All Kisses For You | minsung

0.4

"Siktir git ve bak, siktir git ve bak🥰" Felix aşk dolu bir şekilde mırıldanıyordu Jisung'un patlayacak sinirine karşın.

"Kafayı yiyeceğim telefon gitti amına"
Jisung olduğu yerde dönüp duruyordu, Seungmin ise telefonu düzeltmeye çalışıyordu. Diğer beşliyse şaşkın bir biçimde onları izliyordu.

"Birazdan döneceğim." Jisung ayaklarını yere vura vura koridora doğru ilerlemişti.

"Nereye gitti ki şimdi?" Minho, merakla Jisung'un arkasından annesini görmüş yavru kedi gibi bakıyordu.

"Gelir şimdi ya" Hyunjin hala olanları tam kavrayamamıştı.

Jisung ayaklarını yere vura vura dolabına doğru ilerliyordu. Tam dolabının kapağını açacaktı ki üzerinde yine yapıştırılı bir not bulmuştu.

"Sikeceğim seni de notunu da kim gönderiyorsa anasının şeyine geri şutlayacağım notuyla beraber amına koyayım" Jisung fazlasıyla gergindi.

"Papatya çayı öneririm, alayım sana?"
Jay çapkınca sırıtarak Jisung'a doğru ilerliyordu.

"Al götüne sok çayını amk bebesi."

"Üzüyorsun bizi Jis."

"Siktirip giderseniz üzülmezsiniz, bu da bir seçenek mesela."

"Seni sikmek istiyoruzdur belki?"

"Anan kanka -ruz derken? HASSIKTIR AMK NOTLARI YOKSA!" Jisung gözleri pörtleyerekten karşısındaki dörtlüye bakıyordu.

Niki dudaklarını yalayarak yaklaşıyordu Jisung'a.

"Ben gay değilim git." Jisung bile kendi söylediği şeye inanmayaraktan karşı tarafın inanmasını ümit ediyordu.

"Hadi ama Hannie~"

"Uzaklaşsana ucube." Jisung arkasından gelen derin sesin sahibini merak ediyordu, kafasını hafifçe çevirip baktığında sinir küpüne dönmüş bir adet Minho görmeyi beklemiyordu.

"Hadi ama Lee, eğlenmek istiyoruz birazcık."

"Seni şu siktiğimin dolabında bağırtmamı istemiyorsan uzaklaş Sunoo."

"Lee için de biraz çay?"

"Kapa çeneni Niki, sarı saçlarını eline veririm başka bir şeyle beraber."

"Abimiz kafamızı duvara sürtüp kıvılcım da çıkarır gençler kaçın." Jay, Minho'nun delici bakışlarına karşın hala onunla alay ediyordu.

"Kıvılcımı bilmem de belki başka bir şey çıkar denemek ister misin?" Minho iğleneyici bir yüz ifadesiyle bakmaya başlamıştı.

Jisung ise arkadaki üçlünün yüzüne boş boş bakıyordu.

"Ne o Jis, dilini mi yuttun?" Niki, Minho'ya rağmen hala pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.

"Hannie dilini yutmuş 🤭"

"Oğlum kıvılcımı farklı yollarla çıkaracağım belanızı mı arıyorsunuz?"

Arkadan gelen Chan, Minho'yu omzundan tutup geri çekmek için bir hamle yapmıştı. Changbin ise geride dursun diye Jeongin'in başının etini yiyordu. Hyunjin ve Felix, Chan'ın hemen arkasında ellerini ve boyunlarını kütletip düşmana korku dosta güven (🤗) veriyorlardı.

"Bizi mi döveceksiniz ne o?" arkasından bir kahkaha patlattı Niki dediği şeyin. Dörtlünün kahkahalarını kesen şey ise Seungmin'in Niki'ye kafa atmasıydı.
.
.
.

"Nasıl sapladı kral amk" Changbin ve Hyunjin müdürün odasının önündeki sandalyede yarıla yarıla gülüyor, Chan Seungmin atılmasın diye zihin gücünü zorluyor; Jeongin ve Felix ise hala olayın şokunu yaşıyordu. Arkadaşlarının atılmaması hepsinin ortak dileğiydi.