kendilerine söylenmişlerdi.

~

"Şimdi daha iyisin, öyle değil mi?"

Kahvenin iyice demlenmesini beklerken Baekhyun büyük bir kararsızlık ile sormuştu.

"Evet, öyleyim." dudağının kenarı havalanmıştı. İnandırmaya çalışır gibi bir havası vardı.

Baekhyun aldığı cevaptan memnun olmamış olacak ki yaslandığı tezgahtan ayrılarak Junmyeon ile göz göze geldi.

"Bana gerçekten iyi olduğunu söyle. Bilirsin, ben anlarım."

"Olmaya çalışıyorum Baekhyun, deniyorum."

"Seni, ne hissettiğini anlayacak kadar uzun zamandır tanıyorum. Ve bir şeyler var, biliyorum. Sadece sen değil, Sehun da öyle."

Masada gözleri sürekli ikisinin üzerindeydi. Onu biraz olsun mutlu görmek için yapmayacakları şey yoktu. Bugün Sehun'un da Junmyeon'dan farkı yokmuş gibiydi. Junmyeon, Baekhyun'un gözlerinin içine baktı sadece başını olumsuz anlamda salladı. Baekhyun pes etmiş gibi "Peki." dedi.

"Amcamın buralara çokta uzak olmayan bir yazlığı var. Bu haftasonu gidelim diyorum. Hem biraz temiz hava alırsın."

Baekhyun, Junmyeon'u severdi. Tekrardan eski günlerine dönmesini en az Sehun kadar istiyordu.

"Bilmem, çocuklara da sormalıyız."

Baekhyun sırıttı. Omzunu Junmyeon'un omzuna değdirerek,

"Bizim sözümüzden aksini söylemeye cüret edemezler, merak etme."

Bu ikisini de güldürmüştü. Tam o anda mutfağa ellerinde boş tabaklar ve kahvaltılıklar ile birlikte Chanyeol ve Sehun girdi.

"Kesin bizim hakkımızda konuşuyorlar." dedi Chanyeol.

Gri Görünümlü Hayatlar // hunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin