6-m-

20 3 14
                                    

Eve geldiğimizde hızla içeri girdik. Kapının önünde öpüşmeye başladık, hyunjin beni bir anda kucağına aldı.

Dudaklarımız hala ayrılmazken odamıza çıktık.

Nefes almak için dudaklarımızı ayırdığımız da gözlerime bakıp belimi daha çok sardı.

Daha sonra dudaklarımız tekrardan birleşti. Bir yandan üzerimizdeki fazlalıkları çıkarıyorduk, dudaklarımızı ayırdığımız da bu sefer kıyafetlerimizi çıkarmaya başladık.

En sonunda üzerimizde sadece baksırlar kalmıştı.

Hyujin dudaklarını boynuma değiştirdiğinde istemsiz inledim.

İnlemem ile sırıtmıştı, daha sonra ısırıklar bırakarak aşağı doğru indi.

Ben ise ona küçük inlemeler sunuyordum.

Son olarak baksırımı da çıkardı, ve tüm çıplaklığım ile hyunjin'in karşısındaydım.

Ona ihtiyaçla bakan gözlerim üzerine daha fazla beklemeden iki parmağını ağızıma gönderdi.

Aceleyle ve istekle emmeye başladım. Alt kısım onun için debeleniyordu.

Bir kaç kez daha emdikten sonra parmaklarını ağızımdan çekti.

Elini alt tarafıma götürerek ilk başta biraz gezdirdi,

"Ahh! Hyujin lütfen hadiii!"

İstekle ona yalvarırken hem de inliyordum.

Beni bekletmeden bir parmağını içime gönderdi. İçimde hissettiğim uzun ince parmaklar ile inledim.

Bir kaç kez gel git yaptıktan sonra ikinci parmağını da içime gönderdi. Hızla gel gitler yaparken inlemelerim kulaklarını dolduruyordu.

"Ahh! Bebeğim ismim ile inle!"

Bana söylediği şeyle içimdeki parmaklarını çıkardı. İçimdeki boşluk hissi ile kıpırdanmaya başladım.

"Hyujin-ah lütfen lütfen yap artık!"

"Ahh ne yapayım bebeğim onunda söyle hadi"

Benim yalvarmam onun hoşuna gidiyordu.

"Lütfen seni içimde istiyor- ahh!"

Daha cümlemi bittirmeden penisinin içime sokunca çığlık atarcasına inledim.

Kapalı olan gözlerimi açtığımda onun bitmiş ve arzu dolu gözlerini gördüm.

Deliğime bakmayı bırakıp bana bakınca gözlerindeki yoğun istekle beni fena becereceğini anladım.

Ona acmışım gibi bakmayı bırakıp, dudaklarına yöneldim. Beni reddetmeyip dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.

Boynuna sarılıp daha derinlerime inerken büyük bir inleme bıraktım dudaklarına, daha da hızlandığında inlemelerim artı.

Gel gitleri hızlandıkça hızlanıyordu ve beni fena beceriyordu.

Bir kaç kez daha gel git yaptıktan sonra içime boşaldı. Bense çoktan boşalmıştım.

Beni yanına yatırıp kendisi de yanıma uzanınca biraz dinlendi.

Daha sonra ise henüz içimden çıkarmadığı penisi ile beni beceremeye devam etti.

-sabah-

Sabah yorgunluk ile gözümü açtım yan tarafıma baktım ama hyunjin yoktu elime telefonumu alıp saatte baktim 11:30'tu ve hyunjin bir mesaj bırakmıştı.

Mesaj işe gitmesi için erken çıktığı ile ilgiliydi.

Altına kısaca anladığını belirttiği bir mesaj yazdı ve yatakta doğruldu.

Acıdan dolayı biraz zorlansa da kalmayı başardı. Ardından hızlı bir duş alıp kurulandı.

Aşağıya inip kendine kahvaltı için birşeyler hazırladı.

Karnını doyurup bulaşıkları yıkayıp koltuğa oturdu.

"Offf yapcak hiç bir şey yok kii!"

Diyerek gerindi yerinde aklına birden evi dekorasyon etme Fikri geldi.

Eline bir kaç kağıt ve kalem alarak bir şeyler çizdi sevimli renkler ve süslemeler ekleyip işini bittirdi.

Daha sonra odalarına çıkıp etrafı süslemeye başladı. Beklediğinden de iyi olmuştu.

Hemen aşağıya inip dağıttıkları eşyaları toplayıp biraz televizyon izlemek için koltuğa oturdu.

Ama sadece birkaç dakika izleye bilmişti çünkü gözleri kapanmıştı bile...

Hyujin eve geldiğinde anahtarı ile kapıyı açtı.Felix normalde kapıdan girdiğinde karşısına çıkardı.

Oturma odasından gelen sesle orada olduğunu düşündü. Oraya doğru ilerledi.

Açık televizyonun karşısında koltukta bir bebek gibi uyuyan Felix'i görünce küçük bir tebessüm etti.

Sesizce onu uyandırmamayı dikkat ederek koltuğun kenarında duran pikeyi üzerine çekti.

Ama uyandırmama konusunda pek başarılı olamamıştı.

Felix uykulu gözlerle hyunjin'e baktı.

"Hyunjin geldin mi?"

"Hım hım geldim aşkım"

"Ne zamandır uyuyorum ki ben?"

"Bilmem ki"

Dedi hyunjin. Felix biraz düşündükten sonra, çok uyuduğunu belirten bir kaç kelime söylemişti.

"Ee ben yemekte yapmadım ne yapcaz?!"

Felix heyecanla derdini anlatırken hyunjin kıkırdadı.

"Dışarıdan söyleriz bir şey olmaz"

Dedi. Daha sonra yemek söylemişler. Yiyip, etrafı beraber toplamışlar, ve Felix'in yaptığı süslemeleri inceleyip değerlendirmişlerdi.

Ardından biraz birbirileri ile ilgilenmiş yatağa girip sarılarak uyumuşlardı.

---------------------------

Ben geldim hayır ölmedim sadece hasta oldugum icin ve dersler flan anlar yuzunden yazamadım falan bu arada 3 aydır hastayım ya bi türlü kurtulamadim sundan aaaaaa neyse hadi görüşürüz 🙋🌕


Dinlen dinlen


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 07, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

don't forget Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin