1. Bölüm

127 33 3
                                    

Ne kadar huzurlu bir yerdi onun kolları ve ben onun o güçlü kollarında ölmek için "Evet!" diye çığlık atmıştım. Ben onu sevdiğim için nikâh masasında yine aynı şekilde bağırmıştım. O seçilmiş biriydi. Diğerlerinden bir farkı vardı. Bana bambaşka hissettiriyordu kendimi. Onun yanında huzurluydum şimdi olduğu gibi. Kollarını belime dolamış uyuyordu. Bense her zamanki gibi onun yüzünü loş ışıkta izliyordum. İzleye çalışıyordum aslında. Sevgili kocamın kafasının üzerinde uyuyan Papyon kuyruğunu yüzüne sarkıtmıştı ve ritmik bir şekilde sallıyordu. Aramızda yatan bir yavrucakta vardı. Neymar. Hep burada yatardı. Buna sinir olan kocacığım hiçbir zaman ona kızamazdı.

Parmaklarımı yüzünde gezdirirken gözlerini kırpıştırdı. Bende refleks olarak uslu bir kız olup gözlerimi yumdum. Onun beni uyandırmasını seviyorum. Yanımdan biraz uzaklaşınca uyandığını anladım. Yatağın sol tarafı boşalınca bir titreme aldı içimi. Soğuk yorganın altında ki beni bulurken ayak sesleri yüreğimi ısıttı. Nefesini burnumun dibinde hissedince kendimi gülmemek için sıktım. Yorganı üzerimden alıp yan tarafa bırakınca kalbim hızla çarpmaya başladı. Ellerini başımın yanına koyduğunda artık yaşamadığımı fark ettim. Dudaklarını burnuma dokundurup geri çekildi ve o muhteşem sesiyle konuştu " Uyumadığını biliyorum Balım." 

Hayır, yani bir kerede anlamasa olmuyordu sanki. Neyse gözlerimi aralayıp ona baktım. O kadar yakındı ki alt dudağımı ısırdım. Bana yaramaz bir çocuk gibi bakıp fesatça göz kırptı. Yanmıştı çıram. Dudakları dudaklarımı bulmak adına yaklaşırken kapının koluna atılan patiyle kapı açıldı. Bekir 'buraların ağası benim Akel Bey.' havasında odada yürürken Akel onu umursamamıştı. Daha da yaklaşırken onu ittim. "Çocuklara kötü örnek oluyorsun Akel." deyip hızla yataktan kalktım. Akel yatakta "Ama Bade olmuyor böyle. Kızım iki gün oldu. Bütün bedenen hasretiz sana. " diye bağırdı. Hızla arkamı döndüm sinirle ona bakıp "Akel." diye bağırdım. "Ne? Yalan mı? Hadi ama bak bir kere lütfen Bade. Aşkım lütfen." diye yalvarmaya başladı. Hırsla burnumu çektim "Uslu bir çocuk olursan belki bir gün sende şirinleri görebilirsin." diye alıntı yaptım Şirinler çizgi filminden. Kapıdan çıkarken o koca bir 'of' çekti. Eminim ki Bekir'i kucağına almış yakınıyordu. Erkek, erkeğin derdinden anlar deyip anlatıyordur.

Pascal hızla koltuğun oradan geçince korkuyla sıçradım. Siyah bir kediniz varsa korkuyorsunuz. İstemsiz olarak oluyor bu yani. Mutfağa girdiğimde masanın üzerinde oturan Rus'a ters bir bakış attım. Kedilerin mamalarını ve sütlerini elime alıp onlar için hazırladığımız odaya gitmeye başladım. Odaya gidene kadar bütün kediler arkama takılmıştı. Sadece biri hariç, Bezelye. Hep uyuyordu bu kedi. Babasının koala olduğunu düşünüyoruz.

Hepsinin kasesine yeterli miktarda mama koydum ve süt kâselerine sütleri koyup odadan çıktım. Salona vardığımda Akel, çiçek olmuş oturuyordu. Niye böyle bu adam diye düşünürken "Yeterince uslu değil miyim?" diye sordu. Kafamı olumsuz anlamda iki yana sallayıp tekrar mutfağa gittim. 

İnsan karısına yardım olsun diye bir iki şeye yardım eder değil mi? Ama yok söz konusu Akel ise yok. Asla yardım etmiyor. Salatalıkları dolaptan çıkarıp yıkarken arkamda hissettiğim nefesle kafamı yana çevirdim. Akel boynumu minik minik öperken dirseğimi karın boşluğuna geçirdim. "Ah! Hadi be Bade bir kerecik öpeyim." dedi iki büklümken. "Kahvaltı hazırlıyorum Akel belki sonra." dedim elime bıçağı alıp.

Sandalyede oturmuş beni izliyordu. Ben o kadar kahvaltı hazırlıyorum o yardım etmek yerine beni izliyor. Gözlerini bile ayırmadan. Son olarak kahvesini kupasına doldurup önüne koydum. Hiç bir şey demeden kahvesini içmeye başladı. Kahvaltıda çay yerine kahve içiyordu. Bu durumu iki senedir hayretlerle izliyordum.

Meyve suyumu içip masadan kalktım. Akel kalkalı çok olmuştu. Muhtemelen işe gitmek için hazırlanıyordu. Merdivenleri ikişer ikişer çıkarak yatak odasına ulaştım. Yine kravatıyla uğraşıyordu. Sadece o değil Duman'da kravatla uğraşıyordu. Akel ne kadar "Yapma." dese de dinlemiyor hala oynuyordu. Akel'e yaklaşıp "Beceriksiz." dedim. Kafasını yukarı kaldırıp "Aslında yapabiliyorum ama Duman oynuyor o yüzden yapamıyorum." diye kendini savundu. "İki yıldır kravatlarını ben yapıyorum Hayatım. Duman'la bir alakası yok yani." dedim kravatı sıkarken. Fazla sıkmış olacağım ki birden nefessiz kalan Akel'in elleri kravata gitti. Biraz gevşetip "Öldürüyordun güzelim."dedi. "Özür dilerim. Elimin ayarı yok biliyorsun." dedim alt dudağımı sarkıtarak. "Biliyorum. Hatta en iyi ben biliyorum."dedi yaramaz yaramaz sırıtarak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 22, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YA KEDİLER ÖZLERSE?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin